Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, 28 Kasım 2015 günü çıkan çatışmada Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybetmesine ilişkin yargılamaya devam edildi. Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Elçi’nin eşi Türkan Elçi, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yabancı gözlemciler, çok sayıda baro başkanı ve avukat katıldı. Biri ihraç edilmiş üç polisin tutuksuz, cinayetin yaşandığı sokağa ateş ederek giren PKK’lı Uğur Yakışır’ın da firari sanık olarak yargılandığı davaya tutuksuz sanıklar yine SEGBİS sistemi ile katıldı.
Duruşmada söz alan Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, dava sürecinin üzerinden 2 yıl geçtiğini belirterek, “Anlaşılamadığımızı, en doğal hakkımız olan adaletle aramıza gün geçtikçe bir duvarın örüldüğünü kısa sürede idrak ettik. Bu duvarın harcında zulüm var” dedi. Adalet sözcüğünün anlamını yitirdiğini bu salonda görebildiğini ifade eden Elçi, “İki yıllık sürecin sonunda yargının tarafsızlığına güvendiğimizi dile getirmeyi çok isterdik. Kendimizi huzurlu ve hakkı teslim edilmiş vatandaş olarak hissedebilmemiz için aleyhimize işleyen her durumda umudumuzu kaybetmeden hakkımız olan adaleti karar anına dek bu salonda düşlemekten ve talep etmekten geri durmayacağımızı bir kez daha dile getireceğiz” dedi.
Olayın olduğu dönemde Başbakan olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, daha sonra yaptığı açıklamada Tahir Elçi’nin siyasi bir suikast sonucu öldürüldüğünü açıklamıştı. Bu açıklamanın ardında Diyarbakır Barosu Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini talep etmiş, Haziran ayındaki son celsede mahkeme bu talebi kabul etmişti. Eylül ayında mahkemeye bir yazı gönderen savcılık, Ahmet Davutoğlu’nun tanıklığından vazgeçilmesini istemiş, mahkeme de kararından vazgeçmişti. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren bugünkü duruşmada duruma tepki gösterdi. Hâkimlere, “Tanığın söyleyeceği şeyi bilmeden dosyaya yenilik katmayacağını nereden biliyorsunuz?” diye tepki gösteren Eren, “Siz gerçekten bu cinayeti aydınlatma konusunda etkin ve istekli misiniz?” dedi.
Duruşmada söz alan Tahir Elçi Vakfı Başkan Yardımcısı ve Elçi ailesinin avukatı Neşet Girasun’un savunması sırasında ise kriz çıktı. Son zamanlarda siyaseten ılımlı mesajların verildiğine dikkat çeken Girasun, mahkemeye pozitif yönde bir müdahale gelebileceğini söyledi. Hâkimlere yönelik, “Bireysel yargıçlığınızın tarihi için ve çocuklarınıza iyi bir hikâye bırakmak istiyorsanız bir müdahale beklemeyin” diyen Girasun’un bu sözleri mahkeme başkanını kızdırdı.
Girasun’un sözünü kesen mahkeme başkanı, “Çocukları karıştıramazsın, geç yerine otur” diye tepki gösterdi. Salonda bulanan diğer avukatlar ise Girasun’un sözlerinde bir suç unsuru olmadığını belirterek, alkışlarla başkanı protesto etti. Salonda alkış sesleri yükselmesi üzerine mahkeme başkanı diğer hâkimlerin görüşünü sormadan “Duruşmayı bitiriyorum” diyerek, salonu terk etti.
Heyetin gitmesi üzerine bulundukları illerden SEGBİS sisteminde bekleyen sanıklar da duruşmadan ayrıldı. Yaklaşık 40 dakika sonra salona dönen heyet, Avukat Mahsuni Karaman’ın yargılamanın genişletilmesine yönelik taleplerini aldı. Daha sonra ara kararlarını açıklayan mahkeme, taleplerin reddine karar vererek duruşmayı 5 Temmuz tarihine erteledi.
Avukatlar, duruşmanın 8 ay sonraya, yani yargıdaki atama kararnameleri dönemine bırakılmasına tepki gösterdi.
Tahir Elçi cinayeti davasında biri ihraç edilmiş üç polis “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” iddiasıyla, 2 ila 6 yıl arasında hapis istemiyle yargılanıyor.
Dosyanın firari sanığı olan PKK’lı Uğur Yakışır hakkında ise “iki polisi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan” üç kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 45 yıl hapis cezası isteniyor.
Olay günü taksi ile Sur ilçesine gelen Uğur Yakışır ve Mahsum Gürkan, iki polisi öldürdükten sonra Yıkıkkaya Sokak’a girmiş, burada polislerle girdikleri çatışmada Tahir Elçi hayatını kaybetmişti. Çatışmada kaçarak kurtulan iki PKK’lıdan Mahsum Gürkan’ın hendek olaylarında öldüğü açıklanmış, Uğur Yakışır’ın ise Kandil Dağı’ndaki PKK kampında olduğunu iddia eden bir video yayınlanmıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***