Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Amerika Birleşik Devletleri’ne yaptığı yolculukta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başörtüsü tartışmasına ilişkin olarak “Kılıçdaroğlu pas verdi, golü atmamız lazım” açıklamasınının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu uçakta, “Ne pastan ne golden ne futboldan Erdoğan’ın haberi yok. Erdoğan kendi egolarına teslim olmuş bir adam. Ben Türkiye’yi barıştırmak istiyorum, o kavga ettirmek istiyor. Ben başaracağım, o değil.” ifadelerini kullandı.
Halk TV’den İsmail Saymaz’ın aktardığına göre Kılıçdaroğlu, dört gün sürecek ABD temasları için bugün yola çıktı. Uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Bu seyahatin öznesini bilim ve teknoloji oluşturuyor” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden öne çıkan başlıklar şöyle:
“Artık siyasetin eski, dar, klasik kalıplarından kurtulması lazım. Dünya değişiyor. Üstelik hızla değişiyor. Ama siyaset kurumu değişmemeye ant içmiş gibi. Değişmeme kararlılığı gösteriyor. Bilimin bu kadar derinleştiği, teknolojinin bu kadar geliştiği bir dünyada teknolojik gelişmelerden ve bilimden uzak bir anlayışımız var. Bu eski, ideolojik kalıplardan siyasetin çıkması ve siyasetin yeni bir pencereden bakması gerekiyor. Bunun için Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ne gidiyoruz. Boston’da, dünyanın bilim konusunda bir numaralı üniversitesi. Orada bilim insanlarıyla oturacağız, konuşacağız. Belki dertleşeceğiz. Oradaki gelişmeleri göreceğiz.
‘İKİ BİLİM İNSANI ALMANYA’YA MİLYAR DOLARLAR KAZANDIRDI’
Ekonomiyi bilim üzerine oturtmadığımız takdirde 21. yüzyılda Türkiye kaybedecektir. Osmanlı, Sanayi Devrimi’ni kaçırdığı için battı. Şimdi Türkiye’nin bilgi ekonomisini kaybetmemesi gerekir. Bilgi ekonomisinin özü teknoloji yaratmak demektir. Eğer bilgide derinleşebilirseniz teknoloji üretebilirsiniz. Geliştirdiğiniz teknoloji size olağanüstü avantajlar sağlıyor. Hepimizin yaşadığı ve gördüğü bir örnek var. İki bilim insanının Almanya’da Covid-19 aşısını bulması hem Almanya’ya milyar dolarlar kazandırdı, hem de dünyada salgının önüne geçti. Bu çerçeveden baktığımızda üniversitelerin bilim üretmesinin ne kadar önemli olduğu çıkıyor. Üretilen bilim, ekonomiye yansıdığı zaman olağanüstü avantajlar sağlıyor. Gelişen teknoloji, yapay zekadan tutun diğer alanlara kadar ülkeye olağanüstü kazançlar sağlıyor.
ŞİMDİ ZAMANI MI?
‘Zamanı mıdır, şimdi gidilir mi, ne demek bilim, ne demek teknoloji, bak işte mutfaklarda yangın var, onunla ilgilen…’ onunla zaten ilgileniyorum. Sadece ben değil, zaten vatandaş yaşıyor. Ama vatandaşı o dertten nasıl kurtaracağız? Nasıl gelişmiş bir ülke haline getireceğiz Türkiye’yi? Nasıl kişi başına geliri 10 yılda 20-25 bin dolara çıkaracağız? Eğer siz bunu yapmazsanız, siyasetçi olarak kısır tartışmaların içinde kaybolup gidersiniz. Benim öyle bir niyetim yok. Yani siyaset bize değil, biz siyasetçi olarak topluma ne vermeliyiz? Bunun hesabını yapıyorum ve bunun için gidiyorum.”
Nobel ödüllü romanı okuyor.
YOLDA NOBEL ÖDÜLLÜ YAZARI OKUDU
Saymaz’ın bildirdiğine göre, Kılıçdaroğlu’nun seyahati sırasında bu yıl Nobel ödülü alan Annie Ernaux’un ‘Babamın Yeri’ adlı romanı ile Osman Balcıgil’in ‘Ters Kanatlı Şahin’ adlı kitapları okuduğu görüldü.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***