HABER MERKEZİ – Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, kuruluş yıldönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, uluslararası topluma Türkiye’nin saldırılarına karşı görevlerini yerine getirme çağrısı yaptı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, 4’üncü kuruluş yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Özerk Yönetim etrafında kenetlenmeye ve çalışmalarını etkili bir şekilde sürdürme çağrısı yapıldı.
Tüm kuşatma ve saldırılara rağmen tarihi adımlar atıldığı belirtilen açıklamada, “2011 yılında Suriye’de halk hareketi, merkezi devlet politikasına, uzaklaştırma ve inkara karşı tüm alanlarda ayaklandı, özgürlük, demokratik değişim ve insanlık onuru çağrısı yaptı. Uluslararası ve bölgesel güçler, çıkarları için doğrudan ve dolaylı olarak Suriye’deki krize müdahale etti. Dünyanın dört parçasındaki radikal İslami grupları Suriye’ye geçirdiler. Bu da halk hareketinin amacından uzaklaşarak etnik, iç ve kanlı savaşların içine girmesine neden oldu.
HALKLAR DEVRİME KATILDI
Bu trajedinin yanında, mücadele mirasına, özgür ve anlayışlı bir iradeye sahip ulusal güçler vardı, farklı görüşlere göre, krizin bütün toplumsal ve tarihsel temelini araştırıp onunla birlikte bütüncül ve kapsamlı demokratik çözüm projelerini sunuyorlardı. Bu temel üzerine 19 Temmuz Devrimi 2012’de başladı ve Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm halklar ve bileşenler bu devrime dahil oldu. Siyasi, toplumsal, ekonomik ve her alanda çocuklarına geleceğine hizmet etmek için kendilerini örgütlediler” denildi.
DÜNYA ADINA VERİLEN MÜCADELE
Bir yandan bölgesinin hizmeti için çalışan bu yönetimin diğer taraftan Türkiye başta olmak üzere farklı ülkelerin çıkarları üzerinde gelişen saldırılara karşı verilen mücadeleye işaret edilen açıklamada, “Dünya adına Suriye topraklarında küresel terörizme karşı savaş bu yönetim, bütün bileşen ve farklı etnik kimliğe sahip halkların dikkatini çekmiş ona katıldılar ve etrafından toplandılar. En ağır bedelleri ödedi, DAİŞ ve ortaklarının karanlık çağından ve vahşi teröründen bir bölgeden sonra başka bir bölgeyi kurtarmak için çocuklarını feda etti. Ekim 2017’de sözde hilafetin başkent ilan ettiği Reqa’nın kurtarılmasına ve DAİŞ’in elindeki son üs olan Baxoz’u kurtarana kadar devam etti. Kuzey ve Doğu Suriye’de çok sayıda ilçenin DAİŞ terörist örgütünden kurtarılması sonucu; 3 özerk yönetim ve 4 sivil yönetim kuruldu” diye belirtildi.
TOPLUMSAL TEMELLER ÜZERİNE KURULDU
Açıklamada Özerk Yönetim kuruluş amaçları şöyle belirtildi: “7 yönetimin çalışmalarını birleştirmeye ihtiyaç vardı. Bu nedenle 6 Eylül 2018’de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, yasama, yargılama ve yürütme olmak üzere 3 meclisten oluşan, sivil, askeri ve güvenlik kurumlarını içeren mevcut kurumlarıyla birlikte Eyn Îsa’da ilan edildi. Bu yönetim kendisiyle birlikte genel çözümleri getirecek toplumsal ve ulusal temeller üzerin inşa edildi. Aynı zamanda Suriye ve bölgedeki sorunların çözümü için uygun bir modeldir. Bu yönetim toplumun kendisini yönetebilmesi, isteklerini yerine getirebilmesi ve Suriye coğrafyasının siyasi sınırlarını koruyabilmesi için demokratik ulus fikir ve felsefesine dayanan çok kültürlü eve ortak yaşam ilkelerine dayanıyor” ifadelerinde bulunuldu.
SAVAŞ SUÇU
Türkiye’nin denetiminde yer alan alanlarda işlenen suçlara da yer verilen açıklamada, “Özerk Yönetim’in 4’üncü kuruluş yıl dönümünde Suriye’de hala çatışmalar devam ediyor, halkın acısı artıyor ve göçe zorlanıyor. Öte yandan Türk devleti işgal ettiği bölgelerde savaş ve insanlık dişi suçları işliyor. Bundan dolayı yönetim önüne çıkan engellere ve dış devletlerin uyguladığı ambargoya rağmen tüm gücüyle halkın hizmet, güvenlik ve siyasi taleplerini yerine getirmeye çalışıyor ve tarihi adımlar atıyor” denildi.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’yi özgürleştirme sözü veren Özerk Yönetim, açıklamasının devamında şunlara işaret etti: “Zorla yerlerinden edilen halkın onurlu ve güvenli bir şekilde topraklarına dönüşü sağlama sözünü veriyoruz. Tüm halklara Özerk Yönetim’in etrafında toplanmaya ve daha aktif olabilmesi için Özerk Yönetim’e bağlı sivil ve askeri kurumların içinde yer alma çağrısı yapıyoruz. Özerk Yönetim projesi, tüm Suriyelilerin umutlarını yerine getiren ve Suriye’nin geleceğini belirleyen bir projedir. Aynı şekilde Suriye ve bölgedeki tüm çatışmaların siyasi çözümüdür. Uluslararası toplumu işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı ahlaki ve yasal görevlerini yerine getirmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu saldırılar bölgenin altyapısını ve halkı etkiliyor.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***