ŞanoWan tarafından 23 Eylül’de “Ew roj wê hile, ew bihar wê bê” şiarıyla başlatılan tiyatro festivali, sona erdi.
23-30 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen festival, İran’da “ahlak polisi” tarafından katledilen Jîna Mahsa Amini şahsında dünyada direnen tüm kadınlara atfedildi. Cezaevlerinde yaşanan baskı, hak ihlalleri ve tecride dikkat çekilen festivale, yoğun ilgi gösterildi, oyunlar neredeyse kapalı gişe oynadı.
ŞanoWan oyuncularından Perinaz Delazy ve Ferhat Aslan, festivale ilişkin konuştu. Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre festivale yoğun bir katlımın olduğunu vurgulayan tiyatro oyuncusu Perinaz Delazy, “Başından itibaren yoğun bir katılım oldu. Tüm oyunlarda nerdeyse salonda boş ver kalmadı. Güzel bir atmosfer oluştu. Bizi tanımayan insanlar gelip oyunları izledi. Festival bir nevi kendimizi tanıttığımıza da vesile oldu. İnsanların bu şekilde olumlu tepki vermesi hem bizleri mutlu etti hem ayrı bir keyif verdi” diye belirtti.
Şanowan olarak çalışmalarının devam edeceğine dikkat çeken Delazy, şöyle dedi: “2017 yılından bu yana sürekli oyun çıkartan, turnelere çıkmaya çalışan bir ekibiz. Ancak salgından dolayı bir duraksama oldu. Bu süreç yeniden başlamamıza motivasyon oldu. Bu süreçte nitelik olarak daha iyi bir yere geldik. Bu festival, sezonun başlangıcıydı. Yıl içerisinde de yeni çalışma ve organizasyonlarla gerek Van’da gerekse bölgede turneleriyle birçok kişiye ulaşmak istiyoruz.”
‘FARKINDALIK OLUŞTURMAK İSTEDİK’
Festivalin toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla organize edildiğini belirten ŞanoWan oyuncusu Ferhat Aslan da, “İran’da ahlak polisi tarafından katledilen Jîna Mahsa Amini için dört parça Kürdistan’da tepki oluştu. Hem Amini’nin katledilmesi hem de Emin Şenyaşar şahsında verilen mücadeleyi görünür kılmak istedik. Yine, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve tecrit politikasına karşı halkta bir duyarlılık oluşturmak, var olan hukuksuzluğu görünür kılmak istedik. Örneğin; tutuklu yazar-şair İlhan Sami Çomak tarafından yazılan ‘Hayat Seni Çok Seviyorum’ adlı oyun ile tecrit ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini gündemleştirmeye çalıştık” ifadelerini kullandı.
‘ASİMİLASYON POLİTİKALARINA KARŞI SANATIMIZLA, MÜZİĞİMİZLE DİRENECEĞİZ’
Kürt dili ve kültürüne yönelik ciddi saldırıların söz konusu olduğunu söyleyen Aslan, herkesin bu durumu iyi görmesi ve sahiplenmesi gerektiğinin altını çizdi. Aslan, şöyle devam etti: “Kürtlere yönelik saldırılar gün gittikçe yoğunlaşıyor. Özellikle Kürt diline ve kültürüne karşı yasakçı politikalar geliştiriliyor. Bu sadece bugün gelişen bir durum değil 40 yıldır bu duruma maruz kalıyoruz. Her gün birçok gösterimiz ve konserimizi iptal ediliyor. Biz de bu anlayışa karşı direniyoruz. Bütün saldırılar ve asimilasyon politikalarına karşı sanatımızla, müziğimizle direneceğiz. Halkımızın da bu konuda duyarlı olması ve bu kurumlarına daha çok sahip çıkması gerekiyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***