3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde engelli birçok mahpus cezaevlerinde yaşam mücadelesi veriyor. TBMM’ye bağlı Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı’nda müşavir olarak görev yaparken 11 Aralık 2015’te tutuklanan yüzde 68 engelli Kazım Avcı’nın engellilik oranı cezaevinde yüzde 78’e çıktı.
KHK ile kapatılan Mehmet Akif Derneği’nin kurucusu olan Kazım Avcı, Anayasal düzeni bozmaya teşebbüs ettiği iddiasıyla verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını Yargıtay’ın bozma kararından sonra 16 Kasım 2022’de Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar hakim karşısına çıktı.
KOĞUŞTA DÜŞTÜ, KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Şubat 2022’de hapiste kalp krizi geçiren, kalp, yüksek tansiyon, şeker gibi hastalıkları ve prostat kanseri riski bulunan Avcı, bugüne kadar mahkemede sağlık durumunu dile getirmedi. Ancak son savunmasında vücudunun dayanma gücünün kalmadığını, birçok hastalığının olduğunu ve koğuşta düştüğünü söyledi.
Avcı mahkemeye, Ankara Tabip Odası aracılığıyla iki adli tıp uzmanının görüşünü içeren Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın hazırladığı yeni raporu da sundu ancak tutukluğunun devamına karar verildi.
“İNFAZININ ERTELENMESİ GEREKİR”
Raporda, “Mevcut hastalıkları (sol diz üstü amputasyonu nedeniyle fiziksel aktivitesinin yardımsız zor olacağı, daha çok efor sarf etmesi gerekeceği, kardiyak olması sebebiyle bu efor sarf etmesinin tıbben risk oluşturacağı) ve engellilik oranının yüzde 78 olduğu, meslekte kazanma gücü kaybı oranının yüzde 87 olduğu göz önüne alındığında kişinin bir başkasının yardımı olmadan cezaevi şartlarında kendi gündelik bakımını yapmasının ve sağlık durumunu korumasının mümkün olmadığını, bu nedenle infazının ertelenmesinin uygun olduğunu bildirir uzman görüşüdür” denildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bir insanın bakımının başka bir tutukluya bırakılmasının insan onuruyla bağdaşmayacağına dair çok sayıda kararı bulunuyor.
“SAYILAMAYACAK KADAR ÇOK HASTALIĞIM VAR”
Kişisel bakımını yapmak üzere yanına tutuklu olan bir akrabası verilen Kazım Avcı, yaptığı son savunmasında “Sayılamayacak kadar hastalıklarım var. En son şu bir aydır külliyen götüremiyorum ben bu işi. Artık bitti benim şey. Vücudumun dayanma gücü bitti. Olan her şeyi anlatmak istemiyorum. Teferruatına girmek istemiyorum. Hala son düşüşümle alakalı bütün vücudumda ağrı sızı var. Yanımda birisi var, ben ancak onun yardımıyla orada durabiliyorum. Yani hapishane bana rapor verdi. Kendi başına işlerini göremez diye.” dedi.
“YARGITAY BİR TAKIM GERÇEKLERİ GÖRMÜŞ”
Hapiste yedinci senesinin dolmasına günler kaldığını ifade eden Avcı, “Yanıma başka birini verdiler, o olmasa zaten bir gün duramayacağım. 2015 Aralık ayının 11’inde göz altına alınmış, tutuklanmışım. Aylar değil, günler kalmış benim 7 senemin dolmasına. Tahliyemi talep ediyorum ve bu işin bitirilmesini istiyorum. Yüce yargıya güveniyorum. Yargıtay birtakım gerçekleri görmüş.” diye konuştu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Avcı’nın Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiğine ilişkin bir kanıt bulunamadığı ve örgüt içerisinde tayin ve atama yetkisi olmadığı için mahkemenin verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararını geçtiğimiz haziran ayında bozdu.
Serbest Görüş:
KAMU KURUMLARINDAN BİRÇOK ENGELLİ İHRAÇ EDİLDİ, TUTUKLANDI
OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile engelli birçok insan kamu kurumlarından ihraç edildi ve tutuklandı. Kamu Emekçileri Sendikası’nın (KESK) 2020 yılında yaptığı araştırmaya göre ihraç edilenlerin yüzde 47’si ortopedik, yüzde 9’u ise görme engelli. Kamu kurumlarından sadece 2 bin görme engellinin ihraç edildiği biliniyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***