HABER-ANALİZ | MEHMET ÖZDEMİR, LONDRA, TR724
İktidardaki Muhafazakar Parti’nin üyelerince genel başkan seçildikten sonra Kraliçe 2. Elizabeth’ten yeni hükümeti kurma görevini alan İngiltere Başbakanı Liz Truss vakit kaybetmeden yeni kabineyi kurdu. Dün akşam saatlerinde bakanlıklara atadığı isimleri açıklayan Truss hayli renkli bir çalışma ekibi oluşturdu.
Yeni kabinede Hint asıllı Suella Braverman İçişleri Bakanı, Sierra Leone asıllı James Cleverly Dışişleri Bakanı, Gana asıllı Kwasi Kwarteng Hazine Bakanı, Nijerya asıllı Kemi Badenoch Uluslarası Ticaret Bakanı olarak atandı. Irak orijinli bir Kürt olan Nadhim Zahawi de hükümetteki en önemli ikinci makam sayılan Koordinasyondan Sorumlu Devlet Bakanlığı koltuğuna oturdu. Diğer isimler İngilizlerden seçildi.
Liz Truss şu ana kadar hükümet üyesi olarak 26 isim açıkladı. Margaret Thatcher ve Theresa May’den sonra İngiltere’nin üçüncü kadın başbakanı olan Truss, kabinede sadece 8 kadına yer verdi: Göçmen kökenli Braverman ve Badenoch’un yanı sıra Sağlık Bakanı Therese Coffey, Çalışma Bakanı Chloe Smith, Ulaştırma Bakanı Anne-Marie Trevelyan, Kültür Bakanı Michelle Donelan, Avam Kamarası Liredi Penny Mordaunt, Parti Disiplini Sorumlusu Wendy Morton.
İngiltere’nin çok kültürlü yapısına uygun
Muhafazakar Partili bir iktidarda özellikle de partinin en sağında konumlanan Başbakan Liz Truss’ın böylesine renkli bir kabine açıklaması beklenen bir durum olmasa da İngiltere’nin çok kültürlü yapısına son derece uygun. Başkent Londra’da 300’den fazla farklı yerel dil konuşulduğu dikkate alınırsa göçmen kökenli 5 ismin kabinede yer bulması az bile sayılır.
Hatırlanacağı üzere Liz Truss’a karşı liderlik yarışı yürüten eski Maliye Bakanı Rishi Sunak da Hint asıllı bir isimdi. Muhafazakar Parti milletvekillerinin yaptığı oylamada 137 oy alan Sunak, Truss’a 24 oy fark attı. Ancak önceki seçimlerde vekillerin tercihi yönünde oy kullanan parti üyeleri bu kez daha az oy alan Truss’ı tercih etti.
BBC’ye göre bunun sebebi parti üyelerinin profilinde yatıyor. Muhafazakar Parti üyelerinin yaş ortalaması yüksek, orta sınıf ve ülke genelinden daha beyaz kesimlerden oluşuyor. Queen Mary Üniversitesi’nden Profesör Tim Bale, yeni başbakanı seçen kişilerin tüm seçmenleri temsil etmediğini söylüyor ve şu yorumu yapıyor: “Etnik olarak çeşitlilik göstermiyorlar; İngiltere’nin güneyinde yoğunlaşmış durumdalar; erkekler çoğunlukta; maddi durumları daha iyi ve genellikle ileri yaştalar.”
Ebu Şakra: 50 yıl önce böyle bir şey mümkün değildi
Siyasi analist İyad Ebu Şakra, geçen ay Şarku’l Avsat gazetesinde Muhafazakar Parti’de göçmen kökenli adayların öne çıkmasını yorumlarken, bu kişilerin farklı dini inançlarını da (Hindu, Budist ve Müslüman) hatırlatarak 50 yıl önce böyle bir şeyin mümkün olmayacağına vurgu yapıyordu. Şakra’ya göre, meseleye etnik ve dini bakış açısının yanında, sosyoekonomik yönleriyle de yaklaşıldığında Birleşik Krallık’ın sosyal dokusu ile ekonomik gelişimi arasındaki ilişkinin radikal bir değişim geçirdiği görülebilir.
