SERBEST GÖRÜŞ – Amerikan Kadın Basketbol Ligi WNBA’in en önemli isimlerinden biri olarak gösterilen Brittney Griner, Rusya’da tutuklu olarak geçirdiği 10 ayın ardından bugün serbest bırakıldı.
Şubat ayında Moskova Havaaalanı’nda bavulunda kanabis yağı bulunan Griner, uyuşturucu madde kaçakçılığıyla yargılanmış ve geçtiğimiz günlerde de yargılandığı mahkeme tarafından 9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Griner’ın özgürlüğü ise Amerika Birleşik Devletleri’ne pahalıya patlamış gibi gözüküyor. Zira yıldız basketbolcunun Rusya ile yapılan anlaşma kapsamında eski Rus silah tüccarı Viktor Bout ile takas edildiği duyuruldu.
Amerikan kamuoyu tarafından ‘Ölüm Tüccarı’ ismiyle anılan ve hikayesi Hollywood filmlerine esin kaynağı olan Bout, 2012 yılında 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Peki şu saatlerde serbest bırakılan ve muhtemelen Rusya’ya dönüş hazırlığında olan ‘Ölüm Tüccarı’ kimdi ve neden ceza almıştı?
SOVYETLERİN ÇÖKÜŞÜNDEN FAYDALANAN BİR ASKER
1967’de Tacikistan’ın Duşenbe kentinde doğan Viktor Bout, Sovyet istihbaratının eleman kaynaklarından biri olarak bilinen Yabancı Diller Üzerine Askeri Enstitü’den mezun olmuştu.
Sovyet ordusunda görev yaptığı dönemde kendi ifadelerine göre Mozambik’te, başka kişilerin anlatımlarına göre ise Angola’da görev yaptı.
Sovyetler Birliği’nin dağılışıyla birlikte o da devlet içerisindeki boşluktan doğan fırsatı fark edenlerden biri oldu. Moskova’dan Kiev’e kadar birçok havaalanında uçaklar yakıtsızlıktan havalanamıyor, ağzına kadar silahla dolu depoları koruyan görevliler artık maaşlarını alamıyordu.
Afrika’dan Filipinler’e kadar birçok coğrafyada ortaya çıkan silahlı grupların yarattığı talep, Bout’a fırsat kapılarını aralıyordu. İddialara göre kendisi de hava taşımacılığı üzerine askeri görev yapan Rus tüccar, terk edilmiş Sovyet askeri uçaklarını kullanarak dünyanın birçok bölgesine silah yolladı
Bout’un ismi ilk olarak 90’ların ortasında yürütülen BM soruşturmasıyla bilinir hale geldi. Ardından Amerika Birleşik Devletleri Bout ile ilgili soruşturmalara müdahil oldu.
Rus tüccarın ismi sonrasında Taliban’dan FARC’a birçok örgüte silah sağlamakla ve Afrika’daki birçok ülkede yaşanan karışıklıklarda geçti. İddialara göre Angola’daki iç savaşın her iki tarafına da, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo, Sudan ve Libya hükümetlerine de silah sağlayan Bout idi.
Ayrıca BM belgelerine göre Sri Lanka’daki elmas ticaretinin merkezinde yer almak için Taylor rejimini silah sevkiyatlarıyla destekleyen de bu Rus tüccardı.
FARC MENSUBU KILIĞINDAKİ AJANLAR TARAFINDAN YAKALANDI
Hayat hikayesi başrolünde Nicolas Cage’in oynadığı 2005 yapımı Lord of War (Savaş Tanrısı) isimli filme esin kaynağı olan Viktor Bout için çember 2000’li yılların başından itibaren daralmaya başladı.
Önce hakkında yakalama kararı çıkarılan Belçika’yı terk etti. Bir süre BAE ve Güney Afrika gibi ülkeler arasında seyahat ederek firari bir hayat yaşadıktan sonra 2003’te yeniden bu kez Rusya’da ortaya çıktı.
BM’nin o dönemki raporuna göre Bout, silah tüccarları, elmas tacirleri ve savaşlardan çıkar sağlayan diğer kişilerin oluşturduğu bir ağın merkezinde yer alan isimdi.
2006’da ABD’deki tüm varlıkları dondurulan Bout için yolun sonu 2008’de Tayland’da katıldığı toplantının ardından geldi. FARC mensubu gibi davranan bir grup Amerikan ajanıyla bir araya gelen Bout, Kolombiya’ya silah sevkiyatıyla ilgili yaptığı pazarlıklardan kısa süre sonra Taylandlı yetkililer tarafından gözaltına alındı.
Bout, ABD’nin kendisine yönelik yürüttüğü davanın siyasi olduğunu söyledi. Eşi ise Bout’un Kolombiya ile tek ilgisinin aldığı tango dersleri olduğunu öne sürdü.
Moskova hükümeti de Bout’u yalnız bırakmadı. Dışişleri Bakanı Segey Lavrov, Tayland’ın 2010 yılında aldığı ABD’ye iade kararını ‘adaletsiz ve siyasi’ olarak yorumlarken, Rus tüccarın Rusya’ya dönüşü için mücadele edeceklerini duyurmuştu.
2010’da ABD’de yargılanmaya başlanan Bout, 2012’de 25 yıl hapis cezasına çarptırılırken Savcı Preet Bharara, Bout’un dünyadaki birçok çatışmaya silah sağlayan isim olduğu açıklamasını yapıyordu.
Bout ise suçlamaları daima reddetti ve her aşamada masum bir adam olduğu savunmasını yaptı. Ancak 10 yıllık cezaevi günlerinin ardından görünen o ki Lavrov’un 2008’de verdiği söz yerine getirildi ve Rus tüccarın Rusya’ya dönüşü için tüm şartlar sağlandı.
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***