Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) 2022 Küresel İklimin Durumu raporuna göre; son 8 yılın, sürekli artan sera gazı emisyon yoğunluğu nedeniyle dünyadaki en sıcak yıllar olarak kayıtlara geçebileceği hesaplanıyor. Ortalama küresel sıcaklığın, bu yıl 1850-1900 dönemi ortalamasının 1.15 derece üzerinde olacağı öngörülüyor.
WMO 2022 Küresel İklimin Durumu raporu, bu yıl Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde 6-18 Kasım tarihlerinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı’nda (COP27) genel oturumların yapıldığı ilk gününde yayımlandı.
Rapora göre; iklim değişikliğinin belirtileri giderek daha ‘dramatik’ hal alırken, aşırı sıcak hava dalgaları, kuraklık ve yıkıcı seller milyonlarca kişiyi etkiliyor ve milyarlarca dolara mal oluyor. Küresel sıcaklığın bu yıl, 1850-1900 dönemi ortalamasının yaklaşık 1.15 derece üzerinde olacağı tahmin ediliyor.
Dünyadaki sera gazı emisyonları, karbondioksit, metan ve azot oksit emisyonları dahil olmak üzere, geçen yıl bir kez daha rekor seviyeye ulaştı. Veriler, bu üç gazın atmosferik seviyelerinin bu yıl da artmaya devam ettiğini gösteriyor. Sürekli artan sera gazı emisyon yoğunluğu nedeniyle, son 8 yılın dünyadaki en sıcak yıllar olarak kayıtlara geçeceği öngörülüyor. Ayrıca, 2013-2022 dönemi için 10 yıllık ortalama sıcaklığın ise 1850-1900 dönemine göre 1.14 derece yüksek olacağı tahmin ediliyor.
Artan sıcaklık nedeniyle deniz seviyesindeki yükselme 1993’ten bu yana iki katına çıkarken, Ocak 2020’den beri yaklaşık 10 milimetre yükselerek bu yıl rekor tazeledi. Grönland buz tabakası üst üste 26. yıl kütle kaybetti ve Eylül’de ilk kez kar yerine yağmur yağdı.
“Buzullar için zaten çok geç kalındı”
WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, rapora ilişkin değerlendirmesinde, küresel ısınma arttıkça sonuçlarının da kötüleşeceğini belirterek, “Şu an atmosferde o kadar yüksek karbondioksit bulunuyor ki sıcaklık artışını 1.5 dereceyle sınırlandırma hedefi neredeyse ulaşılamaz durumda. Buzullar için zaten çok geç kalındı ve erimenin yüzlerce yıl devam etme olasılığını göz önünde bulundurduğumuzda, bu durumun su güvenliği üzerinde önemli etkileri olacak” ifadelerini kullandı.
“Bu yıl, iklim değişikliğine karşı iyi hazırlanan toplumlar bile aşırı hava koşullarından zarar gördü”
Deniz seviyesindeki yükselmenin son 30 yılda iki katına çıktığına işaret eden Taalas, şunları kaydetti:
“Bu yükselmeyi milimetre cinsinden ölçüyor olsak da yükselme yüzyılda yarım ila bir metreye ulaşıyor ve bu da milyonlarca kıyı sakini ile alçakta kalan şehirler için uzun vadeli büyük tehdit oluşturuyor. Pakistan’daki sel felaketinde ve Afrika Boynuzu’ndaki ölümcül, uzun süreli kuraklıkta gördüğümüz gibi, çoğu zaman iklim değişikliğinden en az sorumlu olanlar en çok zararı görüyor. Ancak bu yıl iklim değişikliğine karşı iyi hazırlanan toplumlar bile aşırı hava koşullarından zarar gördü. Avrupa’nın büyük bölümünde ve Çin’in güneyindeki uzun süreli sıcak hava dalgaları ve kuraklık bu bölgeleri etkiledi.”
“Dünyanın bize gönderdiği bu tehlike sinyaline kararlı ve doğru şekilde aksiyon alarak cevap vermeliyiz”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, COP27 başlarken gezegenin tehlike sinyalleri gönderdiğini belirterek, raporun ‘kronik bir iklim kaosunu’ yansıttığını belirtti. İklim değişikliğinin felaket hızında yaşandığını ve tüm kıtalarda hayatları tehdit ettiğini ifade eden Guterres, “Son 8 yıl, dünyadaki en sıcak yıllar oldu, aşırı sıcak hava dalgaları özellikle kırılgan toplumlarda daha yoğun ve ölümcül hale geldi. Dünyanın tüm bölgelerindeki insanlar iklim değişikliğinin bu ani ve hızla büyüyen risklerinden korunmalı. Bu yüzden, 5 yıl içinde küresel bir erken uyarı sistemini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Dünyanın bize gönderdiği bu tehlike sinyaline kararlı ve doğru şekilde aksiyon alarak cevap vermeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***