Yüz yıl önce başlayan bu değişimin, Margaret Thatcher döneminde doruk noktaya ulaştığını belirten Şakra şöyle devam ediyor: “Thatcher döneminin (1979 – 1990) iki hususiyeti vardı. İlki, geleneksel endüstrilerin gerilemesi ile geleneksel ekonomi modelinin son bulması, sendikaların ehlileşmesi ve aşırı sağcı bir neslin yükselmesidir. Bu, özellikle eski kırsal feodalizmden gelen geleneksel seçkinlerin gerilemesini beraberinde getirdi.
Bu dönemin ikinci hususiyeti ise 2’nci ve 3’üncü kuşak göçmenlerin uyum sağlamalarının yanında çoğunun ideolojik olarak azınlıklar ve işçi sınıfı için doğal bir sığınak olan İşçi Partisi’nden Muhafazakar Parti’ye geçmesidir.”
Milliyete değil başarıya ve politik görüşe bakıldı
Aslında kabineye alınan göçmen kökenli isimlere bakıldığında onların milliyetlerinden ziyade politik görüşleri ve başarılarından dolayı seçildiği anlaşılıyor. Ayrıca Truss’ın liderlik yarışı sürecinde kendisini destekleyen isimlere pozitif ayrımcılık yaptığı net biçimde görülüyor. Örneğin liderlik için mücadele ettiği ve elendikten sonra kendisine desteğini açıklayan 3 isim de kabinede yer buldu: Nadhim Zahawi, Kemi Badenoch ve Suella Braverman.
Yeni kabinedeki göçmen kökenli isimlerin tamamı ya dikkat çekici bir kariyere sahip ya da partinin politikalarıyla son derece ulumlu görüşler taşıyorlar.
Koordinasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Nadhim Zahawi, çocukluğunda ailesiyle Irak’tan İngiltere’ye göçüp kimya mühendisliği okuduktan sonra ticarete atılan bir kişi. Online anket şirketi YouGov’u kurarak servetini artırdı. 2010’da milletvekili seçildi. Covid salgınında hükümetin aşı çalışmalarını üstlendi. İngiltere’deki başarılı aşı programıyla övgü topladı. Ardından eğitim bakanı olarak kabineye terfi etti. Rishi Sunak’la beraber Boris Johnson’a bayrak açanlar arasında yer aldı.
AİHM kararlarını ‘bypass’ edecek tasarının destekçisi
İçişleri Bakanı Suella Braverman, kamu kurumlarını ilgilendiren davalarda uzmanlaşmış bir avukat. 2015’ten beri milletvekili olarak görev yapıyor. Boris Johnson döneminde başsavcı olarak atandı. Ateşli bir Brexit destekçisiydi. Geçen yıl kabinede görevli iken istifa etmeden doğum izni alabilmesi için yasa değiştirildi. Manş Denizi’nden gelen göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesini savunuyor. Dahası AİHM kararlarını yerine göre yok sayacak bir yasa tasarısının sıkı destekçilerinden.
Dışişleri Bakanı James Cleverly, bir ebe ve küçük bir işletme sahibinin oğlu olarak doğdu. Özel eğitim gördü. Boris Johnson’ın Londra Belediye Başkanı olduğu dönemde meclis üyesiydi. Bölge ordusunda görev yaptı, yarbaylığa kadar yükseldi. 2015’te milletvekili seçildi. Çeşitli bakanlıklarda görev aldı, temmuz ayından beri eğitim bakanıydı.
Boris Johnson gibi gazeteci kökenli isimler
Hazine Bakanı Kwasi Kwarteng, 13 yaşında İngiltere’nin ünlü koleji Eton’dan burs kazandı. Cambridge Üniversitesi’nde tarih okudu ve İngiliz tarihi alanında doktora yaptı. Siyasete girmeden önce finansal hizmetlerde analist ve gazeteci olarak çalıştı. 2010’da milletvekili oldu. Truss gibi o da serbest piyasa ekonomisini savunuyor. 2021’de çalışma bakanı olarak atandığında ilk siyah Muhafazakar Partili kabine üyesi oldu.
Uluslararası Ticaret Bakanı Kemi Badenoch, siyasete atılmadan önce yazılım mühendisi olarak banka sektöründe çalıştı. Muhafazakar görüşlü Spectator dergisinde direktörlük yaptıktan sonra Londra Meclisi’ne üye seçildi. 2017 yılında milletvekili oldu. Geçen ay Muhafazakar Parti’deki liderlik yarışında son dörde kalarak birçok kişiyi şaşırttı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***