Amasra’da 41 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazası hakkında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 8 yıl önce 301 maden işçisinin ölümüyle sonuçlanan Soma olayını hatırlatmanın maksatlı ve hastalıklı olduğunu ileri sürdü.
Bartın’ın Amasra ilçesinde 14 Ekim’de yaşanan maden faciasını değerlendiren Bahçeli, “İhmal ve eksik olarak değerlendirilecek ne varsa mutlaka gün yüzüne çıkarılacaktır. Biz de takipçisi olacağız ancak felakete siyasi bir içerik katmak için el ovuşturan kimler varsa samimi değildir, dürüst olarak da görülemeyecektir” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretini hedef alan Bahçeli, “O gizemli 8 saat içinde neredeydin, kimlerle fiskos yaptın? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını açıklamalıdır.” ifadelerini kullandı.
Partisinin haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulunan Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
“SOMA’YI HATIRLATMAK MAKSATLIDIR”
“Öyle ateşler vardır ki yalnızca düştüğü yeri yakmaz. Öyle acılar vardır ki yalnızca ortaya çıktı yerde duramaz. Cuma akşamı Bartın’ın Amasra ilçesinde milletimizin yüreğine ateş düşmüş, yerin yüzlerce metre altına inen madencilerimiz hepimize acıların en acısını yaşatmışlardır.
İhmal ve eksik olarak değerlendirilecek ne varsa mutlaka gün yüzüne çıkarılacaktır. Biz de takipçisi olacağız ancak felakete siyasi bir içerik katmak için el oluşturan kimler varsa samimi değildir, dürüst olarak da görülemeyecektir.
Acı üzerinden istismar yapmanın mert bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz. Amasra’yı konuşurken 8 yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır. Sosyal medyadan provokasyona heves edenler hem alçak hem de ahlaksızdır.
”SAYIŞTAY RAPORLARINI SERVİS EDİP SUÇLU ARAYIŞINA GİRENLERİN ÖNÜ ARKASI ARAŞTIRMALIDIR”
Acılarımız çok tazeyken Sayıştay’ın 2017 ile 2019 raporlarındaki bölümleri birdenbire servis edip suçlu arayışına girenlerin önü arkası iyice araştırılmalıdır. Biz Sayıştay raporlarının değerini elbette inkâr etmiyoruz, es geçmiyoruz. Denetim fonksiyonun devlet hayatındaki önemini gayet iyi biliyoruz. Gaz birikme ihtimali olan yerlerde elektrikle çalışan ekipmanlar yerine basınçla çalışan ekipmanların kullanılması ile artan degaj ihtimaline karşı alınacak önlemleri denetim raporlarına geçirmek gayet kolaydır. Yerin üstünde ahkam kesenler ile yerin altında kömürün karasına göğüs geren kardeşlerimiziz muhatap olduğu gerçekler bambaşkadır. Mesele bundan sonra aynı acılarla tekrar karşılaşmamaktadır. Türkiye güçlü bir devlettir.
”CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇMIŞTIR”
2023 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci yüzyılının nihai eşiği, ikinci yüzyılının ilk adımıdır. Yönetim hayatımızda cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle gerçekleşen kalıcı reform Türkiye’nin önünü açmıştır. Kuru üzümden pekmez çıkarmak için eğri bacaklı masalara oturanlar Türkiye bahtiyarlığını göremezler. Bunlar katrandan çıkıp zifte düşen aymazlardır. Bunlar kepçesi suya çarpmış çark gibi dönen ayarsızlardır. Bu ayarsızların zillet içinde olduğu ortadadır.
Türkiye’nin yeni ve üst seviyedeki parlak durumuna zillet ittifakının ifade güçlükleri, idrak zaafları had safhadadır. Zamanın ruhu, dünyanın bugünkü siyası ve ekonomi durumu, yelkenimizi şişiren rüzgar misali bizimledir. Sahip olduğumuz millet ve tarih şuuruyla nereye ulaşmak istediğimizin bilincindeyiz. Bu nedenle çok çalışıyoruz. Parti olarak 10 yıllardır 2023 yılının düşünü kuruyorduk. Son 1 yıl içinde bütün illerimizi heyecanla dolaştık. Şimdi de köy köy geziyor, inanmış ve davasının onurunu bilmiş dava arkadaşlarımızla siyasi çalışmalarımıza devam ediyoruz. ‘Köyüm benim’ sohbet toplantılarıyla köylülerimize misafir olup onları dinliyoruz.
23 Ekim 2022 pazar günü de bu defa Manisa’da milletimizin huzuruna çıkacağız. İnanmak başarmanın yarısıdır. İnananlar için zafer kaderdir. Kendimize, davamıza, milletimize, başaracağımıza inanıyoruz.
Faruk Nafız Çamlıbel’in ‘Zafer Türküsü’ bizim irademizin süzülmüş halidir. Türkiye Cumhuriyeti nice kahramanlıklar, bedeller sonucunda tarihteki yerini almıştır.
”KILIÇDAROĞLU BU 8 SAATİN ESRARINI MİLLETİMİZE AÇIKLAMAK ZORUNDADIR”
Türkiye’yi yabancı ülkelerde şikâyet etmek, yabancıların karşısında el pençe divan durmak şerefli bir tavır değildir. New York’ta ergenler gibi video çekmek adamlık değildir. Yazıklar olsun. Biz zillet deyince rahatsız oluyorlar. Ya ne diyelim peki? CHP Genel Başkanı’nın neresi doğrudur? Ne doğramışlarsa aşlarına o geliyor kaşıklarına. Olan budur. Zilletten sefa umacak kadar şuur dağılmasının pençesine düşmüşler.
Kılıçdaroğlu’nun ilham kaynağı yerli, milli değildir. Bizden değildir, biz değildir. Milletimizin şanına uygun değildir. Kılıçdaroğlu’nun ABD’de ne yaptığı, kimin dümen suyuna girdiği, kimlerin eline avucuna baktığı bellidir. Kendine eşlik eden gazetecileri atlatarak 8 saat ortadan kaybolması normal değildir. O 8 saatte kimlerle fiskos yaptın? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını milletimize açıklamak zorundadır. Kılıçdaroğlu Pensilvanya’da mola verip vermediğini açıklamak zorundadır.
Şimdi de teşekkül etmiş bir İYİ Partisi ekibi ABD’ye gidecekmiş. Onların da yolu yol değildir. Okyanus ötesinde rol dağılımı ve iş bölümü yapılmıştır. Zillet ittifakı sırayla ABD’yi tavaf etmeye başladı. Emperyalizmin gözetiminde siyaset yapmanın hiçbir onur yanından bahsedilemez.
Hiçbir sinsi hesap gözümüzden kaçmamıştır. Türkiye sahipsiz değildir. Türk milleti yarınsız ve çaresiz değildir. MHP dimdik ayaktadır, Cumhur İttifakı ezberleri bozandır. BM teşkilatının araştırmasına göre gıda yardımına ihtiyaç duyan ülke sayısı 45’e yükselmiştir. İç karartan manzaranın ardında Rusya-Ukrayna arasındaki kanlı kriz bulunmaktadır. Daha adil bir dünyaya ulaşmak için gelir ve servet dağılımındaki adaletsizliklerle mücadele etmek insanı ve vicdani bir görevdir.
Eğer yeni dünyanın kapıları aralanacaksa bu yeni hal kesinlikle insan merkezli tecelli etmelidir. Kan kokusu almış köpek balığından daha tehlikelisi petrol kokusu almış zalim güçler değil midir?”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***