Eylül ayı itibariyle elektriğe yüzde 30, doğalgaza yüzde 47 gelen zamma tepki gösteren küçük esnaf, “Esnaf işyerini kapatmıyorsa, ne yapacağını bilmediğinden kapatmıyordur. Yoksa bir şey kazandığımızdan değil” dedi.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) kararıyla Eylül ayından itibaren geçerli olan yüzde 30 elektrik ve yüzde 47,6 doğalgaz zammı özelikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren küçük esnafı kara kara düşündürüyor. Esnaflar yaşadıkları durum ve zamların yaratacağı sonuçlarını Mezopotamya Ajansına (MA) değerlendirdi.
KÖTÜ YÖNETİM EKONOMİYİ VURUYOR
Kızılay semti Konur Sokak’ta Hayalet Kütüphane isimli kitap kafe işletmecisi Sezai Koyunbakan, siyasi istikrarsızlığın yarattığı ekonomik sıkıntılara dikkati çekerek, “Elektrik faturası bin 500 lira civarında geliyordu. Gaz faturası aydan aya çok değişkenlik gösteriyor ama geçen sene soğuk aylarda 3 bin liraya yakın gelmişti. Şimdi elektrik herhalde 2 bin lirayı rahatlıkla geçer, gaz ise 4 bin lira civarında olur. Sadece gaz ve elektrik için değil, her şeyde ciddi zam var. Başka tüketim araçlarından kısabilirsiniz fakat gazdan kesmeniz demek, ciddi bir sıkıntı demek. Bunlar yaşamak için gerekli şeyler. Bir açlığı bile kabullenebilirsin fakat soğukta kalmak ciddi anlamda sıkıntı. Bu durum kaçınılmazdı çünkü ciddi bir siyasi istikrarsızlık ve bunun sonucu olarak da ciddi enflasyon var. Biz siyaset bizim hayatımıza temas etmiyor gibi düşünebiliriz. Zaten ben reel siyasetle kesinlikle uğraşmam ama siyaset de burada, özellikle kötü yönetildiğinde veya iyi yönetildiğinde çok ciddi sirayet ediyor. Kötü yönetildiğinde de bu doğrudan ekonomiyi vuruyor. Bizim zaten ihtiyacımız olan şey siyaseten biraz istikrar ve yönetebilmedir. Aynı zamanda da insanlara dönük sosyal devlet mantalitesiyle bir yönetim. Buna ihtiyacımız var” dedi.
ÇOĞU KİŞİ NE YAPACAĞINI BİLMİYOR
Koyunbakan, işletmecilerin bir şekilde işlerini yapmaya çalıştığını belirterek, “Yani çoğu kişi de kapatmıyorsa ne yapacağını bilmediğinden işyerini kapatmıyordur. Yoksa bir şey kazandığımızdan değil” diyerek Yaşam standartlarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Koyunbakan, şöyle devam etti: “Biz şu anlamda kaybedeceğiz. İnsanlar para harcamaktan biraz daha çekiniyorlar. Çünkü daha zor günler kendilerini bekleyebilir diye düşünüyorlar. Bundan dolayı zaten gelen kişilerin sayısında ciddi bir azalma var. Biz eğer kapatmama yönünde hareket edersek yaşam standartlarımız ciddi anlamda düşecek. Yediğimiz şeyden tutun da dışarıda geçirdiğiniz vakte kadar her şeyden kısacağız ya da kapatmak zorunda kalacağız. Şu anda Türkiye’de halkın hak ettiğinin çok altında kötü bir yönetime maruz kaldığını düşünüyorum. Eğer sağlıklı bazı seçimler olursa, biraz daha düzeleceğini düşünüyorum. Halk bu kadar kötüsünü hak etmiyordu.”
ÖNCE PANDEMİ SONRA ZAMLAR
Kadriye Akgün, 8 senedir Fidan Kültür Kafe’yi işlettiğini ve bu sekiz yıllık süreçte en çok zorlandığı dönemin pandemi ve ardından gelen süreç olduğunu dile getirdi. Enflasyonun yakıcılığından dert yanan Akgün, “Her şey pandemiyle başladı. Kapanmalar zaten bizi yıprattı. Ardından gelen zamlar -ki hala gelmeye devam ediyor- daha da yıprattı. Zaten her şey iki üç katına çıkmış. Elektrik, doğalgazda inanılmaz bir artış oluyor ve biz bunları fiyatlara yansıtmıyoruz. Nasıl geçecek bu nasıl sonlanacak bilmiyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘YAN YANA GELMEK LAZIM’
Akgün’ün işletmesinin bu ayki elektrik faturası bin 220 TL, doğalgaz faturası 411 TL geldiğini ve kış aylarında faturaların daha da şişeceğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Şu anda yaptığımız iş yarı yarıya düşüyor ama kışın yükseldiği için doğal gaz ve elektrik daha fazla kullanılıyor. Yazın biz klima falan taktıramıyoruz çünkü faturalar inanılmaz bir şekilde yüksek geliyor. Kışın ister istemez bunu ısıtıcılara çevireceğiz ve yine elektrik ve gaz harcanacak. Bunlar ister istemez bizi yıpratıyor. Her şey on katına çıkıyor. Aldığını ertesi gün başka bir fiyatla alıyorsun. Bütün esnaflar aynı sıkıntıyı yaşanıyor. Direnmek, bir şeyler yapmak lazım ama maalesef insanlarımız yan yana gelmiyor, bir şey yapamıyoruz. Bir kişi ile olmuyor, bütün insanların buna ses çıkarması gerekiyor. Biz aslında küçük esnafız, küçük esnaflar daha da çok yıpranıyor.”
