Ahmet Davutoğlu, Türkiye kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda “gri liste”de olduğunu hatırlatarak, “Amerikan Kongresinde sayın Erdoğan’ın mal varlığı dosyası var. Binali Yıldırım’ın Hollanda’daki milyarları ile ilgili Hollanda basını yayın yapıyor. Devlet yönetenler şeffaf olacak. Herhangi bir dış güç ‘Elimizde seninle ilgili şu var’ diyemeyecek” şeklinde konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Halk TV’de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah’ın konuğu oldu, gündemdeki konulara ilişkin sorulara yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal güvence getirecek kanun teklifi açıklaması için “tarihi bir çağrı” yorumu yapan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Geçmişte başörtü yasağı fiili olarak yasaklandı. Büyük acılar yaşandı. Sonra başörtü, bizimde içinde bulunduğumuz hükümet dönemlerinde adım adım özgürleşti. Bu yasak kalktı ama hala yasal bir teminat yok. Yani fiilen kalktı. İktidar değişse ve 28 Şubat’a benzeyen bir zihniyet tekrar iktidar olsa başörtü yasağını geri getirebilir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun çağrısı şu bakımdan önemli, ‘Gelin bunu birlikte bir yasal şeye oturtalım’ diyor.
Ben bu açıdan atılacak her adımı destekliyorum. İktidar sahiplerine de buradan sesleniyorum. Hepimiz başörtü özgürlüğü için bedeller ödedik. Dün akşam bu açıklamadan sonra sayın Kılıçdaroğlu’nu aradım tebrik ettim. Eşim Sara hanım da yanımdaydı. Bütün hayatı bu başörtü mücadelesi içinde geçmiş, o ve benzeri bütün kadınlar adına hep beraber ortak bir teklifle bunu sunsalar zafer kimseye ait olmaz.”
‘DESTEKLERLER ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR TWEETİ ATACAĞIM’
AKP’nin Kılıçdaroğlu’nun çağrısına destek vermesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “AK Parti ve başta sayın Erdoğan bu çağrıda samimiyse önce dün yapılan çağrıya teşekkür edip, kabul ediyoruz deyip başörtü özgürlüğünü tümüyle sağlayacak yeni bir teklifin gelmesine destek versinler. Desteklerlerse sayın Erdoğan’a da teşekkür tweeti atacağım. Yeter ki şu yaralar kapansın. Sayın Erdoğan 22 yıllık iktidardan sonra bütün Türkiye’nin cumhurbaşkanı olmayı bir kez denesin. Yarın yapacağı konuşmada sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür etsin. Sonra ‘Hep beraber bunu verelim’ desin. Sayın Kılıçdaroğlu’nun teklifini reddedip, sonra AKP ve MHP oylarıyla teklif verip ‘Biz yaptık’ demesin” dedi.
‘BÜTÜN TOPLUM KESİMLERİNE AÇIK AF DÜŞÜNÜLEBİLİR’
Son günlerde gündeme gelen af konusuna da değinen Davutoğlu, “Belli suçlar için af düşünülmeli. Yüzüncü yıla toplumsal barışla girelim. Yüzüncü yıl Türkiye’de bir seçim, gerilim yılı olmasın. Bir uzlaşma, barış, toplumsal barış, herkesin birbiriyle barıştığı… Herkes biliyor Bahçeli’nin inisiyatifiyle bazı isimlerin hapishaneden çıkarılması için düzenlenmiş özel yasa değil. Bütün toplum kesimlerine açık af düşünülebilir” ifadelerini kullandı.
‘KİMLER MARİNA’YA, MERKZ BANKASI’NA, BORSA’YA ÇÖKMÜŞSE ONLAR ENGELLEDİ BENİ’
Başbakanlığı döneminde nasıl engellendiğini anlatan Ahmet Davutoğlu, “Siyasi Ahlak Yasası, benim başbakanlıktan ayrılmama yönelik giden sürecin en temeli. Çünkü benim için siyaset ancak ahlakla taçlandığında anlamlı bir iş. Buna izin vermediler. Çeteler, mafyatif yapılar. Daha sonra altı yıl içerisinde kimler devletin marinalarına çökmüşse, Merkez Bankası’na, borsasına çökmüşse onlar engellediler beni. Sayın Erdoğan ile aramızda şahsi bir mesele değildi bu. İki farklı siyaset anlayışıydı. Ben ahlakla siyaseti taçlandırayım dedim o güçle koruyayım dedi. Turizm ve Kültür Bakanı, turizm tesislerinin tahsisini veremez kendi turizm şirketi varsa. Sağlık Bakanı için Milli Eğitim Bakanı içinde öyle. Benim devlete attığım neşter buydu, görüyordum bir ur vardı orada” değerlendirmesinde bulundu.
‘BORSA MANİPÜLASYONUNUN ARKASINDA SİYASİ BİR ARKA PLAN VAR’
Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
“Borsa’da olan şey çok açık şekilde bu manipülasyonun arkasında mutlaka siyasi bir arka plan var. İki yolla müdahale olur. Birileri anlaşmalı şekilde borsaya girer ve belli hisse senetlerine yüklenir, piyasaları yükseltir. Daha vahimi nedir? Bunun yapılırken kamu şirketlerinin kullanılması ve iktidarın bunu kullanması. 4-5 aracı kurum var çoğunun siyasi bağlantıları var. Borsayı yükseltmek adına bir eylem yapıldı peki en çok kullanılan araç ne? Halk Bankası. Halk Bankası bir aşamada işlerin ters gittiğini görünce 7 liradan 8 liradan neden geri adım attı? Çünkü aradaki spekülatörleri kurtarma teşebbüsüydü. Birileri göstermelik olarak tutuklandı. Eğer şu anda biz devletin başında olsaydık olmazdı ama yaşatılmaya kalkanı köküne kadar gider cezalandırırdık.”
