Sur’da yaşanan çatışmalarla ilgili basın açıklaması yaparken öldürülen dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin cinayeti ile ilgili davanın son duruşmaı, avukatlar ve mahkeme heyeti arasında gerginliğe sahne oldu.
Elçi ailesinin avukatlarından Neşet Girasun hakimlere, “Çocuklarınıza iyi bir hikaye bırakın” diye seslendi. “Çocuklarımı karıştırma, geç yerine” diye tepki gösteren mahkeme başkanı, avukatlara kızarak, heyetle birlikte salonu terk etti.
Üçü polis, biri PKK’lı 4 sanığın yargılandığı davanın altıncı duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya sanıklar katılmadı; ancak Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, avukatları ve bazı baro başkanları salondaydı.
Duruşmada il sözü alan Türkan Elçi, iki yıllık yargılama sürecini değerlendirdi. Kuran ayetlerinden örnek veren Elçi, adalet beklediklerini söyledi.
Adaletle aralarına duvar örüldüğünü söyleyen Elçi, “Bu duvarın harcında zulüm var. Vatandaş anasının ak sütü kadar helal olan adalete erişemiyorsa, ortada zulüm var demektir. Adaletin zıddı zulümdür. Adalet insaflı davranma çerçevesinde tanımlanır, zulüm başkasının hakkını yemek, hakkına engel olmak, hakkını eksik vermek, eziyet etmekle eş anlamlıdır. Aynı zamanda adalet yükümlülük olarak da kabul edilir. Biz defalarca olay anından bugüne kadar hakkımız olan adaleti dile getirdik; bu sözcüğün anlamını yitirdiğinin de farkındayız” dedi.
Daha sonra söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ise mahkeme heyetine dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanıklığından neden vazgeçildiğini sordu.
Eren, yargılamanın konusu Kürtler olunca hukukun işlevini yitirdiğini savunarak, “Dinlenilmeyen tanık Ahmet Davutoğlu’nun “Tahir Elçi’nin siyasi bir cinayete kurban edildi” sözleri neden dinlenilmeye değer bulunmadı? Mahkeme yargılamayı adil yürütmekten uzak ve ceza yargılama ilkelerini gözetmiyor. Mahkemenin hukuki dayanaktan yoksun kararlar vermesi, birilerinin dosya savcısına talimat verdiğinin anlaşılması nedeniyle, mahkeme heyeti davayı aydınlatmayacaksa çekilmesi gerekir” diye konuştu.
Daha sonra söz alan Avukat Deniz Özbilgin de mahkemenin davayı aydınlatmaktan uzak durduğunu öne sürerek, önceki celselerde dile getirdikleri reddi hakim gerekçelerinin devam ettiği söyledi.
Özbilgin bu nedenle mahkemeyi reddetmeyi sürdüreceklerini dile getirdi.
Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen baro başkanları da müdahil olma talebini mahkeme heyetine ilettiler.
“Çocuklarımı karıştırma, geç yerine, düzgün davranın”
Taleplerin ardından söz alan Elçi Ailesinin avukatlarından Neşet Girasun, hakimler ve savcıların davayı aydınlatmaya çalışmadıklarını ifade ederek, “Tahir Elçi’nin katledilmesi Kürt meselesinin çözümünde rol alacak bir aktörün de ortadan kaldırılması demektir” şeklinde konuştu.
Girasun’un “Mahkeme heyeti çocuklara, geleceğe anlatacakları bir hikaye bırakmak istiyorsa yargılamayı adil yürütsün” sözleri mahkeme heyetinin tepkisini çekti.
Girasun’un sözlerine “Çocuklarımı karıştırma, geç yerine. Düzgün davranın” sözleriyle tepki gösteren mahkeme başkanı, duruşmayı bitirdiğini söyleyerek, salonu terk etti.
Başkanla birlikte heyet de salondan ayrıldı. Avukatlar ise mahkeme heyetinin duruşmayı usulüne uygun bitirmediği gerekçesiyle salondan ayrılmadı.
Kızan heyet geri geldi
Mahkeme salonunda tansiyonun düşmesi üzerine heyet tekrar geri geldi. Heyetin yerini almasından sonra söz alan Avukat Mahsuni Karaman, Davutoğlu’nun dinlenmesi talebini yineledi.
Daha sonra ara kararını veren mahkeme, diğer baroların katılma talebini reddederek, duruşmayı 5 Temmuz 2023’e erteledi.
“Daha önce mahkeme heyetinin salonu böyle terk ettiğine tanık olmadım”
Duruşmaya katılan avukatlar ve baro başkanları, yargılamanın ardından bir basın açıklaması yaptı.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, bir mahkeme heyetinin salonu bu şekilde terk ettiğine ilk kez tanık olduğunu dile getirdi.
Beyanlarının mahkeme heyetine yönelik olmadığını vurgulayan Eren, “Mahkeme heyeti itirazlarımıza yönelik talepte bulunduğumuz ara kararları ihdas etme konusunda müzakereye çekilmesi gerekirken, maalesef kendilerini asla hedef almayan, tamamen savunma sınırları içerisinde yapmış olduğumuz beyanları gerekçe göstererek duruşma salonunu terk etti. Yaptığımız görüşmelerden sonra duruşma salonuna geldi. Öncelikle böyle bir usulün olmadığını hatırlatalım. Bir mahkeme başkanı tarafların sanık müdafilerinin ya da katılanların beyanını almadan duruşmanın bittiğini ve duruşma salonunu terk ettiğine ben bugüne kadar tanık olmadım. Bugün mahkeme başkanı böyle bir yöntemle duruşma salonunu terk etti. Ama döndükten sonra taleplerimizi yeniledik. Ama maalesef duruşma başlarken dile getirdiğimiz soruşturma aşamasındaki etkisiz ve isteksiz sürecin kendileri tarafından da sürdürüldüğünü kurmuş oldukları ara kararlarla bir kez daha gördük” dedi.
Eren konuşmasını “Ömrünü faili meçhul cinayetlere adamış Tahir Elçi’nin dosyasını faili meçhul bırakmayacağız” sözleriyle tamamladı.
Ne olmuştu?
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi 28 Kasım 2015 tarihinde, basın açıklaması yaptıktan sonra, tek kurşunla vurularak öldürüldü.
Olayın ardından başlatılan soruşturmada, 2020 yılı Ocak ayında 3 polisin ifadesinin alınmasının ardından polislerle birlikte, bir PKK’lı hakkında iddianame hazırlandı.
Sanıklar Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, bir önceki celsede dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesine karar verdi.
Ancak mahkeme 19 Eylül’de aldığı ara kararla bu kararından vazgeçti.