Cezaevlerinde bulunan kişilerin çocuklarına ve KHK’lı ailelere yardım yaptıkları iddiasıyla 704 kişinin gözaltı alınmasını Plevne Marşı müziği eşliğinde duyuran Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na (KOM) tepkiler sürüyor.
27 Mayıs darbesine meşruiyet kazandırmak isteyen darbecilerin Adnan Menderes’e karşı yürüttüğü dezenformasyon amaçlı psikolojik harekât için Plevne Marşı’nın sözlerini değiştirdiğine dikkat çeken deneyimli gazeteci Memduh Bayraktaroğlu, KOM’un fon müziği olarak bunu kullanmasının ne anlama geldiğini sordu. Bayraktaroğlu, ‘‘Ben sözsüz marşı dinlerken ‘kahrolsun diktatörler’ marşı aklıma geldi. Acaba polisler bunu bilerek mi yaptılar? Hangi diktatöre söylediler acaba?’’ dedi.
Muhtaç insanların hayata tutunması için insanlık vazifesini yapan 704 kişinin nefret operasyonuyla gözaltına alınması kamuoyunda tepki çekti.
Youtube kanalında hukuksuz operasyonu yorumlayan Korkusuz Gazetesi yazarı Memduh Bayraktaroğlu şöyle konuştu:
”ADALETİN PEŞİNDEN KOŞUYORUZ”
‘‘Neyin peşinde koşuyoruz, adaletin peşinde koşuyoruz. Normal şartlarda adaletin peşinde koşulmaz, adalet insanların peşinden koşar. Çünkü adalet adil olmasıyla tanınır. O nedenle mağdur insanların peşinden koşar ki haklarını versin. Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olduğu anayasasında yazan bir ülkede adalet masum insanların, mağdur edilmiş insanların peşlerinden koşmalı ve onların haklarını teslim etmelidir. Adalet vicdandır, vicdanda merhamet de olmaz nefret de olmaz. Çünkü vicdan bir insanın hakkı teslim etme duygusunun yüceliğidir. Adaleti sağlamak için iddianame sahibi yani savcı adil olmalıdır. Savcı iddianame hazırlarken kimin hakkında iddianame hazırladığına değil hangi eylem veya söylemin suç olduğuna bakarak bir iddianame hazırlamalıdır.
”EVRENSEL HUKUK KURALLARINA GÖRE BİR HUKUKSUZLUK VARSA MAĞDURUN YANINDAYIM”
Çok büyük bir riske girdiğimin farkındayım, çünkü bu ülkede bazı suçluları savunursanız iktidar size büyük destek verir, bazı masumları savunursanız da iktidar size çok büyük ceza keser. Böyle bir süreçte ben mazlum olduğuna inandığım kişileri adaletsiz bir yargıdan korumak için risk aldığımın farkındayım. Ama umurumda bile değil. Ben Memduh Bayraktaroğlu olarak Ahmet’i Mehmet’i Fatma’yı savunmuyorum. Ben bir insan hakları savunucusu ve adaletten başka bir hedefi olmayan biri olarak evrensel hukuk kurallarına göre bir hukuksuzluk varsa mağdurum yanındayım.
”İSTERLERSE BENİ DE ALSINLAR, MUHTAÇ BİRİNE YARDIM İNSANI İNSAN YAPAN DUYGUDUR”
Yardım etmek insani vazifemdir vicdanımı rahatlatmaktır. Birileri cezaevinde yatan işi gücü kalmayan kişilere 3 bin lira, 6 bin lira yardım ediyorsa bu bir suç olabilir mi? Muhtaç birine yardım insanı insan yapan duygudur. Benim gücüm varsa ve yardıma muhtaç olduğunu bilirsen ben de yardım ederim. İsterlerse beni de alsınlar. Ben insanlık duygularımı tatmin etmek istiyorum kime ne? ’’
Süleyman Soylu’nun 59 ilde 704 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesiyle ilgili dün yaptığı basın açıklamasına dikkat çeken Bayraktaroğlu, ‘‘Hakim, huzuruna göre gönderilen kişilerin kimliklerine bakarak karar verirse çok büyük ihtimalle tutuklanacak bu 599 kişi. Ama hakim huzuruna gönderilen kişilerin aidetlerine bakmadan eylemlerine, söylemlerine bakmadan karar verecekse tutuksuz yargılamaya karar verir.’’ dedi.
POLİSLER BUNU BİLEREK Mİ YAPTILAR? HANGİ DİKTATÖRE SÖYLEDİLER ACABA?
27 Mayıs 1960 darbesinden önce ve sonra, darbeye zemin hazırlamak isteyen askeri vesayetin Plevne Marşı’nın sözlerini değiştirdiğine dikkat çeken Bayraktaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
”Ben 27 Mayıs ihtilalinden 1 hafta sonra babası hapse atılmış 9 yaşında bir çocuktum. O zamanların ünlü bir marşı vardı. Marşı söyleyenler yobaz Cumhuriyet Halk Partililer ve 27 Mayıs darbesini yapan askerlerdi. Onlara göre merhum Menderes diktatördü, Celal Bayar da diktatördü, bütün Demokrat Parti hükümeti ve Demokrat Parti milletvekilleri diktatördü. 27 Mayıs ihtilalinden önce ve sonra ‘Tuna nehri akmam diyor, etrafımı yıkmam diyor, Şanı büyük Osman Paşa Plevne’den çıkmam diyor’ sözlerinin yer aldığı işte bu güzelim, mübarek marşın sözlerini o dönemin CHP’li yobazları ‘Olur mu böyle olur mu, kardeş kardeşi vurur mu, kör olası diktatörler bu dünya size kalır mı’ şeklinde değiştirerek her yerde söylediler.
