– Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Türkmenistan dönüşü gazetecilerle sohbetinde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve siyaset yasağı hakkında bir soruyu yanıtladığı ancak verdiği cevaba İletişim Başkanlığı tarafından sansür uygulandığı öne sürüldü. İddiaya göre Erdoğan, yanıtında yargı bağımsızlığından söz etti. Ancak bu soru ve cevabı, Erdoğan’ın uçakta gazetecilerle yaptığı sohbetin basına dağıtılan versiyonunda yer almadı.
Erdoğan, İmamoğlu’na YSK Başkanı ve üyelerine ‘ahmak’ diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmesinden hemen sonra Türkmenistan’dan dönmüştü. Ancak uçaktaki gazetecilerle söyleşisinde Hiranur Vakfı’nda seneler süren çocuk istismarı, emeklilikte yaşa takılanlar, asgari ücret ve Suriye başta olmak üzere birçok konuya dair soruların yer almasına rağmen, tepki çeken İmamoğlu kararına hiç değinilmemesi dikkat çekmişti.
‘YARGI BAĞIMSIZ GİBİLERDEN ORTALAMA BİR CEVAP VERMİŞ’
Halk TV programcısı İsmail Küçükkaya ise bu sabahki yayınında, Erdoğan’a İmamoğlu sorusunun sorulduğunu öğrendiğini söyledi. Küçükkaya başka ayrıntı vermedi. Ancak kanaldaki bir sonraki programı hazırlayan Ayşenur Arslan, Küçükkaya ile karşılaşmasında yaşananları öğrendiğini belirterek, Erdoğan’a İmamoğlu sorusunu Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler’in sorduğunu anlattı:
“O sormuş. Sormuş ve Erdoğan bir yanıt vermiş. İsmail Küçükkaya’nın kaynağı Ayşe Böhürler değil. Bir başka isim. Onu bana da söylemedi. Aktaran isim şunu söylememiş ama ‘Erdoğan ne dedi?’ cevaben. Çünkü cevap vermiş. ‘Yargı bağımsız’ gibilerinden ortalama cevap ama. O metin gittiğinde ‘Galaktik İletişim Başkanlığı’nda soru ve cevap çıkarılmış.
Erdoğan sonradan ‘Lüzumsuz soru sordular, ben de o sırada öyle bir şey söyledim’ mi dedi yoksa ‘Galaktik İletişim Başkanlığı’ kendiliğinden mi böyle karar verdi onu bilmiyoruz. İsmail küçük kaya da bunu bilmiyor. Ama uçakta olay böyle cereyan ediyor.” (HABER MERKEZİ)
Ayşenur Arslan’ın yayında kullandığı ifadeler tam olarak şöyle:
“Uçağa davet edilen gazetecilerden biliyorum zaten kendileri de bunu saklamıyor. Gazeteciler uçakta karşılaşıyor Erdoğan ile. Onun dışında yan yana bile gelmiyorlar. Uçakta kimse not almıyor, kayıt olmasın diye herhalde. İçlerinden Anadolu Ajansı, TRT veya gazetecilerden biri olabilir, o kişi Erdoğan’ın sözlerini not etmekle görevlendiriliyor. Sonra onlar sayfalara dökülüyor. Oradan İletişim Başkanlığına gönderiliyor. ‘Galaktik İletişim Başkanlığı’na gönderiliyor orada son kontrolden geçiyor ve üzerinden ambargo kalkıyor, medyaya servis ediliyor. Servis edilen kısmında bir soru yoktu. İmamoğlu davasıyla ilgili bir şey yok. Şöyle başlıklar geldi: ‘Erdoğana o soru sorulmadı’.
Sabahleyin İsmail Küçükkaya ‘Ben öğrendim. Erdoğan’a o soru sorulmuş. Ama…’ dedi ve devamını getirmedi. Her sabah İsmail ile ben programa çıkmaya hazırlanırken, o programını bitirmiş giderken karşılaşır 5 dakika konuşuruz. Konuyu sordum ‘Anlat’ dedim. Dedim ki ‘Şunu bil senin söylediklerini anlatacağım. Bana anlatabileceğim kadarını açıkla, söyle.’
O soruyu Ayşe Böhürler sormuş. Ayşe Böhürler çok enteresan karakterdir. Çok uzun yıllardır gazeteci zannedilen daha ziyade belgeselci isimdir. Kadir Topbaş zamanında İstanbul, Kültür Başkenti seçildiğinde yaptığı belgeselden aldığı parayla çok konuşulmuş bir isimdir. Meğer tekrar uçağa davet edilecek duruma gelmiş. O sormuş. Sormuş ve Erdoğan bir yanıt vermiş. İsmail Küçükkaya’nın kaynağı Ayşe Böhürler değil. Bir başka isim. Onu bana da söylemedi. Aktaran isim şunu söylememiş ama ‘Erdoğan ne dedi?’ cevaben. Çünkü cevap vermiş. ‘Yargı bağımsız’ gibilerinden ortalama cevap ama. O metin gittiğinde ‘Galaktik İletişim Başkanlığı’nda soru ve cevap çıkarılmış. Erdoğan sonradan ‘Lüzumsuz soru sordular, ben de o sırada öyle bir şey söyledim’ mi dedi yoksa ‘Galaktik İletişim Başkanlığı’ kendiliğinden mi böyle karar verdi onu bilmiyoruz. İsmail küçük kaya da bunu bilmiyor. Ama uçakta olay böyle cereyan ediyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***