Avrupa ile Rusya arasındaki doğal gaz gerilimi, korkulan senaryoya adım adım yaklaşıyor. Rusya doğal gaz devi Gazprom, uzun süredir bakım sorunlarıyla gündeme gelen Kuzey Akım I Hattı’nın süresiz bir şekilde bakıma aldı. Bir başka anlatımla Rusya’dan Avrupa’ya giden gaz neredeyse durma noktasına geldi. Son kesinti kararı Rusya ve Avrupa enerji ilişkileri açısından ne söylüyor? Gazprom neden böyle bir karar aldı? Kuzey Akım’dan akmayan gaz Türkiye’yi etkiler mi? Bu analizde bu sorulara yanıt arayacağız.
AVRUPA-MOSKOVA HATTINDA KUZEY AKIM BİLMECESİ
SSCB ile başlayıp Rusya Federasyonu ile hız kesmeden devam eden Avrupa-Rusya gaz ilişkileri, Moskova ile Brüksel, Moskova ile Berlin arasında enerjiden siyasete uzanan işbirliğinde köprüsü işlevine sahipti. Moskova nezdinde Avrupa’nın güvenilir enerji tedarikçisi olmak dış politika ve ekonomisi açısından avantajlar sağlıyordu. Tam da bu nedenle özellikle doğal gaz alanında Rusya’dan ziyade Gazprom’un kendisi ön planda yer aldı.
Kurulan enerji dinamikleri uyarınca Rusya’dan AB’ye giden gaz miktarı 2021’de AB toplam tüketiminin yüzde 40’ına (180 bcm) kadar ulaştı, bu miktarın 55 bcm’i Kuzey Akım I üzerinden taşındı.
Avrupa’ya gaz aktarmak, Rusya bütçesine düzenli ve istikrarlı gelir aktarımını sağlarken, AB ile Rusya arasında da sorunların fevrilikten uzak serin kanlılıkta ele alınmasına kapı aralıyordu. İşte bu denklem Ukrayna Savaşı’yla ciddi hasar aldı.
Gazprom bu çerçevede Avrupa’ya ulaştırdığı gazda kesintilere gitmeye başladı. İlk olarak Ukrayna üzerinden giden sınırlı miktardaki gazın oranı yarı yarıya azaltıldı, ardından yıllık 33 bcm gaz taşıyan Yamal-Avrupa Hattı durma noktasına geldi. Son olarak buna Kuzey Akım I eklendi. İlginç bir şekilde Gazprom’un diğer hatlarda gittiği kesinti, basın açıklamalarıyla gerekçelendirilmedi. Bunun yerine sadece durum duyuruldu.
Kuzey Akım I’de Gazprom’dan ve AB’den karşılıklı gelen açıklamalar hattının önemini de gösteriyor. Kuzey Akım I hattının yapımı geçtiğimiz yıl tamamlanan kardeş hattı, Kuzey Akım II’ın kapatılmasının ardından gelmesi bir rövanş izlemini uyandırıyor. Ancak Gazprom’un kararları incelendiğinde bunun bunu basit bir intikama indirmesi yanıltıcı olur. Peki Gazprom neden bunu yaptı?
İKİ CEPHELİ ALTERNATİF ARAYIŞLARI VE ESKİNİN RAFA KALKMASI
Kuzey Akım I hattının süresiz kapatılması, bir anda gelen bir karardan ziyade aslında Mayıs ayından bu yana Avrupa ile Rusya arasında gerilime neden olan bakım tartışmalarının üzerine geldi. Beklenen geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Gazprom’un hattın yaklaşık 10 gün süren bakımını yapması ve akışın sürmesiydi. Bunun yerine Gazprom, hattın istikrarlı akışı için kullanımı elzem olan ve yaptırımlara takılan türbinin kendisine iade edilmemesi üzerine hattın akışını yüzde 40 oranında düşürdü. Yaptırımlar delindi ve Gazprom’a türbin ulaştırıldı. Hattın akışı normale döndü. Bu kısa süreli normale dönüş, 31 Ağustos’ta başlayacak olan üç günlük bakım süreciyle kesintiye uğradı, ardından bakımın bitmesi gereken gün yeni bir erteleme geldi.
