Türkiye, dönüm noktası sayılabilecek bir seçime doğru gidiyor. Yarış, Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen bir tek adam rejimi ile yetkilerinin dağıtıldığı parlamenter sistemi savunan iki ittifak arasında geçecek.
Ancak eşit şartlarda bir seçim değil bu. Bir tarafta devletin bütün imkanlarını kullanan Cumhur İttifakı olacak diğer tarafta devlet her birimin dağıtmak için uğraştığı Millet İttifakı. Evet, ekonomideki kötü gidiş iktidarın gücünü her geçen gün azaltıyor ama buna rağmen iktidar partisi bütün medya organlarını ve iletişim araçlarını kontrolünde bulundurduğu çekirdek tabanını elinde tutmaya devam ediyor.
Cumhur İttifakı’nın adayı, Erdoğan. “Millet İttifakı’nın adayı kim olacak?” sorusu sorunun cevabı henüz yok. Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu isimleri öne çıkıyor. HDP yöneticilerinin Yavaş’a rezervi var ve bu adaylık ihtimalini azaltıyor. İmamoğlu’nun devam eden davasının ne olacağı bşlinmiyor. Bu nedenle aday olmaya en yakın isim CHP lideri Kılıçdaroğlu gibi görünüyor.
İYİ PARTİ ERKEN İKTİDAR HASTALIĞINA YAKALANDI
İYİ Partili yetkiler ise bir süredir Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk baktıklarına yönelik mesajlar veriyorlar. En son Meral Akşener’in bu yönde açıklama yaptı. Parti yönetiminin birçok konuda kafasının net olmadığı anlaşılıyor. Partide erken iktidar hastalığına yakalanma görüntüsü var.
Anketlerde oyları biraz yükselince İYİ Parti sözcülerinin söylemlerinde iktidardaki partilerde görülen üstten bakış görülmeye başlandı. Bilge Yılmaz’ın “ittifakın iki güçlü partisinin CHP ve İYİ parti olduğunu seçim sonrasında bunların etkili olacağı” sözleri, bu hastalığın en net göstergesi. Bu bakış, ittifakın diğer ortaklarını hiçe saymaktır. Mevcut sistemde oyun yüzde 49 bile olsa yüzde 1 birlik oya ihtiyacın var. Yüzde birlik oy olmadığı takdirde hayalini kurduğun iktidara gelebilmek imkansız.
ZAFER PARTİSİ, İYİ PARTİ’NİN YÜKSELİŞİNİ DURDURDU
Şunu söylemek yanlık olmaz. İYİ Parti’nin ayarını Zafer Partisi bozdu. Merkez bir sağ parti olmak ile light milliyetçi bir parti olmak arasında git-geller yaşayan partiye en büyük darbeyi Ümit Özdağ vurdu. Özdağ, partinin hızlı yükselişini durdurdu ve gerilemesine neden oldu. Bunu gören İYİ Parti yetkilileri ardı ardına milliyetçi açıklamalar yaptı. Irkçı açıklamalarıyla bilinen, CHP’nin bile sahip çıkmadığı, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a destek oldu.
İYİ PARTİ’NİN HİTAP ETTİĞİ ZEMİN KAYGAN
Aslında yaşananların nedeni İYİ Parti’nin durduğu kaygan zemin. Akşener, partinin konumlandırmasını doğru yapmamıştı. Aşırı milliyetçi tabanı elinde tutarken milliyetçiliğe soğuk muhafazakar kitleden oy alabileceğini düşündü. İYİ Parti’nin yükselişini AKP’den ayrılan seküler kitle sağladı. Bu kitleden gelecek oy ise İYİ Parti’yi sağın güçlü partisi yapacak yüzdeye sahip değildi.
İYİ Parti’nin dindarlık ile milliyetçiliğin harmanlandığı Orta Anadolu ve Karadeniz bölgesinden oy alabilmesi gerekiyordu. Muhafazakar kitleden oy alabilecek ne kadroya ne de söyleme sahipti. Ulaşabileceği tek muhafazakar kitle KHK’lılardı, onları da uzun süre görmezden geldi. Görmek istediğinde ise KHK’lı kitle CHP, DEVA Partisi ve HDP arasında çoktan seçimini yapmıştı.
Orta Anadolu’daki milliyetçi ve muhafazakar kitle AKP ve MHP tarafından paylaşılmıştı. Bu alana da girmek çok zordu. Son dönemde iktidar bloğunun tam saha presine rağmen bu bölgelerde İYİ Parti’yi yönelme oldu. Bunu gören AKP ise bu yönelişi engellemek için yedekteki projesini devreye soktu.
ZAFER PARTİSİ, İYİ PARTİ’DEN OY ALIYOR
Böylece muhalefete muhalefet eden Zafer Partisi ve Memleket Partisi oyuna dahil oldu. Memleket Partisi kendisinden bekleneni yapamadı ve CHP’den oy alamadığı gibi, Kılıçdaroğlu’nun parti içinde elini bile rahatlattı. Memleket Partisi projesindeki başarısızlık Zafer Partisi’nde yaşanmadı. Mülteciler ve milliyetçilik üzerinden söylem üreten Zafer Partisi kısa sürede oy oranını yüzde 3’e yükseltti. Bu oyların büyük çoğunluğunu İYİ Parti’den aldı.
MİLLET İTTİFAKI’NDA ÇATLAK GÖRÜNTÜSÜ ERDOĞAN’A YARIYOR
İYİ Parti’deki bu kafa karışıklığından faydalanan tek kişi ise Erdoğan. İttifak içinde çatlak görüntüsü kitlelerin AKP’den kopuşunu geciktiriyor. İYİ Parti yönetiminin bir an önce kendilerini dev aynasında görme psikolojisinden çıkması gerekir. Bu tutumlarını sürdürürlerse Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesinin sorumlusu olarak tarihe geçmiş olacaklar. Hayalini kurdukları merkez sağın büyük bir partisi olmak yerine, sağın marjinal bir partisine dönüşmeleri riski var.
Bu adımla yüzde 3’lük Zafer Partisi, yüzde 14-15 oyu alabilecek bir parti üzerinden Millet İttifakı’nı kilitlemiş durumda. İYİ Parti, merkez bir parti olup özgürlükleri savunmak yerine devletin sınırlarını çizdiği alanda siyaset yapmanın faturasını seçim öncesinde Zafer Partisi’ne karşı oy kaybederek ödüyor.
İYİ Partili yetkililer, yerel seçimlerde Millet İttifakı’ndan aday gösterilen İYİ Partili adayların seçim kaybettiği bölgelerdeki oy dağılımlarına baksalar gerçeği görecekler ama görmek istemiyorlar.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***