ANKARA – HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, halktan alınan her 8 liradan 1 lirasının savaşa harcandığına dikkat çekerek, savaş bütçesinin kadının güçlenmesi için ayrılan bütçenin 128 katı olduğunu söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Savunma Bakanlığı 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda savaşa ayrılan bütçeye değindi. Türkiye’de silah üretimi, yatırımı ve bütçede savaşa ayrılan payın her geçen gün arttığına dikkat çeken Gülüm, “Yurttaştan alınan her 8 liradan 1 lirası savaşa ayrılıyor. Milyonlar açlık sınırında ama savaş yatırımları devam ediyor. Savaş bütçesi, TSK’ye 2007 yılından bu yana İHA satan ve devamında da buna SİHA ekleyen Selçuk Bayraktar’a yarıyor. Bir kez daha bütçede tercihinizi savaştan, saraydan ve yandaştan yana kullanıyorsunuz” dedi.
BÜTÇE SAVAŞA AKTARILIYOR
“Savaşa değil, barış politikalarına ihtiyacımız var” diyen Gülüm, sözlerini şöyle sürdürdü: “Savaşa değil, kadınlara, kadınları koruyacak politikalara ve bütçeye ihtiyacımız var. Biz kadınları ekonomik olarak erkeğe bağımlı kılmak için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz. Üstüne üstlük masabaşında erkeklerden oluşan bürokratlarla oluşturduğunuz bütçeyi, savaşa aktarıyorsunuz. 2023 bütçesi tam anlamıyla bir iç güvenlik ve dış güvenlik bütçesi. Bu yılda bütçenin önemli bir kısmı Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılmış. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün bütçesi ise şaka gibi, binlerce kadın katledilirken, her gün tacize, tecavüze maruz kalırken, koruma kararları bile yerine getirilemiyorken, 54 milyon 769 bin lirada kalıyor.”
SAVAŞA BÜTÇE 128 KAT DAHA FAZLA
Savaş ve güvenliğe ayrıla bütçenin, kadının güçlenmesi için ayrılan bütçenin 128 katı olduğuna dikkat çeken Gülüm, “Kadın başına düşen bütçe ise sadece 25 lira. Oysa, biz kadınlar savaşa ayırdığınız bütçeden dolayı yoksullaşmaya, militarizmden beslenen erkek egemenliğinden kaynaklı şiddete itiraz ediyor, yaşamlarımız ve haklarımız için bir bütçe talep ediyoruz. Kadınların talepleri ‘Kaynak yok’ denilerek bütçede yer almazken, bize diyorlar ki: ‘Başka ihtiyaçlar var, size kaynak yok’. Aslında, yapılması gereken tek şey bütçe tercihlerini değiştirmekten geçiyor. Savaşa ve güvenlik harcamalarına, sermayeye akan kaynakları kadınlar için ayırsanız; kadın yoksulluğunu, kadına yönelik erkek şiddeti ve erkek devlet şiddetini, kadın işsizliğini önleme şansını yakabiliriz” şeklinde konuştu.
‘KADINLAR SAVUNMASIZ BIRAKIYOR’
Bütçenin savaşa ayrılmasıyla kadınların erkek şiddetine karşı savunmasız bırakıldığını dile getiren Gülüm, “Kadın işsizliğine ilişkin birkaç veri söyleyelim: TÜİK’e göre kadın işsizliği son bir yılda 129 bin arttı. Haziran 2022 itibarıyla kadınlarda mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 600 bin, geniş tanımlı işsizlik ise 3 milyon 772 bin civarında, tarım sektöründeki kadınlar ise hep kayıtsız çalışıyor. Kadın çocuk doğursun, baksın, nefes almadan ev işi yapsın, karşılıksız çalışsın da çalışsın istiyorsunuz. Bütün istatistikler, bütün veriler kadınları ücretli çalışma yaşamında güvencesiz, düşük ücretli işlere mahkûm ettiğinizin açık göstergesi. Cinsiyetçi kadın düşmanı politikalarınızla hem kadın kazanımlarını hedef alıyor hem de kadınları ölüme sürüklüyorsunuz” diye belirtti.
299 KADIN KATLEDİLDİ
2022 yılının Ekim ayında en az 36 kadın katledildiğini aktaran Gülüm, “21 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Biz şunu biliyoruz ‘intihar’ denilen bir şekliyle ‘Balkondan düştü’ denilen kadınlarında aslında araştırılsa, çoğu kez kadın cinayeti çıkıyor altından. Bu sayı 2021 yılı Ekim ayına göre yüzde 56 oranında artmış durumda. Bununla birlikte, 2022 yılının ilk on ayında en az 299 kadın erkekler tarafından katledildi, 190 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Buna rağmen, Bakanlığa bağlı 81 ilde sadece 112 sığınak var; sığınıklar kadınların hayatları için olmazsa olmazlardan, güvenceleri için olmazsa olmazlardan ama sığınığa hiçbir pay yok. Söz konusu kadınların hayatları olunca ‘Bütçe yok’ diyorsunuz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede samimi olsaydınız, kayyumlar eliyle var olan kadın kazanımlarını yok etmezdiniz, mermiye değil kadınlara bütçe ayırırdınız, yine, savaşa değil. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmezdiniz, aksine, İstanbul Sözleşmesi’ni etkin uygulayacak, kadınları şiddetten koruyacak mekanizmalar üretirdiniz. Biz kadınların tanklara, tüfeklere, toplara ihtiyacı yok; barınmaya, ücretli işe, şiddete maruz bırakıldığında gidebileceği sığınaklara, eğitim ve yaşam giderlerini karşılayacak güvenceye, kreş merkezlerine, yaşlı bakım merkezlerine ve sağlık merkezlerine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***