‘AMERİKAN KONGRESİ’NDE ERDOĞAN’IN DOSYASI VAR’
“Sezgin Baran Korkmaz’ın sayın Cumhurbaşkanı ile, içişleri bakanı ile, maliye bakanı ile hepsiyle resimleri var. Birçok kamu görevlisi onun otelinde kalmış. Bunlar düzenli olarak böyle bir ilişkiler ağının işareti olarak söz konusu olmuş. Milyonlarca dolarlık bir vergi kaçırma üzerinden kara para aklama operasyonu bu.
Uluslararası ekonomik yapıların size güveni sarsılıyor. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devletine en büyük ihanettir. Türkiye gri listede. Amerikan Kongresinde sayın Erdoğan’ın mal varlığı dosyası var. Binali Yıldırım’ın Hollanda’daki milyarları ile ilgili Hollanda basını yayın yapıyor. Devlet yönetenler şeffaf olacak. Herhangi bir dış güç ‘Elimizde seninle ilgili şu var’ diyemeyecek.”
‘DEMİRTAŞ İLE İLGİLİ BİR DAVANIN NE TARAFIYIM NE ŞİKAYETÇİSİYİM’
“Selahattin Demirtaş ile ilgili de ben Gelecek Partisi kurulur kurulmaz bütün davalardan çekildiğimi açıkladım. Bu bağlamda bütün davalardan çekildim. O dava bir hakaret davası ama benim şahsen açtığım bir dava değil, kamu davası. Kişilerin bundan çekilme yetkisi de yok, makamlara açılan dava. Buna rağmen ben ‘Bu davaları takip etmeyeceğim’ diye açıkladım. Avukatlarımız arasında bir iyi niyet olarak Selahattin Demirtaş’ın avukatları ‘O günkü siyaset şartlarda söylenmiş bir söz’ diye açıklamalarda bulunacaklardı. Bu olmadı. Olup olmaması önemli değil. Ben şikayetçi olmadım. Avukatın kamu adına vermesi gereken bir dilekçeydi, onu da söyledim ‘Bundan sonra onu da vermeyeceksiniz. Herhangi bir siyasetçi ile ben dava sahibi olmak istemiyorum’ dedim. Şu anda da Selahattin Demirtaş ile ilgili herhangi bir davanın ne şikayetçiyim, ne takipçisiyim.”
‘ERDOĞAN’IN İŞARETİ OLMADAN YAPRAK KIPIRDAMAZ’
“Erdoğan’ın işareti olmadan ne devlette ne AK Parti’de yaprak kıpırdamaz. Keşke AK Parti bizim içinde olduğumuz dönemlerdeki gibi özgürce ifade edildiği bir parti olsa. Sayın Serkan Özcan geçen hafta ifadeye çağrıldı. Sayın Özcan’ın yaptığı tek şey bir eleştiride bulunmak. Merkez Bankası Başkanı, Serkan Özcan hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Enflasyon yükselirken kimi suçlayacağız? Kimi eleştireceğiz? Hangi hak ve özgürlüklerden bahsediyorlar? Yarın Cumhurbaşkanının ne açıklama yapacağını takip edeceğiz.”
‘TÜRKİYE’Yİ JURNAL YÖNETİMİNE DÖNÜŞTÜRME ÇAASI VAR’
“Bir de sansür yasası getirecekler. Zaten fiili bir sansür var. Sosyal medya üzerinden Türkiye’yi tam bir jurnal yönetime dönüştürme çabası var. Hangi konuda yasak getirirlerse açıklama yapacağım biz de gider ifade veririz. Eğer otoriterlik varsa, hürriyet alanları dağıtılmış, ifade özgürlüğü kalmamışsa hepimizin yasalar içinde hiçbir şekilde gerilime yol açmadan itaatsizlik gösterme hakkımız var.”
‘ZOR BİR SEÇİM OLACAK AMA KAZANIRIZ’
“Kazanırız diyorum. Türkiye’de seçime herkes kazanma iradesi ile girer. Bizde öyle giriyoruz ama zor bir seçim olacak. Hiçbir seçim kolay değildir Türkiye’de. Her şeyi düşünmek ve seçimi mutlaka kazanmak durumundayız. Çünkü Türkiye’de seçim öncesi yapılacak büyük bir propaganda dezavantajı ile giriyoruz. İktidarın elinde her şey, bizim elimizde dar imkanlar var. Ben yine kazanırız diyorum. İnşallah açık ara kazanırız ama kolay zafer dürtüsü insanları başarısızlığa götürür. Ben bunu 7 Haziran’da yaşadım. Çok kolay olacağını düşünenler vardı.”
‘ADAY ALTI LİDER DE OLABİLR BAŞKA BİRİ DE’
“Bir kere halkın önüne geçiş süreci mekanizmasının nasıl olacağına dair bir model geliştireceğiz. O zaman kim olacağı sorusu ikinci bir soru haline gelecek.
Şu anda aday belli değil. Altı liderden biri de olabilir başka biri de olabilir. Altı liderin aktif olarak bu sürece katılması lazım. Ya altı liderde kabinede olur ya da bir kabine oluşur ve altı lider bu kabine ile paralel her hafta düzenli toplanarak kararları gözden geçirir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***