HABER MERKEZİ – Irak’ta Cumhurbaşkanı’nın seçilmesine ilişkin, “Kaybeden herkes bir zafer edasıyla hareket etti” diyen gazeteci Mervan Özdemir, Kürt partilerinin kendi aralarındaki sürtüşmeyi sonlandırmazlarsa Kürtler adına birilerinin karar vereceğini söyledi.
Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde 10 Ekim 2021’de yapılan seçimler üzerinden 1 yıl geçtikten sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılabildi. Makamların paylaşımı konusunda anayasada bir madde olmamasına rağmen 2003 yılından bu yana cumhurbaşkanlığı Kürtlere, başbakanlık Şiilere, Meclis Başkanlığı görevi ise Sünnilere veriliyor. Yine benzer bir anlaşma da Federe Kürdistan Bölgesi’nde, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) arasında bulunuyor. Buna göre, Federe Kürdistan Bölgesi’nde Başkanlık ve Başbakanlık KDP’ye, Irak Cumhurbaşkanlığı ise YNK’ye veriliyor. 329 sandalyeli Irak Meclisi’nde, 9 Ocak’ta yapılan seçimlerde meclis başkanlığına önceki meclis başkanı Muhammed Halbusi, 200 oy alarak tekrar seçilmişti. Meclis başkanının seçilmesinin ardından yapılmak istenen cumhurbaşkanlığı seçimleri büyük krizlere neden olmuştu. Yaşanan siyasi krizlerin ardından 13 Ekim’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde 277 parlamenterin katılımıyla Irak Cumhurbaşkanlığına bağımsız aday Latif Reşid 162 oyla seçildi. YNK’nin adayı ve önceki cumhurbaşkanı Berhem Salih ise 99 oy da kaldı.
Önceki gün Irak’ın Başkenti Bağdat’ta bulunan Selam Sarayı’nda gerçekleştirilen resmi bir törenle görevine başlayan Irak Cumhurbaşkanı Latif Reşid, Muhammed Şiya es-Sudani’yi hükümeti kurmakla görevlendirdi. Muhammed Şiya es-Sudani’nin 30 gün içinde yeni Irak hükümetini kurması bekleniyor.
Federe Kurdistan Bölgesi’nde yaşayan gazeteci Mervan Özdemir, Irak’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi ve ardından yaşananları değerlendirdi.
‘PAY ALMA KAVGASI’
Irak’ın, binlerce yıllık toplumsal sorunları bağrında barındıran bir ülke olduğunu kaydeden Özdemir, Ortadoğu’da kangrene dönüşen kadın, mezhep, din, iktidar gibi derin sorunların yaşandığını söyledi. Irak’ta, bütün bu sorunların gölgesinde, sorunları daha da derinleştiren ve çözüm geliştiremeyen günü birlik bir siyaset yürütüldüğünü ifade eden Özdemir, bu sorunların gölgesinde seçimlerin gerçekleştiğini hatırlattı. Irak’ta 10 Ekim 2021’de yapılan seçimlerin meşru ve halkı temsil eden bir seçim olmadığını vurgulayan Özdemir, “Bu seçime halk katılmadı. Örneğin Kürdistan Bölgesinde halkın seçime katılım oranı yüzde 30’larda kaldı. Irak’ta da benzer tabloyla karşılaşıyoruz. Bu durum, halkın siyaset kurumuyla arasındaki makasın kapanması güç bir düzeyde açıldığını gösteriyor. Halkın katılımının gerçekleşmeden yapıldığı bu seçimin siyasi partilerin umurlarında olmadığı da aşikar. Zira hiçbir partinin böylesi düşük katılımlı bir seçimin sonunda istifası, özeleştirisi olmadı. Zaten partilerin amacının sorunları çözmek gibi bir vaadi de hiçbir zaman olmadı. Yaşanan durum tamamen iktidar ve devletten pay alma kavgasıdır. Herkesin yenildiği bir seçimden neredeyse tüm partiler kendilerine zafer payı biçtiğine tanıklık ettik” dedi.