Bugün KOM gözaltı haberlerini verirken fon müziği olarak bunu kullandı. Yani kendilerini 27 Mayıs ihtilalcilerinin yerine koymuştu. Tutukladıklarını ise mağdur Adnan Menderes ve arkadaşlarının yerine koymuşlardı. Ben bugün o dönemde Demokrat Partili yurttaşlarımızı, benim ailem de bunların içindeydi bunları diktatörleştiren, düşman gören bize ‘kahrolsun’ diyen o marşı hatırladım. O marşı bugün Türk Silahlı Kuvvetleri değil Türk Emniyeti’nin polisleri çalıyordu. Ben sözsüz marşı dinlerken ‘kahrolsun diktatörler’ marşı aklıma geldi. Acaba polisler bunu bilerek mi yaptılar, hangi diktatöre söylediler acaba? Gözaltına alınanların diktatör olma imkânı ve ihtimali de yok çünkü. Acaba başka bir şey mi söylemek istediler. Umarım başka bir şey değildir. Ve umarım cezaevleri bir an önce boşaltılmalıdır. Bilhassa bu KHK’lılar ve emekli paşalar. 1 seneyi geçti 80 yaşındaki insanlar halen cezaevinde. Adamların suçları falan yok yani.’’
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan’ın kazanamayacağını ileri süren Bayraktaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
”ERDOĞAN DEĞİŞMEZSE BAŞINA GELECEKLER PİŞMİŞ TAVUĞUN BAŞINA GELMEDİ”
”Ensenizi karartmayın. Dik durun, moralli durun ve bütün bu yapılanlara tahammül gösterin. Çok az bir zaman kaldı. Harikulade bir Türkiye’de uyanacağız göreceksiniz. Kimileri diyor ki ama Tayyip Erdoğan kazanırsa ne olacak? Ben ne demiştim; birincisi Erdoğan seçime girmeyecek. İki; zamanında yapılacak seçimlere Erdoğan giremeyecek. Üç; benim iki dediğimde olmadı seçime girdi kazandı. Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden yapılmış demokratik bir seçimde değişmeme imkânı yok. Israrla değişmem derse seçimlerden sonra Tayyip Erdoğan’ın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmez. Net konuşuyorum; bakın ben bir öngörüde bulunuyorum. Bu bir temenni değil bu bir temenni olmadığı için bunları tecrübelerine dayanarak söylüyorum. Ben uyarı görevini yapıyorum. Ben Recep beyden daha tecrübeliyim. Recep bey ne gördü ki ne biliyor ki. Ama ben neler gördüm neler yaşadım. Onun için Recep beye tavsiyen bu konuları bir an önce öğrenip bu sorunları çözmesidir.”
KOM 704 KİŞİYİ YARGILANMADAN SUÇLU İLAN ETTİ
Gözaltına alınması talimatı verilen kişileri yargılanmadan suçlu ilan eden KOM Dairesi resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımında Plevne Marşı müziği eşliğinde, 15 Temmuz gecesi yaşandığı öne sürülen olaylardan kesitler verilerek AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘İnlerine gireriz, inlerine’ ifadelerine yer vermişti.
‼️Gazi Turgut ASLAN Operasyonu‼️
Şehitlerimizi rahmetle anıyor, Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.🇹🇷
Hain Fetöyü Unutmadık ❗❗❗ pic.twitter.com/jEyR7o4ITu
— KOM Daire Başkanlığı (@KomDaire) October 18, 2022
İLK DEFA KIZILAY MEYDANI’NDA SÖYLENDİ
27 Mayıs Darbesi’ni, 1960 ihtilali- devrimi olarak niteleyen vesayetçi zihniyet, ilk sivil itaatsizlik eylemi olarak Kızılay’da Menderes’e karşı düzenlenen mitingde Plevne Marşı’nı söylemişti. Sözlerini değiştirilen bu marş Menderes’e karşı yürütülen dezenformasyon amaçlı psikolojik harekatın simgesi haline gelmişti. 1877’de Rusların saldırısına uğrayan büyük komutan Osman Paşa ve kahraman Türk askerinin yaptığı şanlı savunma için 1910 yılında yazılan Plevne Marşı’nın orijinal sözlerinin bir kısmı 27 Mayıs Cuntası tarafından Başbakan Adnan Menderes’i kamuoyu nezdinde küçük düşürmek için Rusya ile Türkiye arasındaki normal diplomatik ilişkileri asparagas iftira ve suçlamalara dönüştürerek 27 Mayıs darbesine meşruiyet kazandırılmak istenmişti.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***