YUSUF DERELİ | HABER İNCELEME
Erdoğan rejiminin ‘yeni Türkiye Ekonomi Modeli’nin temel unsurlarından biri ‘liralaşma’ stratejisiydi. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu konuyla ilgili geçtiğimiz aylarda kaleme aldığı bir yazıda, “Türkiye, (…) yeni “Türkiye Ekonomi Modeli”ni uygulamaya başlamıştır. (…) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) uygulamaya koyduğu liralaşma stratejisi, bu modelin baş unsurlarından biridir.” diyordu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de ‘liralaşma’ stratejisinin ne kadar önemli olduğu defalarca anlattı. 17 Haziran 2022 tarihindeki açıklamasında, “KKM uygulaması liralaşma stratejimiz doğrultusunda önemli bir katkı sağlıyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Söz konusu stratejiye göre dolarizasyon duracak, piyasalar/vatandaşlar TL’ye koşacak, TL’nin piyasalardaki ağırlığı artacaktı. Ancak tam tersi oldu! Türk Lirasının itibarını, dövize endeksleyerek koruyan (!) KKM’yle birlikte dolarizasyon daha da hızlandı.
Tablo, Kerim Rota’nın ‘Liralaştıramadıklarımızdan mısınız?’ yazısından alınmıştır.
2020 yılı aralık ayında toplam mevduatın yüzde 55,3’ü yabancı paralardan oluşuyordu. Söz konusu oran 2021 yılı aralık ayında KKM’nin yüzde 1,5’lik etkisiyle birlikte yüzde 64,5’e çıktı. Bu arada toplam mevduat içindeki TL’nin payı aynı dönemde yüzde 44,7’den yüzde 34’e geriledi.
Peki bugün için durum ne? 7 Ekim itibariyle toplam mevduatın sadece yüzde 28,9’u TL’den oluşuyor. Mevduatın yüzde 27,4’ü ise KKM, yani dolara endeksli. Kalan yüzde 53,7’si ise yabancı para. KKM + yabancı paranın toplam içindeki payı yüzde 71,1!
Bundan bir yıl önce mevduatın %55,7’si döviz ve altındı. Son bir yılda bu oran sadece 2,6 puan düşerek %53,1’e indi.
Buna karşılık son bir yıl içinde TL mevduatın %17,4’ü KKM’ye geçti, yani dövize endekslendi.
Şimdi soralım: son bir yıl içinde liralaştık mı yoksa dolarlaştık mı?
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) October 21, 2022
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, konuyla ilgili paylaşımında, “Bundan bir yıl önce mevduatın yüzde 55,7’si döviz ve altındı. Son bir yılda bu oran sadece 2,6 puan düşerek yüzde 53,1’e indi. Buna karşılık son bir yıl içinde TL mevduatın yüzde 17,4’ü KKM’ye geçti, yani dövize endekslendi. Şimdi soralım: Son bir yıl içinde liralaştık mı yoksa dolarlaştık mı?” diyor.
GELİNEN NOKTA İBRETLİK
Yeni Türkiye Ekonomi Modeli’nin ülkeyi getirdiği nokta ibretlik.
- Ekonominin sorumlusu AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘enflasyonun sebebinin faiz’ olduğunu savunarak, politika faizinin indirilmesi talimatını verdi.
- Erdoğan’a göre faizler inince enflasyon da düşecekti ancak öyle olmadı; aksine enflasyon patladı.
- Faiz indirilince vatandaşlar TL’den kaçmaya başladı. Mevduatını/birikimlerini korumak isteyenler, dövize ve konuta yöneldi. Konut fiyatları 1 yılda yüzde 184,5 arttı!
- Faizlerin indirilmesi ve artan talep nedeniyle kur patladı. Bunun sonucunda girdi maliyetleri arttı ve enflasyon 1 yılda yüzde 19’lardan yüzde 85’lere tırmandı.
- Bunun üzerine KKM icat edildi. Hazine’nin sırtına bir yük daha bindirildi. Eylül ayı itibariyle KKM’nin toplam maliyeti 200 milyar lirayı aştı.
- TL vadeli mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 29’un bile altına gerildi.
- KKM’nin hedefi ‘liralaşma’ olarak açıklanmıştı ancak tam tersi oldu; liralaşma azalırken, dolarizasyon daha da arttı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***