Şirketin bunu yapmasındaki en önemli neden Çin başta olmak üzere başka ülkelerde alternatif bulma ihtimalinin güçlenmesi. Yalnızca boru hatları değil, LNG yatırımıyla Gazprom alternatif adreslere gaz tedarikine hazırlanıyor. Bu arayışın itici unsuru, Gazprom’un AB ile enerji dinamiklerinin 24 Şubat’tan sonra değiştiğini, Rusya Ukrayna’dan çekilse dahi, yaptırımların kalkıp kalkmayacağının bilmiyor olması etkili. İşte bu belirsizlik içinde şirketin yol haritasında iki hedefin olduğu söylenebilir.
İlk olarak Gazprom, gelecek hazırlığı uyarınca Avrupa’daki ağırlığını azaltma gayretinde. Kuzey Akım I dışındaki hatlarda görülen kesintiler buna karine sayılabilir. Bir anlamda Gazprom Avrupa’nın yaptırım kartına rest ile yanıt verdi. Burada tedarikçilerin alıcılara göre daha avantajlı olduğuna dönük farkındalık etkili. Hele ki iklim kriziyle mücadelede doğal gazın kömür ve petrole göre daha makbul bulunması gerçeği hesaba katıldığında. İklim kriziyle mücadele uyarınca bazı kaynakların gündemden düşmesi, doğal gaza olan küresel talepte ve adreslerin sayısında yükseliş demek. Buysa şirketin alternatif arayışında kolaylaştırıcı bir etken. Nitekim veriler incelendiğinde Gazprom’un Avrupa’ya gaz sevkiyatı geçen yılın ilk sekiz ayına göre yüzde 37 geriledi. Bunda AB’nin Rusya gazının denklemden çıkarma gayreti kadar, Gazprom’un isteksizliği de etkili.
İkincisi, daha kısa vadeli bir hesaplamaya dayanıyor. Gazprom Avrupa’nın Kuzey Akım I hattının onarımı sırasında değinilen türbin onarımı sürecinde geri adım attığını gördü. Dahası AB içinde her hafta rekora koşan gaz fiyatlarını da. İşte bu durum, Gazprom’dan öte Rusya’nın yaptırımları esnetmek için Kuzey Akım I’deki bakımı kullanmasında motive edici olmuş olabilir. Yani aslında hep söylendiği ama genellikle altı doldurulmadığı ve eksik bırakıldığı için önemsizleşsen gazı pazarlık aracına dönüştürme(enerjiyi silah olarak kullanma) bu noktada gerçekleşiyor. Bu cesur hamlede kuşkusuz Gazprom’un 24 Şubat’tan beri en kötüye hazırlık yapmış olması etkili. Özetle kısa vadeli bir hedef olarak Rusya Kuzey Akım I üstünden yeni bir müzakere masasının kurulmasını istiyor olabilir.
KESİNTİ TÜRKİYE’Yİ ETKİLER Mİ?
Gazprom’un kısa ve orta vadeli hedeflerinin Avrupa ve Türkiye üzerinde de etkisi var. Alınan bu kesinti kararı hali hazırda rekora koşan gaz fiyatlarının tırmanmasını hızlandırabilir. Zira Avrupa içinde gaz arayışı hızlanacaktır, hattın zaten yarı kapasiteyle çalışıyor olması fiyatların tırmanma eşiğini biraz aşağı çekecek olsa da yukarı yönlü bir ivmelenme görülebilir.
Avrupa’da artan gaz fiyatları, Türkiye’nin doğal gaz faturasını ağırlaştıracaktır, zira Rusya’dan alınan gazda kullanılan formül, yüzde 70 Hollanda TTF fiyatlarını, Azerbaycan’dan alınan İtalya doğal gaz borsasını baz alıyor. Buysa hem Avrupa hem de Türkiye için soğuk ve zor günlerin kapıda olduğunu gösteriyor. Ancak Türkiye’yi Avrupa’dan ayıran bir durum da var. Türkiye Ukrayna Savaşında hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerini sıcak tuttu. Son olarak iki ülke arasında gaz tedarikinin bir kısmının ruble ile ödenmesi konusunda mutabakata varıldı. Bu nokta Gazprom, eğer iyi ve doğru bir şekilde yönetilirse, boşa çıkan gazın bir kısmı Türkiye’ye daha uygun fiyattan sağlamayı düşünebilir. Türkiye’nin en azından bunu gündeme alması gerekir. Diğer türlü, Almanya üşüdüğü için Türkiye’de üşüyecek…
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***