Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz, kendisine bağlı Poliste Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Ulusal Koordinatörü’nün, emniyet mensuplarının başörtüsü ve diğer dini sembolleri takabilmesi önerisine karşı çıktı.
Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü, bakan olduğu sürece, polis memurlarının başörtüsü ya da diğer dini sembolleri taşımasına izin vermeyeceğini söyleyen Yeşilgöz’ün bu tutumunu eleştiriyor.
Hollanda Poliste Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Ulusal Koordinatörü Johan van Renswoude’nin, açıklamaları, ülkedeki başörtüsü tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Renswoude, Hollanda medyasına yaptığı açıklamada, polis içerisinde “çeşitliliğe izin vermenin iyi olacağını” belirterek, memurların başörtüsü ya da diğer dini sembolleri takabilmesi gerektiğini vurguladı.
Polis sendikasının, “Saldırganlığı çağrıştırır” diyerek eleştirdiği dini sembol önerisine, Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz de karşı çıktı.
Renswoude’nin başörtüsü önerisi Hollanda Temsilciler Meclisi’nde tartışıldı. Bu konuda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan konuşan Yeşilgöz, üniformalı polis memurlarının başörtüsü veya başka bir dini sembol takmasına izin verilmeyeceğini söyledi.
Yeşilgöz, “Ben bakan olduğum sürece polis üniformaları tarafsız olacak. Bana göre başörtüsü ya da herhangi bir eklenti mümkün değil. Zaten o yüzden üniforma deniyor” dedi.
Üniforma gerektirmeyen diğer işlerde başörtüsüne izin verildiğini söyleyen Bakan Yeşilgöz’e göre, kamusal alanda üniforma üzerine dini sembollerin takılması mümkün değil.
Hollanda’da vatandaşlarının, kendilerine uygun uygun işi özgürce seçebildiğine işaret eden Yeşilgöz, bu nedenle üniformalı polise başörtüsü yasağının ırkçılık atmosferine çekilmesini rahatsız edici bulduğunu söyledi.
Hollandalı bakan, üniformanın tarafsızlığının başörtüsü ya da diğer dini sembollerle hiçbir ilgisi bulunmadığını vurguladı.
Tartışma 5 yıldır sürüyor
Başörtüsü tartışması Hollanda’da 2017 yılından bu yana devam ediyor.
Dönemin Amsterdam Emniyet Müdürü Pieter-Jaap Aalsberg’in, başörtüsü yasağının sorgulanması önerisi, siyasi tartışmaya dönüştü.
Ancak Emniyet Genel Müdürü ve siyasiler, öneriye sıcak bakmadı. Bunun ardından, Utrecht, Amsterdam, Rotterdam ve Arnhem gibi bazı kentlerin belediye meclisleri, belediyeye bağlı özel soruşturma görevlilerinin (BOA) başörtüsü takabilmesine yeşil ışık yaktı.
Güvenlik ve Adalet Bakanı Yeşilgöz, başörtüsü ve diğer dini sembollerin, BOA’lar için uygun olmadığını ve tarafsızlıklarına gölge düşüreceğini açıkladı.
Kamu yayıncısı NOS’a göre, Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü, Yeşilgöz’ün, üniformalı görevlilere yönelik başörtüsü yasağına ilişkin tutumunu “damgalayıcı” ve “tarafsızlıklarını sağlamada etkisiz” olarak değerlendiriyor.
Anlaşmazlıklar konusunda yargıya tavsiyelerde bulunan enstitü 2017’de, Rotterdam polisinin, bir kadın memura üniforma üzerine başörtüsü takma izni vermeyerek ayrımcılık yaptığını kararlaştırmıştı.
Avrupa Birliği’nin (AB) en üst yargı organı olan Avrupa Adalet Divanı da, geçtiğimiz günlerde, “işverenin dini veya siyasi sembollerin görünür şekilde takılmasını yasaklayabileceğine” karar verdi.
Belçika’da başörtülü bir kadın stajyerin açtığı dava üzerine konuyu ele alan AB mahkemesi, işverenin, “tarafsızlığın kuruluş için gerekli olduğunu ve buna izin vermenin zararlı bir etkisi yaratacağını kanıtlaması durumunda” başörtüsü yasağı uygulayabileceğine hükmetti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***