İSTANBUL – Halk otobüsü şoförlerinin yaşadığı sorunlara dikkat çeken KATAŞ-SEN Başkanı Şahin Başarener, “Çocuklarımıza harçlık, ailemize pazar parası veremiyoruz. Artık yeter, bizler sizin köleniz değiliz” dedi.
Karayolu Taşımacılık Emekçileri Sendikası (KATAŞ-SEN), İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri’ne (İETT) bağlı Halk Otobüsü Şoförleri’nin “Eşit İşe Eşit Ücret ve İnsanca Çalışma Koşulları” talebi için Fatih Saraçhane’de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde açıklama yaptı. “Eşit işe eşit ücret, insanca çalışma koşulları istiyoruz” ve “Halk otobüsü şoförleri eşit işe eşit ücret istiyor” pankartlarının açıldığı açıklamada, “Halk otobüsü şoförlerine mobbinge son”, “Sertifikalara el koymaya son” ve “İnsanca çalışma koşulları, insanca yaşayacak ücret istiyoruz ” dövizleri taşındı. “Eşit işe eşit ücret” ve “Direne direne kazanacağız” sloganlarının atıldığı açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve İnşaat Emekçileri Birliği Sendikası’nın (İnşaat Bir-Sen) yanı sıra çok sayıda halk otobüsü şoförü katıldı.
Açıklama yapan KATAŞ-SEN Başkanı Şahin Başarener, otobüs şoförlerinin artan bir saldırı altında çalışmak zorunda kaldığını söyledi. Otobüslere takılan “casus” kameralarla şoförlerin çalışma şartlarının daha da zorlaştırıldığını ve psikolojik olarak tükettiğini aktaran Başaraner, otobüs şoförlerinin yaşadığı sıkıntıların siyasetçilerin gündemine dahi alınmadığına dikkat çekti.
ŞOFÖRLERİN YAŞADIĞI SORUNLAR
Şoförlerin sosyal hakları olmadığına ve iş kanunu dahil Türkiye’nin imzacısı olduğu Uluslararası hukuktan doğan hakları kullanamadığını belirten Başaraner, halk otobüs şoförlerinin yaşadığı sorunların bir kısmını şu şekilde sıraladı:
“* Kuralsız, güvencesiz, düşük ücretlerle uzun çalışma süreleri
* İstanbul’un toplu ulaşımının yaklaşık olarak yüzde 20’lik yükünü sırtlayan halk otobüsü şoförlerinin olmayan sosyal hakları
* İstanbul trafiğinde ve otobüslerde yüz yüze kaldıkları tehditler,
tacizler ve yaşanılan kazalarda hiçbir güvencelerinin olmaması
* İBB ve İETT’nin yaşanılan sorunlar karşısında şoförleri yalnız bırakması, onların toplum gözünde günah keçisi haline getirilmesi
* Yaşanan her sorun ve şikayette şoförleri hatalı ve hatta suçlu gösteren yaklaşımlar, yaşanılan hak ihlalleri karşısında yöneticilerin takındığı tavır şoförleri psikolojik olarak tüketirken toplum sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler taşıyor.
* Günde 18-20 saat çalışmak zorunda kalan şoförleri denetimciler ve 3’üncü göz dediğiniz yüzlerce çalışanla takibe almakla sorunları çözeceğinizi düşünmek ham hayalden başka bir şey değildir.
*Şoförlerin yapacağı hataya odaklanarak yapılan denetimler, deyim yerindeyse İstanbul’un her yerine kurulan pusular sorunu çözmek değil daha da büyütmekten başka bir şeye yaramayacaktır.
* Sosyal belediyecilik ve toplu taşımada köklü değişim olarak ifade edilen sistem, tüm otobüslerin sarıya boyanması, araçlarda kilometre sistemine geçiş; araç sahipleri ve şirketlerin gelirlerini düzenlerken bu hizmetin sürmesinin olmazsa olmazı şoför arkadaşlarımız yine unutulmuştur.
* Sosyal belediyecilik kavramı, yıl ortasındaki artışla, otobüs başı 2,5 şoföre 16 bin 300 TL maaşla ne derece örtüşmektedir?”
‘TEHDİT EDEN TEHDİT BULUR’
“Çocuklarımıza harçlık, ailemize pazar parası veremiyoruz” diyen Başaraner, şoförlerin İBB’de bulunan müdürler tarafından tehdit edildiğini söyleyerek, “Tehdit eden tehdit bulur, bela isteyen bela bulur” dedi. İşçilerin, emekçilerin, şoförlerin hakkını alamaması durumunda isyanın hak olduğunu vurgulayan Başaraner, “Artık yeter, bizler sizlerin kölesi değiliz” dedi.
‘MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Meclis’teki bütçe görüşmelerinden İstanbul Halk Otobüsü şoförlerine açlık ve sefalet ücretlerinin dayatıldığını ifade eden Başaraner, “Güvencesizlik, kuralsızlık ve kölece çalışma düzenine karşı mücadelemizi yükselterek sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. İnsanın haklarıyla insan, işçinin haklarıyla işçi olduğunu hatırlatıyor, emeğin haklarının korunması, geliştirilmesi ve emeğin kurtuluşu için KATAŞ-SEN olarak ilgilileri göreve çağırdığımızı kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***