AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, erken seçim tartışmaları ve gündeme ilişkin canlı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. CNN Türk’te Dicle Canova’nın sorularını yanıtlayan Özlem Zengin, 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminin mayıs ayında yapılması takdirinde bunun bir “erken seçim” olmayacağını ifade etti.
Zengin, başörtüsü anayasa teklifi ile ilgili ise “Metin ellerinde. Bir ziyaret turu daha yapmak, yılbaşında ocak ayı itibarıyla bir ziyaret gerçekleştireceğiz” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis ve siyasi yasak cezasına ilişkin ise Zengin, “Cumhurbaşkanımız gibi bir hikayesi olmasına özeniyor. Bugün bu karar kesinleşmeden var olmuş gibi hareket içinde olmak hakikaten büyük haksızlık” diye konuştu.
Zengin’in açıklamalarında öne çıkan kısımlar şöyle:
“Düzenlemenin TBMM’de kabul edileceğini düşünüyorum. Meclis’ten geçerse referanduma ihtiyaç yok. Referandum aralığında geçer zaten bize başka şans bırakmıyor. Alttaki paragraf hangi haklardan yararlanabileceğini gösteriyor. Buna bir sınırlama getiriyor. Ona göre imkan veriyor. Başının örtülü ya da açık. Başörtülünün hakkının korunduğu kadar açık olanın da hakkı korunuyor. Bu madde her ikisini aynı anda kapsıyor. Amaç belli. Anaysa komisyonuna geldiğinde bu madde tartışılır. Okuması, çalışması, seçilmesi günlük hayatına normal devam ettirilmesi… Bizim amacımız bu.
Evliliğin bir kadın bir erkek arasında olacağı zaten belli. Buna rağmen evlilik birliğinin bir kadın bir erkek ile olacağını anayasaya koymuş oluyoruz.
6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN İSTİSMARI
Meclis’te o gün nöbetçiydim. Önemli bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Beni arayan erkek milletvekillerimiz vardı kız çocukları olan. ‘Elimizden gelen her şeyi yapalım. İğrenç bir şey. Hepimiz toplanalım. Bir araştırma komisyonu kuralım.’
Genel Kurul’a tekrar döndüğümüzde ortak olarak araştırma komisyonu kurmaya karar verdik. Önümüzdeki hafta Meclis’e getireceğiz. Muhakkak araştırma, sovuşturma ve kovuşturma yapmak lazım. Bir defa bu konuda iddianameyi okuduktan sonra kızımızın avukatıyla da uzun bir konuşma yaptım. O genç kadınü, avukatın çok büyük rolü var. Önce boşanma gerçekleşiyor. Boşanmadan sonra bu süreç başlıyor. O koruma ortamının çok büyük bir anlamı var.
Devam eden başka soruşturmalar da var. İlk defa şikayetler yapıldığında 2012’de o dönem savcılar tarafından talepleri reddedilmiş. HSK’da da soruşturma başlatıldı.
Gazeteci arkadaşlar nereden öğrendi? İddianameden öğrendi. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum. Cemaat olduğu zaman bir şey engellenebilir mi? Hiç kimseyi aklamayı da doğru bulmuyorum. Bu dava Türkiye’nin en önemli davalarından bir tanesi. Kimden gelirse gelsin. Bu cemaat olabilir, siyasi olabilir kim olursa olsun hukukun yapması gereken yapması. Dine çok ağır bir itham. İslam dini bunu söylemiyor. MEB dönüp bakmalı. Çocuk neredeydi, okula neden gitmedi? Bir arkadaşı hiç mi görmedi?
EKREM İMAMOĞLU’NA VERİLEN CEZA
Bir yargı kararının her zaman ekonomik, siyasi, sosyal sonuçları olur. Buradaki niyet çok önemli. Önemli olan burada bir suç var mı, bu suçun cezası ne kadardır? Bizim açımızdan bakıldığı zaman bizim siyaseten böyle bir kurgu yapmamızın ihtiyacı yok hem de bizim hayatımız bunlarla geçti.
Şunu gözlemliyorum. Bunlar bizim için slogan değil, hakiki gerçekler. Cumhurbaşkanımızla ilgili olay olduğunda bu karar kesinleşmişti. Bunun istinafı var, yargıtayı var. Biz 2019’da bu temyiz hakkını veren de biziz. Cumhurbaşkanımızın bütün siyasi hayatı bitmişti. Cumhurbaşkanımız gibi bir hikayesi olmasına özeniyor. Bugün bu karar kesinleşmeden var olmuş gibi hareket içinde olmak hakikaten büyük haksızlık.
Mayıs’ta olursa buna erken seçim denmez. Nisan’dan sonra olacak. Birkaç hafta öne çekilebilir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***