İSTANBUL – Tutuklu yakınlarına açılan davaların takipsizlikle sonuçlandığını ancak engellemelerin sürdüğüne dikkat çeken Av. İshak Demirel, “Anneler, adaleti kaybolduğu İstanbul Adliyesi’nde arıyorlar” dedi.
Hasta ve infazı yakılan tutukluların tedavilerinin sağlanması ve tahliye edilmeleri talebiyle ailelerinin başlattığı Adalet Nöbeti eylemleri sürüyor. Adalet talepleri karşılanmayan tutuklu yakınları, engelleme ve saldırılarla karşı karşıya kalıyor.
Diyarbakır, Van ve İzmir’in yanı sıra Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi C Kapısı’nda bulunan meydanda sürdürülen Adalet Nöbeti eylemi, Kağıthane Kaymakamlığı tarafından “İstenmeyen nedenlere sebep olabileceği” denilerek yasaklandı.
EYLEM HER HAFTA SÜRÜYOR
Yasaklama kararını gerekçe gösteren polis, her hafta tutuklu yakınlarına müdahale ediyor. Taleplerinden vazgeçmeyen tutuklu yakınları, eylemlerini her hafta farklı ilçelerde yapmayı sürdürüyor. Polis saldırılarında darp ve işkenceyle gözaltına alınan tutuklu yakınları hakkında birçok soruşturma açıldı. Açılan bu soruşturmalardan şu ana kadar dört tanesine takipsizlik kararı verildi, ikisi davaya dönüştü. Tutuklu yakınlarının darp ve şiddete karşı avukatları aracılığıyla yaptıkları suç duyuruları ise takipsizlikle sonuçlanıyor.
HAK GASPI NEDENİYLE HUKUKA AYKIRI
Eylemlerini her hafta Cumartesi sürdüren tutuklu yakınlarının avukatı İshak Demirel, müvekkillerinin başlattığı eyleme dair kaymakamlığın verdiği yasak kararının hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti. Demirel, Anayasa’nın 34’üncü maddesine işaret ederek, herkesin önceden izin almaksızın gösteri ve yürüyüş hakkının güvence altında olduğunu hatırlattı. Ancak tutuklu yakınlarının bu haklarının gasp edildiğini ifade eden Demirel, “Bu hak güvence altında olmasına rağmen polis kaymakamlık kararını gerekçe göstererek, müvekkillerimizi darp ediyor. Anneler daha meydana gelemeden, polis ordusu eylemin yapılacağı yere yığılıyor” dedi.
‘KAYBOLDUĞU YERDE ARIYORLAR’
Yasaklama kararına ilişkin iptal başvurusunda bulunduklarını ve idare mahkemesinde dava açıldığını paylaşan Demirel, “Çünkü karar hukuka aykırı. Karar şahsileştirilmiştir. Annelerin eyleminden bir saat önce aynı meydanda farklı eylemler de yapılıyor. Ancak annelerin eylemi engelleniyor. Kimsenin gösteri ve yürüyüş hakkı engellenemez. Annelerin bir adalet talebi var ve bu taleplerini adliye önünde dile getiriyorlar. İnsan, adaleti kaybolduğu yerde arar. Anneler de adaleti kaybolduğu İstanbul Adliyesi’nde arıyorlar” ifadelerini kullandı.
SUÇUN ÜSTÜ KAPATILDI
Darp ve işkenceye rağmen savcıların harekete geçmediğini, bu nedenle polis hakkında suç duyurusunda bulundukları söyleyen Demirel, “Suç duyurusunda fotoğraf, görüntü ve tanık gösterdik. Ancak cezalandırılmasını istediğimiz polisler dahi dinlenmeden, takipsizlik kararı verildi. Bu da polise, ‘İstediğinizi yapabilirsiniz. Cezasızlık zırhınız var. İstediğiniz darp ve işkenceyi uygulayabilirsiniz’ demek oluyor. Cezasızlık politikası burada da devam ediyor. Bu suç duyurularına ilişkin soyut gerekçelerle takipsizlik kararı verildi. Savcılık tarafından da şiddet, işkencenin üstü kapatıldı. Bir delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı veriyor. Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Bu durum sadece anneler değil, tüm topluma bir susturma girişimidir” şeklinde konuştu.
TALEPLERİN HAKLILIĞI GÖRÜLDÜ
Tutuklu yakınlarının yaptığı her eylem ardından gözaltına alındığını ve haklarında ayrı ayrı soruşturmalar açıldığını, bu soruşturmaların birçoğunun takipsizlikle sonuçlandığını belirten Demirel, “Bir yanda bir yasaklama kararı var, bir yanda ise takipsizlik kararı var. Burada bir çelişki var. Bu yönüyle annelerin yaptığı eylemin ve bu eylemde dile getirdikleri taleplerin haklı olduğunu gösteriyor. Dikkat çekici bir husus ise bir tarihte yapılan eyleme takipsizlik kararı verilirken, bir diğer tarihte yapılan aynı eyleme ise dava açılıyor” diye belirtti.
SUÇUN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR
Tutuklu yakınlarının yaptığı eylemde suç içeren bir unsurun olmadığını ancak buna rağmen yasaklama kararıyla polis saldırısının yaşandığına değinen Demirel, “İktidar, uyuyan toplumun uyandırılmasını istemiyor. Buna engel olmak için en ufak taleplere bile kulaklarını tıkayıp, şiddetle karşılık veriyor” dedi.
Demirel, savcıların görevlerini ihmal ettiklerini ve suçun üstünün örtüldüğüne dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anneler aylardır çok haklı bir talep olan adalet talebinde bulunuyorlar. Bu annelerin kimisinin çocuğu, kimisinin kardeşi hasta veya dosyalarında hiçbir somut gerekçe olmadan cezalar verilmiştir. Kimisine müebbet hapis cezası verilmiş. Toplumun vicdanına sesleniyorlar. Toplumu uyandırmaya çalışıyorlar. Toplumun annelerin taleplerine daha çok ses çıkarmasını istiyoruz. Anneler her hafta yaptıkları eylemde darp ediliyorlar. Anneler yaşı itibariyle bunu kaldıracak durumda değiller. Biz toplumun adalet taleplerine ses olmasını istiyoruz.”
MA / Mehmet Aslan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***