İSTANBUL – Parti faaliyetlerinin suçlama konusu yapılarak tutuklandıklarını belirten HDP PM üyesi Livan Orman, bu suçlamalar arasında Adalet Nöbetini sürdüren Emine Şenyaşar’a destek ziyaretinin de yer aldığı söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Gençlik Meclisi üyeleri ile ilçe yöneticilerinin evlerine 29 Temmuz’da polis tarafından baskın yapıldı. Evlerin kapılarının kırıldığı operasyonda, HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Livan Orman ve Ahmet Beyazıt’ın yanı sıra 10 kişi gözaltına alındı. 4 günlük gözaltıdan sonra adliye sevk edilen 12 kişiden Orman, Beyazıt’ın aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanırken, 7 kişi de adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. 12 kişi hakkında 13 Ağustos’ta “örgüte üye olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla iddianame hazırlandı.
ŞENYAYAŞAR’A DESTEK ‘SUÇU’
143 sayfalık iddianamede, Gençlik Meclisi’nin yaptığı basın açıklamaları ve duyuruları suç olarak gösterildi. Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar’ın kent Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti’ne 1 Haziran 2021’de destek vermek üzere ziyaret eden meclis üyelerinin yaptığı sanal medya paylaşımı da suç olarak lanse edildi. İddianamede, telefon görüşmeleri, sanal medya paylaşımları ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride dikkat çeken basın açıklamaları, etkinlikler ve bu etkinliklerde halay çekmeleri de suçlama konusu yapıldı.
İddianame 7 Eylül’de İstanbul 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme aynı gün tensip ile tutuklu bulunan 5 kişi hakkında tahliye kararı verdi.
Tahliye edilen HDP PM üyesi Livan Orman ile Gençlik Meclisi üyesi Ahmet Beyazıt, gözaltına alınma süreci yanı sıra haklarında verilen tutuklama ve suçlamalara dair konuştu.
GÖZALTI ESNASINDA ŞİDDET
Yapılan gözaltının hukuksuz olduğuna işaret eden Beyazıt, gözaltı esnasında hem kendilerinin hem de ailelerinin fiziki ve psikolojik şiddete uğradıklarını anımsattı. Kürt oldukları düşman olarak göründüklerini belirten Beyazıt, “Düşman gördüğü için gözaltı esnasında hakaret ve şiddet uyguladı. Ayrıca kardeşimin cep telefonuna el koydular. Ayrıca gözaltı nedenini de söylemediler. 4 gün boyunca niçin gözaltına alındığımızı bilmiyorduk. Suçluluk psikoloji yaratma çalıştılar ama haklı bir mücadele yürüttüğümüz için amaçlarını boşa çıkardık” dedi.
DEMOKRATİK YAŞAM
HDP bünyesinde yaptıkları siyasi parti çalışmalarının ilegalize edilmeye çalışıldığını dile getiren Beyazıt, “HDP çatısı altında demokratik bir siyaset yürütüyoruz ve bu yürüttüğümüz siyaset gerçek anlamıyla bazı ‘savaş isteyen’ kesimlere dokunuyor ve bu yüzden sürekli olarak halkı kışkırtma, korkuyla sindirme çalışıyorlar. Gözaltına alınma, tutuklanma sebeplerimizi biz zaten biliyoruz. HDP Gençlik Meclisi olarak yaptığımız çalışmalarda gençleri bilinçlendirdiğimiz için, uyuşturucudan, kirli yoz yaşamdan çıkartıp demokratik yaşama kattığımız için zindanlara atmaya çalışıyorlar” diye kaydetti.
BİNLER GELİYOR
Yaptıkları Kemal Kurkut Futbol Turnuvası’nın da suçlama konusu yapıldığına değinen Beyazıt, halkın ve gençlerin turnuvaya gelmesinin engellenmeye çalışıldığını ancak amaçlarına ulaşamadıklarını belirtti. Beyazıt, “Biz, sonuna kadar buradayız. Bizi gözaltı ve tutuklamalara hiçbir zaman korkutamazlar. Geri adım attıramazlar. Biz, haklı ve meşru bir mücadele yürütüyoruz. Turnuva ilegallize edilmeye çalışıldı. Tutuklama ile turnuvaya da bir darbe girişimi de yapılmaya çalışıldı. Ama başaramadılar. Biz gitsek de arkamızdan binler geliyor” ifadelerini kullandı.
Beyazıt, tutuklanmalarına karar veren hakimin tutuklama öncesinde “karanlık güç” olarak tanımladığı bazı sivil giyimli kişilerle görüştüğünü ve bu şekilde tutuklama verildiğine işaret etti. Beyazıt, “Resmen bir oyundu. Bir konsept hazırlanmıştı. İçi boş kavramlarla bizi zindana tuttular. Ancak arkadaşlarımızın tavırları ve tutumları netti” şeklinde konuştu.
