TBMM Genel Kurulu’nda, bugün; HDP’nin eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinin araştırılması önergesinin gündeme alınması önerisi görüşüldü. Öneri AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Öneriye ilişkin söz alan HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, Elçi’nin cinayetinin açığa çıkarılmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Aslında cinayetin faillerinin ortaya çıkarılmamasının istendiğini ördük, olay yerine su sıkılmıştı. Olaydan 3,5 ay sonra olay yeri inceleme yapılabilmişti. İddianame ise 4 yıl 6 ay sonra kabul edilebilmişti. İlk duruşma ise 5 yıl sonra yapılmıştı. 2 yılda 6 duruşma yapılmış ama son celse ne hikmetse 8 ay sonrasına ertelenmiş. 8 ay sonrasına ertelenme durumu da net bir şekilde adil bir yargılanma olmadığını, dosyanın sürüncemede bırakılarak, faili meçhul listesine de Tahir Elçi dosyasının da eklenmek istediğini bize göstermekte. Heyet bu dosyayı faili meçhule bırakmak istiyor. Duruşmaya birkaç gün kala Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesine karar vermişken, her ne hikmetse bir ara kararla bu ara kararından vazgeçiyor. Bu bize birlerinin bu dosyaya müdahale ettiğini gösteriyor.”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AKP’nin Elçi cinayetinde “siyasal ortaklığı ve sorumluluğu” olduğunu söyledi. Tanrıkulu, şöyle konuştu:
“Bu cinayet işlenmeden önce siz iktidardaydınız, işlendiği sırada iktidardınız ve şimdi de iktidarsınız” dedi. Tanrıkulu, 4,5 yıl soruşturmanın sürdüğünü kaydederek, “Deliller karartıldı, dava açıldı, 2 yıl sürüyor. Tümünü izledim. Geçen duruşmadaydım. Öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı. Türkiye Barolar Birliği Başkanvekili ve 20 baro başkanı var. Duruşma yapılıyor. Gel o başkanı SEGBİS’ten izle. Sen Adalet Komisyonu Başkanı olarak, senin vicdanın el veriyorsa, ben mesleği bırakacağım. Bir baro başkanına ‘Otur yerine’ deyip, salonu terk eden bir mahkeme başkanı olabilir mi? Tahir Elçi’nin yargılandığı davanın duruşması 23 Kasım’dan 5 Temmuz 2023’e 8 ay ertelenebilir mi?”
“BİZİM ARKADAŞIMIZI KATLETTİNİZ”
AKP Tokat Milletvekili Mustafa Arslan’ın dosya ile ilgili açıklamalarına tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Meral Beştaş ise “Timsah gözyaşlarını inandırıcı kılamazsınız” diye tepki gösterdi. Beştaş, Elçi dosyasının avukatların ve HDP’nin girişimleri sonucu açıldığını ve delillerin bulunduğunu kaydederek, “Olay yerindeki delilleri toplamak istemediler” dedi. Beştaş, “Sizin gazetelerinizin onu nasıl linç ettiğini ve ölümle tehdit ettiğini de biliyoruz. Onu da terörist ilan ettiğiniz. İnsan yalan atar da usturuplu atar. Bizim arkadaşımız katlettiniz. Şu anda da davayı cezasızlığa götürüyorsunuz” diye tepki gösterdi.
AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşloğlu ise Arslan’ın dosya ile ilgili bilgi verdiğini savunarak, “Bu konuyla ilgili kanaatlerini paylaşmıştır, net ve açık şekilde. Mesele tarafsız ve bağımsız yargının önünde yargılama devam etmektedir. Bu konuyla ilgili suçlamaların hiçbirisinin hakikatle uzaktan yakından alakası yoktur” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de söz alarak, “İktidar partisini bağımsız konuşmacı olarak iktidar partisinden, mesele bu yaşananlardan sonra konuşmuş olsa, konuşmasını gidip tebrik edeceğim. Şöyle bir şey var. Bu ülkede her gün birimiz terörist olabiliyoruz ya. O günlerde Tahir Elçi’yi sizin partiniz terörist ilan etti” diye AKP’li Arslan’a tepki gösterdi.
“AİLE ŞEFFAFLIKTAN TEŞEKKÜR ETTİ”
Arslan ise Elçi dosyasının “şeffaflıkla” tamamlandığını ifade ederek, “Soruşturmanın devamında da müdahil avukatları ve ailede soruşturmayı çok yakından takip etmiş, soruşturmadaki şeffaflıktan dolayı memnuniyetlerini de ifade etmiştir” dedi.
“SİYASİ İSTİSMAR” TARTIŞMASI ÇIKTI
Beştaş ile Akbaşoğlu arasındaki tartışma devam etti. Akbaşoğlu, “Tahir Elçi’nin vefatını bir siyasi istismar vesilesi kılmak doğru değildir. Tarafsız ve bağımsız yargı gerekli kararı mutlaka verecektir” dedi.
Beştaş, Akbaşoğlu’na “Siyasi istismarı öğrendiysek sizden öğreniyoruz. İstismar nasıl yapılır, ölümler üzerinden tabutlara el konularak, Kur’an-ı Kerim dağıtılarak, hatta seçimlere özgü Kürtçe Kur’an-ı Kerim basılarak nasıl dağıtıldığını ve bunun nasıl siyasi istismar meselesi yapıldığını herhalde siz ders verecek konumdasınız. Bizi asla Tahir Elçi cinayeti suikastı üzerinden istismar iddiasında bulunamazsınız” diye tepki gösterdi. Akbaşoğlu ise “Hiçbir hususu siyasi istismar konusu yapmamak lazım. Hiçbir hususu istismar konusu yapmamak lazım. Her meselenin hakikatini araştırmak lazım. Bir hukukçuya hakikati aramaktan, bir milletvekiline hakikatin ortaya çıkarmak için söz söylemekten daha doğru bir şey olamaz” karşılığını verdi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***