İSTANBUL – Kürt dilini yaşamsallaştırmak için yürüttükleri çalışmaları anlatan Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanları, “Dilimiz, kimliğimiz ve halkımızın özgürlüğü için her fırsatı değerlendirelim” çağrısı yaptı.
Kürtçenin geliştirilmesi ve korunması amacıyla çalışmalar yürüten Kürt Araştırmaları Derneği’nin (Komeleya Lêkolînên Kurdî) güz dönemi Kürtçe dil atölye dersleri başlıyor. Kayıtları sona eren atölyelere başvuru sayısı yüksek. Kürtçe’yi öğrenmek ve geliştirmek isteyen binlerce öğrenciye açtığı dil kurslarıyla eğitim veren derneğin derslerini başlatacağı atölyelerde, Kürtçenin Kurmancî lehçesinin yanı sıra Kurmançkî ve Soranî lehçelerinin eğitimleri de verilmeye devam edecek.
Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanları Eyüp Subaşı ve Remziye Alparslan, dernek çalışmalarına ve Kürtçe’ye dönük basıklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Derneğin 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan İstanbul Kürt Enstitüsü’nün devamı olduğunu belirten Subaşı, Kürt dili, tarihi ve edebiyatına ilişkin araştırmaları kapsayan çalışma ve kitaplarının olduğunu belirtti. Zend isimli periyodik dönemlerde yayladıkları bir dergi de olduğunu ifade eden Subaşı, “Bu akademik çalışmaları Kürt dili üzerine okullarda eğitim verilmediği için biz okul tarzı eğitimler vererek yürütüyoruz. Bu sebeple biz Kürt dilini okuma ve yazma anlamında yaygınlaştırma ve korunmasını amaçlıyoruz” dedi.
‘BURASI BİR KÜRT DİLİ EVİ’
İlkbahar, güz ve yaz olmak üzere 3 dönemde de Kürtçe derslerinin verildiğini ifade eden Subaşı, 3 lehçenin yanı sıra Hawramice ve Kelhûrice lehçelerinde derslerin tekrardan vereceklerini söyledi.
Derneğin Kürt dili evi olduğunu ve Kürtçenin tüm lehçelerini korumak için çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Subaşı, “Kürtlerin de bu lehçeleri öğrenmelerini istiyoruz. Çünkü Kürt dili lehçelerinin hepsi de önemli ve korunmalarıdır” diye ekledi.
KURSLARA İLGİ YOĞUN
Çalışmalarına yönelik ilginin fazla olduğunu ifade eden Subaşı, “Çalışmalarımızı bilen ve ilgi duyan çevreler var elbette. Bunlar tarafından enstitümüz biliniyor. Çünkü Kürt dilinin önemine yönelik bir bilince sahipler. Yani bu anlamda da bir ilgi olduğunu söyleyebiliriz. Bu şekilde her sene bine yakın insan atölyemize katılım sağlayıp Kürtçe öğreniyor ya da Kürtçesini ilerletiyor” dedi. Subaşı, kısıtlı imkanlarla yaptıkları duyurulara rağmen katılımın fazla olduğuna işaret etti.
DİLİN HAFIZA AKTARIMINDA ÖNEMİ
Subaşı, dilin tarihsel hafıza aktarımında önemli bir role sahip olduğunun altını çizerek, “Dillere baktığımız zaman her dilin kendi içerisinde bir dünyası var aslında. İnsanlar bu dil dünyasına girdiği zaman yeni tecrübeler yeni hafızalar elde etmeye başlıyor. Anadil özelinde ise insanın kendi anadilinde büyümesi, üzüntüyü, mutluluğu, çevresindeki bitkileri, çiçekleri, hayvanları kendi dilinde tanıması bakımından insanın anadilini öğrenmesi, okuyup yazmada kendini geliştirip ilerletmesi çok önemli bir şey” değerlendirmesinde bulundu.
ÇOCUKLARA DİL EĞİTİMİ
Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remziye Alparslan ise insanların kendi dillerine erişebilmesi, kendi dillerinde okuma yazma öğrenebilmeleri için Kürtçe eğitim verdiklerini belirtti. Bu süreçte çocuklara da eğitim vermeye başladıklarını ve bunun kendilerine heyecan verdiğini ifade eden Alparslan, “21 Şubat 2021’den itibaren çocuklara eğitim vermeye başladık. Kürtçe bilen-bilmeyenler için farklı seviyelerde çocuklara eğitim veriyoruz. Ki bu çok iyi bir şey, Kürt çocuklara, Kürt ailelerine ulaşmamızı ve en azından kısmen de olsa asimilasyonu bir şekilde önlememizi sağlıyor. Bu sayede çocukların eğitimleri kadar yetişkinlerin de eğitimi devam ediyor” dedi.
Devletin Kürt diline yönelik tutumuna da değinen Alparslan, devletin Kürtçeye karşı yasakçı bir politika izlediğinin altını çizdi. Bu yasağın temelinin Cumhuriyet’in kuruluş döneminden başladığını vurgulayan Subaşı, “İktidarla veya Atatürkçü ilkelerle kurulan cumhuriyetin kuruluş döneminde Kürtçe yasağı vardı ve bir ulus inşa etmek istiyorlardı. Yani bu ilkelere göre, hükümet ne koyduysa bugün de bu devam ediyor. Sadece bir miktar esneklik yaratıldı bazı katılıklar kaldırıldı. Bugün dünyada bu katılıkları devam ettiremedikleri için esnetmeye mecbur kaldılar aslında. Ama özünde Kürt halkının özgürlüğünden korkuyorlar. Kürt halkının kendine güvenip kendi dilini konuşmasından korkuyorlar” ifadelerini kullandı.
EĞİTİM DİLİ
Kürtlerin kendi dillerinde eğitim görmeden dil yasağının kaldırılmasından söz edilemeyeceğine vurgu yapan Alparslan, halkın yasaklara karşı diline sahip çıkması gerektiğini belirterek, “Bu kısıtlamaların gerçekliklerini görsünler ve onlara aldanmasınlar, dilleri ellerinden gitmesin. Evlerinde kendi dillerini koruyabilirler, dilleri ve kimlikleri için ellerindeki her fırsatı değerlendirebilirler ki ayakta kalabilsinler” diye belirtti.
‘HER FIRSATI DEĞERLENDİRELİM’
Son olarak Kürt halkının anadiline karşı hassas olması gerektiğini söyleyen Alparslan sözlerini şöyle tamamladı: “Bu işler çok sistematik bir şekilde devam ediyor ve istesek de istemesek de bazı şeyler biz farkında olmadan bizi etkiliyor. Eğitim dili sadece Türkçe olduğu için dilimizden uzaklaşmamıza veya Türkçeyi bu şekil devam ettirmesine neden oluyor. Ama dikkatli olalım, dilimiz ile ilgilenelim, çocuklarımıza öğretelim. Dilimiz, kimliğimiz ve halkımızın özgürlüğü için her fırsatı değerlendirelim.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***