Fenerbahçe camiasının huyudur, işler iyi gidince mantık sınırları aşılır, uzun süreli hedeflere kısa sürede varmanın planları başlar…
Jorge Jesus’un Fenerbahçe’ye yepyeni bir çehre kazandırdığı gerçeği tartışılmaz. Herşeyden önemlisi Fenerbahçe futboluyla sevenlerine keyif veriyor. Yeni bir takımın yaşaması olası sonuçlar dışında işler de iyi gidiyor.
Görüntü böyle olunca Fenerbahçeliler de Rennes karşısında ve sonrasında başarıya odaklandılar… Oysa büyük hedefler sabır ve zaman ister!
Sarı Lacivertlilerde çıkış yakalayan her futbolcunun piyasası da hareketlenmiş durumda. Son olarak Eljif ve Kim’den sonra Napoli’nin Ferdi’yi de yakın takibe aldığı gündemde. Szalai’nin durumu zaten malum. Devre arasına kadar belli ki çok oyuncunun aklı karışacak. Bu noktada Jesus büyük avantaj, tecrübesiyle ayakların daha sağlıklı bir şekilde yere basmasını sağlayacaktır…
Ekim ayında Fenerbahçe’yi 3’ü Avrupa 8 resmi maç bekliyor. Ciddi rotasyonlar yaşanacaktır. Her onbir merakla beklenir halde. Fenerbahçeli Jesus’un çıkaracağı kadro kadar bu kadronun da yapacağını merak ediyor…
Rennes karşısına çıkan 11 açıklandığında bu bekleyişin ne kadar da isabetli olduğu ortaya çıktı…
Unutulan Osayi… Mert Hakan – İrfancan beraber… Lincoln Henrique… İsmail Yüksek… Onbirdeydiler… Tahminen yine umulanın dışında bir takım Rennes karşısında başladı…
İlk yarı istek ve baskı olarak üstün Fenerbahçe’ydi. Daha çok atak yaptı Sarı Lacivertliler… Ama bu kez, her zamankinin aksine defansif açıdan daha iyi bir takım vardı. Formaya susamış Osayi’yle beraber Szalai Fransız takımının ataklarını kesen isimlerdi.
Hücumda baskı kurmaya çalışan Fenerbahçe’nin uygulamak istediği klasikleşen hızına, İrfancan ile Mert Hakan ayak uydurmakta zorlandılar. Böyle olunca diğer isimlerin çabaları yetersiz kaldı.
Umutla sona eren devrenin ardından skor 2-0 olana kadar ‘Neden’ sorusunun cevabını bulmak zor. Üst üste gelen goller bir anda Fenerbahçe’nin süngüsünü düşürür gibi oldu.
O ana kadar belki de skorsuzluğun sorumlularından biri gösterilen İrfancan’ın yakışıklı golü umutların sürmesini sağladı.
2-1 olunca Jesus’un hamleleri geldi… Maç bir anlamda yeniden başladı…
Fenerbahçe en azından bir beraberlik için tüm gerekeni yaptı. Rennes 10 kişi kaldı. Baskı arttı. Ama Rennes evsahibi olmanın avantajını maksimumda kullanmaya gayret etti. Ancak futbolun çoğu zaman kendini gösterebilen (!) bir dengesi var…
O denge, daha iyi olan Fenerbahçe’ye beraberliği penaltıyla getirdi…
Ve Fenerbahçe 2. maçlar sonunda grupta avantajını sürdürdü…
Bu maç da bazı şeyler gösterdi…
Osayi gibi oyuncular çoğaldıkça takım için büyük avantaj olur…
Mücadele her zaman karşılığını bulur…
Szalai her şekilde takımda kalmaya ikna edilmeli…
Ve benzerleri…
Ama son dakikalarda Fenerbahçe’nin, kenarda Jesus’la sergilediği görüntü net: Artık Fenerbahçe hedefe takım olarak kenetlenen bir ekip oldu…
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***