Bartın’ın Amasra ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında meydana gele grizu patlamasında hayatını kaybeden madencilerin sayısı 28’e yükselirken göçük altında kalan madencileri arama kurtarma çalışması devam ederken madencilerin yakınlarının endişeli bekleyişi sürüyor.
Göçük altında kalan maden işçisi Mehmet Bulut’un annesi Nebile Bulut, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Bulut, sorulara şu yanıtları verdi:
“Oğlum iki senedir madencilik yapıyor. Amasya itfaiyesindeydi. 30 yaşındaydı… Oğlum saklandı da bir kenardan çıkacak, diye bekliyorum ama böyle olmasa ne yaparım bilmiyorum şu anda. Bağırıyorum bağırıyorum. Sesi çıkmadı bir yerden. Bilmiyorum. 1 ay sonra bir yaşına girecek çocuğu var. Doğum günü yerini ayarlamıştı, doğum gününü yapacaktı. Oğlumun sesini dün sabah 10’dan beridir duymadım. İşten gelse ara, işe gitsin ara. Canı sıkılırsa arardı görüntülü… Ne yapacağız bilmiyorum. Oğlum duy sesimi yavrum. Yavrum evlat acısı yaşatma bana. Yavrum dayanamam.
”EŞİ VE ÇOCUKLARI DA BURADAYDILAR. BARTIN’A HASTANEYE GİTTİLER ONLAR DA”
Eşi ve çocukları da buradaydılar. Bartın’a hastaneye gittiler onlar da. 1 yaşında kızı var, o da orada. Daha yeni evlendi, çok olmadı evleneli. İşiyle düğünü bir oldu işte. Yavrum, Amasra İtfaiyesi’ndeydin. Çabuk emekli olurum, dedin. Benim yavruma babası bakardı, girmeseydi ocaklara. Bu kadar zor olduğunu bilseydim, girmeseydin. Gülüm anam, canım anam derdi görünce. Gelip öper, severdi. Allah’ım dayanamam.”
”TELEFONUNU ÇALDIRIYORUM, ÇIKTI MI ÇIKMADI MI DİYE. AMA ÇALMIYOR”
Nebile Bulut, “Size madendeki çalışma koşullarından bahsetti mi?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Çok memnundu. Arkadaşlarından, işinden çok memnundu. O kadar memnundu ki. Ama son zamanlarda 4 vardiyasında, akşam saat 10 oluyor. Telefonunu çaldırıyorum, çıktı mı çıkmadı mı diye bir kez çaldırıp bırakıyorum. Ama çalmıyor. Çaldığı zaman seviniyorsun. Öyle içimde bir korku mu varmış, ne varmış hiç bilmiyorum. Öyle oldu işte. Eve geldiği zaman da hep arardı, çocuğunu gösterirdi. Sabah yerinden kalkar arardı, işe giderken arardı.”
Bulut, şunları söyledi:
“Çocuğuna hep ‘aşkım’ derdi. Çok severdi. Anne, yerinde yatmıyor hep yanımıza alıyoruz. Ortamıza koyuyoruz, derdi. Yavrum zaten 30 yaşındaydı. Ne yaparım bilmiyorum, nasıl edeceğiz bilmiyorum. Bir yerlerden çıkar mı ki diyorsun ama zor herhalde. Herkes bir şey diyor. O arkadaşlarıyla kaldı işte, onlar da yanındalar.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***