Ekonomim yazarı Şeref Oğuz, “Seçime yönelik hazırlıklar hızlanırken, ekonomik takvimimiz de netleşiyor. Önümüzü biraz daha berrak görebileceğiz. Zira gerek küresel gerekse yerel ekonomik gelişmeler bunu zorunlu kılacak. Küre enflasyonla mücadele ediyor. Resesyon dünyanın derdi, maliyetler yükseliyor, işler zorlaşıyor. Mevcut seyirde devam eden ancak sürdürülebilirlikten uzak heterodoks ekonomik modelimizin ömrü, seçime kadar olacak. İçinde bulunduğumuz şartlar, ortodoks bir para politikasına dönmemizi gerek şart olarak görecek. Burada sorun ekonomik model Ar-Ge’sinin ülkeye yüklediği devasa maliyet…” ifadelerini kullandığı bugünkü yazısında şunları kaydetti:
Demirel’e sormuşlar; “sandıktan ne çıkar?” diye. Cevap vermiş; “sandığa ne girdiyse o çıkar…” Sandık ufukta görüldü ve oy verme saikinde ekonomi ilk sıralarda görünüyor. Terör ise açık ara alt sıralarda… Bunun anlamı, seçim sathı mailinde seçmene vaat, müjde ve kaynak akıtılacak. Biliyoruz ki seçim ekonomisi ne kadar yaygın uygulanırsa, seçim sonrası, ekonomide hasar tespiti çok yüksek olur ve peşi sıra toparlayıcı politikalar gelir. Misal 2001 krizi sonrası güçlü antienflasyonist paket, sıkı para politikası ve kaşıkla verilenin kepçeyle geri alınacağı dönem. Kimin kazanacağından bağımsız…
“Seçim sonrası yeni ekonomik modelimiz ne olacak?” sorusunu yanıtlayan Oğuz, “Seçim sonrasında kendimize IMF olacağız. Anti enflasyonist politikalar yazılacak. Para politikası yeniden şekillenecek. Kurumların bağımsızlığını yeniden kazandırmak durumunda kalacağız. Sözde değil, özde bağımsız bir guvernör görebiliriz.” değerlendirmesini yaptı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***