Artan enflasyonun ve ekonomik krizin nedeninin hükumet politikaları olduğunu sözlerine ekleyen Akgün, “Bunun tek nedeni hükümet. Bu ülkede bir şey olması gerekiyor. Çünkü her şey iki üç katına çıktı ve bu insanlar eninde sonunda bir yerden sesini duyurmaya çalışacak. Bir değil, iki değil, üç değil. Sürekli art arda… İnsanların psikolojisi bozuldu, hepimizin psikolojisi bozuldu. Artık bütün gençler ve esnaflar aklımızı yitirmek üzereyiz” diye konuştu.
‘20 BİN LİRALIK KARTIMDA 4 BİN KALDI’
Konur Sokak’ta bulunan Nu Destar Kafe’yi işleten Nevruz Söylemez de 20 gün kadar önce devraldığını ve tadilat yaptığını belirterek, şunları anlattı: “Tadilata başladığım andan itibaren sürekli birtakım şeyler almak zorunda kaldım. Her gittiğimde de farklı fiyatlarla karşılaştım. Her şeyin pahalı olduğunu biliyordum ama bu kadar aşırı olduğunu sanmıyordum. Dolayısıyla ben bu hayat pahalılığından dolayı tadilata başladım ama hiçbirini bitiremedim. Bu süre içerisinde de reklam gereği de duydum çünkü insanların gelip biraz yiyecek ve içecekleri piyasanın altında görmesi gerekiyor ki buraya gelip gitmeleri alışkanlık haline gelsin. Dolayısıyla oradan da bir şey kazanamadım. Maddi olarak gerçekten ciddi sıkıntılar yaşıyorum. Kendimden harcadım. Sadece burası kapanmasın diye işlevini sürdürüyorum ama cepten gidiyor. Mesela 20 bin liralık bir kartım var. Şu anda 4 bin bakiyesi kaldı. Daha elektrik, su, doğalgaz gelmedi. O sanırım bu ayın 20 sine doğru gelecektir. Elektrik, su, doğalgaz abonesi inanılmaz düzeyde artmış. Daha önce, diyelim ki 200 liraya abone olduğunuz bir su 3 bin lira olmuş. Bu ödemeyi de kendi kartımdan harcayıp bir de bankalara veriyoruz. Yani inanın ister iktidar ister muhalefet olsun kimsenin halkı düşündüğü yok. Zaten baktığınız zaman da görüyorsunuz. Fiyatları öğrencilere göre düşük tutmak durumundayız. Belki fazla insan gelip giderse onu karşılayabiliriz. Ama yani böyle çok rahat yaşayacağımı da sanmıyorum açıkçası. Herkesin yaşayacağı zorlukları biz de yaşayacağız.”
‘KÜÇÜK ESNAF YAVAŞ YAVAŞ KEPENK İNDİRECEK’
Olgunlar Sokak’ta bulunan Zapata Kafe’de çalışan Olcay Özceylan ise, daha önce kendisinin de bir işletme sahibi olduğunu ve ekonomik nedenlerle kapatmak zorunda kaldığını ifade etti. Faturalara gelen zamlar dolayısıyla esnafın kepek indirmeye başlayacağını ve bu durumun işçileri güvensizleştirdiğini vurgulayan Özceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yapılan zamlar işletmelerin maliyetini arttıracak ve artan maliyetler fiyatları yükseltecek. Yükselen fiyatlar doğal olarak yapılan ciroyu azaltacak. Bu da işletmenin karlılığını azaltacak. Dolayısıyla işletme küçülmeye veya işçi çıkarmaya başlayacak. Yani bu da ekonomiye daha büyük bir zarar verecek. Zaten ülkemizde bulunan bir ekonomik kriz olduğundan dolayı daha da kötü etkilenecek. Ben daha önceden yangın söndürme iş güvenliği firmasına sahiptim. Pandemi sürecinde zaten işletme büyük ölçüde zarar aldı. Ben kapatmak zorunda kaldım. Aynı şekilde küçük kısıtlı kaynaklara sahip bütün esnaflar yavaş yavaş kepenk indirecekler.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***