Remzi BUDANCİR
DİYARBAKIR- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 8 Haziran’da gözaltına alınan 22 kişiden 16 gazeteci 16 Haziran’da tutuklandı. Gazetecilerin tutuklanmasının üzerinden 6 ay geçmesine rağmen hala iddianame hazırlanmadı. Gazetecilerin avukatı Resul Temur, gazeteciler hakkında yürütülen soruşturmayı, tutuklama gerekçelerini ve iddianamesinin hazırlanmamasını Artı Gerçek’e değerlendirdi.
“İDDİANAMENİN NE ZAMAN HAZIRLANACAĞINA İLİŞKİN BELİRSİZLİK VAR”
Gazeteciler ile ilgili iddianamenin hala hazırlanmamasına tepki gösteren Avukat Resul Temur, hem kendileri hem de aileler açısından altı aydır aynı şeyleri söylemenin sıkıcı bir hal aldığını söyledi. İddianame hazırlanmadığı için süresin ilerleyemediğine işaret eden Resul Temur, “Maalesef ilerlemiyor. Eksikliklerin olduğunu söylüyorlar, o eksikleri tamlamayacaklarını söylüyorlar, tamamladıktan sonra iddianame yazımına başlayacaklarını söylüyorlar. Eksik nedir, ne kadar süre içerisinde tamamlanır, tamamlandıktan sonra ne kadar sürede iddianame yazımına ayrılır? Totalde ne kadar süre geçer bunlarla ilgili bir belirsizlik var. O açıdan iddianameye ilişkin insan bir şey söyleyemiyor. Meselenin öznesi burada gazetecileri ve avukatları dosya dışında bıraktılar” ifadelerini kullandı.
“UZUN SÜREDİR İDDİANAME HAZIRLAMA ASÜRECİ BU KADAR UZAMIYOR”
Savcılığın işlemlerini bitirmesi ve iddianameyi hazırlamasını beklemekten başka bir şey yapamaz hale getirildiklerini hatırlatan Temur, uzun süredir iddianame hazırlama süreçlerinin bu kadar uzamadığına dikkat çekti. Gazetecilerin gözaltı ve tutuklama gerekçesi olarak sunulan iddiaların gazetecilik faaliyeti olduğunu belirten Temur, “Gazeteciler gözaltına alındıklarında yapılan servis haberlerle neden gözaltına alındıklarını, hatta tutuklanacaklarını da izah etmiş oldular aslında. Yaptıkları televizyon programlarından kaynaklı gözaltına alındıklarına dair resmi ve net bir açıklama vardı. Ne kadar bekleseler de en fazla benzer televizyon programlarının çözümünü yapabilirler. Bunun ötesinde yapabilecekleri bir şey yok aslında” dedi.
“DELİL YÂDA YORUM ARAYIŞI İÇERİSİNDELER Mİ BİLEMİYORUZ”
Bu durumun tutuklamaya gerekçe gösterilen delillerin iddianame yazımına yetmediğini gösterdiği tespitinde bulunan Temur, “Normalde soruşturması yada delilleri bittiği için aslında siz bu insanları göz altına alıp sonra tutukladınız. Yani tutuklamaya yetecek kadar delil elde ettiğinize inandığınız için alıp tutukladınız. Demek oluyor ki tutuklamaya yeterli gördüğünü deliliniz iddianame hazırlamaya yetmiyor. Burada bir sıkıntı var açıkçası. Dolayısıyla delil arayışı içerisindeler mi, yorum arayışı içerisindeler mi çok emin olamıyorum. Ben yeni bir delil elde edeceklerine ihtimal vermiyorum. En farklı durum ne olabilir? O an izlemedikleri farklı televizyon programlarının çözümü olabilir. Bunun ötesine geçeceklerini çok düşünmüyorum açıkçası” diye konuştu.
“GÖZDAĞI DEĞİL, DOĞRUDAN SUSTURMA VE CEZALANDIRMA VAR”
Gözaltı ve tutuklamanın ardından iddianame yazım süreci tamamlanmadığı gibi bu durum fiili bir cezalandırmaya dönüşmüş durumda. Bu uygulamanın gazetecilere yönelik bir gözdağı olup olmadığına ilişkin soruya Temur, “Bu durumu artık gözdağı değil, doğrudan susturma ve cezalandırma olarak görmek gerekiyor. Artık mesaj vermiyorlar, doğrudan yerine getiriyorlar. Dolayısıyla bu tutukluluğun uzaması da birilerine, yâda diğerlerine mesaj verme halini aştı. Doğrudan basını susturma, sansürleme ve kendi tekelinde olmayan basını doğrudan yok etme olarak kabul edilmeli bence” cevabını verdi.
BELİRSİZLİK TUTUKLU GAZETECİLERİ YORUYOR
Düzenli olarak cezaevine gidip gazetecilerle görüştüğünü anlatan Temur, genel olarak moralleri iyi olsa da bu belirsizliğin gazetecileri de olumsuz etkilediğini söyledi. Bu belirsizliğin tutuklu olan gazetecileri bir parça yormaya başladığını anlatan Temur, “Temelde arzuladıkları nokta, iddianamenin hazırlanması, iddianameye dair bilgilerinin olmasıdır. En azından iddianameye ilişkin bilgilerinin olmasını istiyorlar. Ne ile suçlandıklarını bilip ona göre savunmalarımızı hazırlayabilelim diyorlar. Bunu bekliyorlar aslında. Onun dışında moralleri iyi” dedi.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***