ULUSLARARASI MÜDAHALE
Yapılan seçimler sonucunda Sadr Hareketi’nin 73 kürsüyle parlamentoda en büyük grubu oluşturduğunu dile getiren Özdemir, “Şiiler içerisinde güçlü bir tabanı olan, geçmişte de Saddam döneminde bazı ayaklanma girişimleri olan bir politik harekettir. Temel sloganı ve propagandası yolsuzluklarla mücadeleydi. Bunun yanı sıra kurulacak hükümetin dış ülkelerin gölgesinde kalmayacağını vadediyordu. Ancak Sadr, daha hükümeti kurmak için attığı ilk adımlarda vadettiklerine aykırı davranışlar sergiledi. Örneğin yolsuzlukla mücadele edeceğini söylerken, yolsuzluktan dolayı Irak’ta Maliye Bakanlığı görevinden uzaklaştırılan Hoşyar Zebari KDP tarafından Sadr’a Cumhurbaşkanı adayı olarak sunuldu. Sadr’ın kendi vaatleri ile çelişen ve KDP’nin YNK ile olduğu bilinen anlaşmasına (Irak Cumhurbaşkanlığı makamının YNK’ye bağlı olması) aykırı olan bu adımlar krizin ilk fitilini ateşledi. Sadr, cumhurbaşkanının seçilmesi için birkaç girişimde bulundu ancak parlamentoda bu seçimin gerçekleşmesi için gerekli olan parlamenter sayısı toplanamadı. Sadr, kanımca gittikçe itibar kaybediyordu ve çözümü istifa etmekte buldu. Tabii bu süre zarfında KDP adayını değiştirip Rêber Ehmed’i aday olarak belirledi ancak yine de başarılı olunamadı. Sadr’ın istifası sonrası Koordinasyon Çerçevesi, hem Sadr’dan boşalan kürsüleri doldurarak sayısını arttırdı hem de hükümeti kurmak için kolları sıvadı. Sadr, elbette ki boş durmadı ve Irak’taki devlet mekanizmasını kilitleyecek protesto gösterilerine imza attı. Protesto sonucunda onlarca insan hayatını kaybetti. Irak, derin bir iç çatışmanın eşiğindeyken muhtemel uluslararası bir anlaşma sonucunda ve tarafların tavizleriyle ortalık kısmen duruldu” diye belirtti.
YENİ KABİNE KURULACAK
Sadr Hareketi’nin cumhurbaşkanı seçme girişimlerinin sonuçsuz kalmasından sonra Koordinasyon Çerçevesi’nin öncülük ettiği Devlet İdaresi isimli yeni bir koalisyonun kurulduğunu anlatan Özdemir, “Koalisyonda tüm taraflar yer alıyor. KDP ve YNK kendi aralarında anlaşamayınca bu koalisyon deyim yerindeyse Kürtlere bir cumhurbaşkanı adayı atadı. Bu koalisyonun kurulması sonrasında 13 Ekim’de nihayetinde parlamento yeni cumhurbaşkanını seçti. YNK, Berhem Salih’i seçemedi ancak Devlet İdaresi’nin YNK’den belirlediği Latif Reşid, yeni cumhurbaşkanı seçildi” diye konuştu.
Latif Reşid’in, Mam Celal’in kadim dostlarından biri olarak bilindiğini vurgulayan Özdemir, “Latif Reşid, Irak’ta birçok görev almış bir isim. YNK’nin en etkili ismi olan Şanaz İbrahim Ehmed’in eşidir. YNK’nin bu isme itirazda bulunduğu görülmedi henüz. Aksine kendisine bir zafer olarak gördü. KDP’nin de Berhem Salih’i seçtirmemesi kendisi için bir zafer sayılabilir. Yani bir kez daha herkesin kaybettiği ama herkesin bir zafer edasıyla hareket ettiğine tanıklık ediyoruz. Gelinen aşamada Latif Reşid, Sadr hareketinin radikal bir şekilde reddettiği ve eylemlere sebep olan Muhammed Şiya Sudan’iye hükümeti kurma görevi verdi. Sadr’ın da seçim sonuçlarına ve hükümetin kurulması çalışmalarına karşı gelmemesi tarafların bir noktada anlaştığını gösteriyor. Bu anlaşma neyi içeriyor, çok bilmiyoruz. Hükümette yer alacak isimler büyük oranda belirlendi. Parlamentonun toplanarak yeni kabineyi seçmesi an meselesidir” ifadelerini kullandı.
‘KÜRTLER, BİRBİRİ İLE SÜRTÜŞMEYİ BIRAKMALI’
Kurulacak hükümetin geçici ve erken seçimleri gerçekleştirecek bir hükümet olma olasılığının yüksek olduğunun altını çizen Özdemir, “Sadr’ın da temel talebi seçimlerin yenilenmesiydi. Sadr’ın sessiz kalmasının nedeni hükümetin erken seçim için çalışmaları başlatma şartını kabul etmesi olabilir. Erken seçim diyoruz ancak Irak’ta alışılagelen siyasette seçimin yapılmasına karar verilmesi ve gerçekleşmesi yılları buluyor. Neredeyse her seçim aynı akıbeti yaşıyor. Her hükümet bir sonraki seçimin hazırlayıcısı olarak rol oynuyor ve hiçbir faaliyet sürdüremiyor” hatırlatmasında bulundu.
Irak’ta ortaya çıkan tablonun Kürtler için kritik olduğuna dikkat çeken Özdemir, devamla şunları söyledi: “Kürtler için durum daha kritik duruyor. Mevcut durumda seçilen Cumhurbaşkanı, Şii ve Sünni partilerin belirlediği bir cumhurbaşkanıdır. Kürt partiler kendi aralarında bu sürtüşmeyi sonlandırmazsa Irak cumhurbaşkanı adayında olduğu gibi Kürt partileri veya Kürtler adına birileri daha çok karar alma hakkını kendinde bulacaktır.”
MA / Ömer Akın
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***