TUTUKLULAR YERDE YATIYORDU
Götürüldükleri Silivri 5 No’lu Kapalı Cezaevi’nde de jandarma ve gardiyanlar tarafından hedef gösterildiklerini belirten Beyazıt, politik tutuklu olduklarını ve bu nedenle gardiyanlar tarafından da sürekli psikolojik şiddete uğradıklarını aktardı. Beyazıt, “Bize, ‘taraflı mısınız, tarafsız mısınız?’ diye sormuşlardı. ‘Taraflı olursanız buradan çıkamazsınız’ şeklinde ifadeler kullandılar” dedi. Daha sonra götürüldükleri F-12 koğuşunda 45 kişi bir arada kaldıklarını, koğuşta 8-9 tutuklunun bu nedenle yerde yatıklarını aktaran Beyazıt, cezaevi idaresine karşı yürüttükleri mücadele sonucunda bir koğuşun daha açıldığını belirtti.
HALAYA SORUŞTURMA
Kaldıkları koğuşta tutuklularla halay çektiklerini, bu esnada bir gardiyanın avlu kapısının mazgalından kamera ile kendilerini çektiği bilgisini aktaran Beyazıt, bu nedenle tutuklulara soruşturma açıldığını kaydetti. Beyazıt, sözlerini şöyle noktaladı: “Ne yaparlarsa yapsınlar en zor şartlardan geçen halkımızın ardıllarıyız. Mücadelemizi sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz”
İNSANLIK DIŞI BASKIN
Polisin insanlık dışı yöntemlere evlerine baskın yaptığını, kapılarını kırdığını ve evde olmadığı için aile bireylerine şiddet uyguladığını paylaşan Livan Orman ise, polisin kardeşinin telefonundan kendisini aradığını ve telefon sinyali üzerinden kaldığı arkadaşının evine de baskın düzenlediğini aktardı. Evin içinde ters kelepçeye maruz kaldığını ve telefon şifresini vermediği için darp edildiğini de paylaşan Orman, “Anayasa’da belirtilen şekilde aleyhimde kullanılacak her hangi bir şeyi vermek zorunda değilim. Bu nedenle telefon şifremi hatırlamadığımı söyledim. Ancak, ‘biz zamanında çok şifre hatırlattık. Biz hatırlatmasını biliriz’ diyerek, tehdit ettiler. Telefonda parmak izi olmamasına rağmen zorla parmaklarımı telefona koydular” dedi.
AYNI GEREKÇE İLE İKİ KERE TUTUKLANMA
Suçlamalara da işaret eden Orman, parti çalışmalarının suçlama konusu yapıldığını dile getirdi. Gözaltına alınma ve tutuklanmanın yanı sıra iddianamede yer alan iddiaların anayasa ihlali olduğunu belirten Orman, “Bunlar bizim siyasi çalışmalarımız. Bunun bir suç unsuru olarak göremezler. Bu bir Anayasal hakkının ihlalidir. Bunun dışın da daha 2019 yılında gözaltına alındığım, bir dosya kapsamın da tutuklama gerekçem olarak bir panele katılamam gösteriliyor. Çok ilginçtir ki daha önce tutuklama gerekçem olan bu dosya yeni alındığım dosyaya konulmuştur. Aynı gerekçe ile iki kez tutuklanmış oldum” diye konuştu.
KOLLUK YARGIYA DÖNÜŞTÜ
Kongre için yaptığı çağrı ve verdiği röportajların da suçlama konusu yapıldığını dile getiren Orman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle son yıllarda hızla güç kaybetmeye başlayan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Bu nedenle topluma savaş açmış durumdadır. Topluma verebileceği bir şey kalmadı. Küresel anlamda da ulus-devletin topluma verebileceği bir şey kalmadı. AKP, yargıyı araç olarak kullanıyor. Bizim dosyada da aynı şekilde araç olarak kullandı. Bu özel savaş politikasıdır. Şu anda kolluk gücünü yargı gücüne çevirmiş durumda.”
TEDAVİ HAKKI ENGELLENİYOR
Tutuldukları cezaevine de değinen Orman, baskıların siyasal sürece göre değiştiğini de sözlerine ekledi. Orman cezaevinde yaşadıkları baskılara ilişkin “İnsanlık dışı muameleler yaşanıyor. Halaydan soruşturma, telefon cezaları, tehditler, tutanaklar ve cezaevi girişinde çıplak arama gibi uygulamalar artarak sürüyor. Hastaneye gitmeye çalışan tutukluların düğmeleri öttüğü için pantolonlarını çıkarmaları isteniyor. Ancak tutuklular kabul etmediği için tedavi hakları engelleniyor. Üstüne soruşturma da açıyor. Ciddi anlamda kitap okuma ve kitap kaynakları açısından zorluklar yaşanıyor. İletişim noktasında da zorluklar yaşanıyor. Örneğin adli tutuklulara verilen görüntülü telefon görüşme hakkı var. Hafta da bir saat sanırım. Ama bu hak siyasi tutsaklara verilmiyor. Siyasi tutsaklar görüntülü arama hakkından faydalanamıyor. Yalnızca sesli telefon haklarından faydalanabiliyorlar, oda haftada on dakika” dedi.
HDP’nin ülkenin bir hakikati olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyleyen Orman, tarihten bu güne değin gençliğin “hükümdarların” korkusu olduğunu vurguladı.
MA / Mehmet Aslan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***