ANKARA – ABF Genel Başkanı Mustafa Aslan, Erdoğan’ın duyurduğu Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın temelden devlete bağlı bir kurum olduğunu belirterek, “Alevileri kontrol altına alması, onları yönetmesi ve yönlendirmesi bizim için bir kayyımdır” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Ekim’de Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” kurulacağını duyurdu. Birçok Alevi örgütü ise bu projeye, Alevilere yönelik yeni bir asimilasyon politikası olarak tepki gösterdi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan, konuyu Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
‘CEMEVLERİNE YÖNELİK DARBE’
Aslan, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Ekim’de yaptığı açıklamanın ve cemevlerine yönelik düzenlemenin demokratik bir adım olmadığını ve cemevlerine yönelik bir darbe olduğunu söyledi. Söz konusu düzenlemenin Alevilerin yürüttüğü örgütlü demokratik mücadeleyi ve demokratik talepleri askıya alıp, içinin boşaltıp, sulandırmak amaçlı olduğunu belirten Aslan, şu ifadeleri kullandı: “Taleplerimizi mevcut iktidar, önceki iktidarlar ve tüm siyasi partiler biliyor. Bu demokratik taleplere ilişkin hukuki mücadelenin kazanımları da ortada. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Danıştay’ın ve Anayasa Mahkemesi’nin cemevleri ile ilgili kararları ortadayken, hükümet, bunlar ile ilgili yasal bir adım atmayıp Türkiye’deki tüm Alevi kurumları ve ibadethaneleri olan cemevlerini, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde oluşturacakları Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Daire Başkanlığına bağlamak istiyor.”
‘BİZİM İÇİN KAYYIM’
Söz konusu değişiklikle cemevlerinin yönetimine ve içerisinde yapılan ibadetlere başkanlık tarafından karar verileceğini ve müdahale edileceğini belirten Aslan, “Laiklikten, demokrasiden, eşitlikten bahseden Aleviler ve Alevi kurumalarının karşısında Cumhurbaşkanının ifade ettiği Tekelden devlete ve bakanlığa bağlı bir dairenin Türkiye’deki tüm Alevileri kontrol altına alması, onları yönetmesi ve yönlendirmesi bizim için bir kayyım” diye konuştu.
ALEVİLERİN TALEBİ: YASAL ADIM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Cemevleri ibadethanedir” şeklindeki açıklamasına ilişkin de Aslan, bu konuda Alevilerin talebinin yasal adım olduğunu söyledi. Aleviliğin bir inanç ve kendine has bir felsefesi olduğunu, Alevilerin eşit yurttaşlık talep ettiğini, devletin bu taleplere yönelik çözüm önerisi sunmadığı belirten Aslan, “Bahçeli gerçekten samimi ise, ‘Alevilere yönelik katliamlar, zulümler, inkarlar, soykırımlar, asimilasyon, milliyetçi, tekçi, inkarcı politikalarda bizim de katkımız vardı, yanlış yapmışız, bu yanlıştan dönmemiz gerekiyor’ diyorsa yapacağı tek şey büyük ortağıyla Alevilerin bir bakanlığa, müdürlüğe ya da daireye bağlanmasını değil, yasal bir adım atmasını sağlamasıdır” diye konuştu.
‘DÜN İNKAR EDENLER, BUGÜN SEVİCİ OLDU’
Alevilere yönelik söylemlerin seçim döneminde gündeme geldiğini hatırlatan Aslan, “Bu ülkede demokrasiden, laiklikten bahsedenler mütedeyyin kesim başta olmak üzere şeriat naraları atanlara karşı güzellemeler yapmaya başladı. Düne kadar Alevilere asimilasyon politikalarını uygulayanlar, Alevileri inkar edenler, yok sayanlar, katliamların yaşanmasına sebep olanlar da bugün Alevi sevici oldular. Eğer bu ülkede herkesin kendi inancını, dilini, rengini, söylemini özgürce söylemesini, bir arada yaşamasını istiyorsanız toplumun her kesiminin kendini bulacağı laik, demokratik, eşit bir Anayasa yapın. Aleviler, Kürtler, öteki diye lanse ettiğiniz kesimler olarak bizde eşit yurttaşlık talebimizin hayat bulması konusunda bir adım atalım ve birlikte yaşamayı kendimize düstur edelim” ifadelerini kullandı.
‘SİZİ İNANÇ OLARAK GÖRMÜYORUZ DEMEYE ÇALIŞIYOR’
Aslan, söz konusu düzenlemenin Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde yapılmasını, yok sayma, inkar etme ve öteki olarak lanse etme politikasının yansıması olarak değerlendirdi. AKP ve zihniyetin bu adımla Alevilerin inanç kimliğini yeniden yok saydığını belirten Aslan, “Alevi kurumları, dinlerin devlet tarafından yönlendirilen ve yönetilen olamayacağını, kendi özgünlüğünü yaşayabilmesi için devletin elini dinden çekmesi gerektiğini ve Diyanet İşleri Başkanlığının lağvedilmesi gerektiğini söylüyor. Cumhurbaşkanının bu adımı bize ‘Diyanete dokundurmayız, Diyanet bizim kırmızı çizgimiz ve sizi de asla inanç olarak görmüyoruz’ demeye çalışıyor” diye konuştu.
Buna karşılık Alevilerin kimlikleriyle var olmaya devam edeceğini söyleyen Aslan, “Cemevlerini ibadethane olarak tanımasanız da cem bizim ibadetimiz, cemevi ibadethanemiz. Biz inancımızı, kültürümüzü, felsefemizi yaşamaya, mücadelemizi büyüterek vermeye devam edeceğiz” dedi.
‘BU ADIMI BOŞA ÇIKARTACAĞIZ’
Aslan, AKP’nin 2009-2010 yıllarında yürüttüğü Alevi açılımına hatırlatarak, o tarihten beri Alevilerin inancını devlet eliyle tarif etmeye ve bir kalıba sığdırmaya çalıştıklarını, Alevilerin kendi kimliğiyle kabul etmediklerini söyledi. Alevilere ve demokratik kamuoyuna çağrıda bulunan Aslan, şunları söyledi: “Yollarımızın söylemleri, duruşları bize örnektir. Onların verdiği mücadeleden geri adım atmayacağız. Oyunları bozmanın tek bir yolu var. Laik, demokratik, eşitlikçi bir ülkeyi inşa etmekten, birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yok. Cumhurbaşkanının bu adımını boşa çıkartmak için de daha fazla demokratik mücadele vermeye daha fazla örgütlenmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar ulaşamadığımız, gitmediğimiz ne kadar Alevi köyü, Alevi kurumu varsa onlarla ulaşıp, bu süreci boşa çıkartmak için elimizden geleni yapacağız.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***