Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında Türk yüklenici IC İçtaş’ın devre dışı bırakılmasının ardından inşaatta kullanılan beton miktarının onda bire gerilediği, bu nedenle 2023 yılında faaliyete geçmesi planlanan tesisin açılışında en az 1-2 yıl gecikme olacağı belirtildi. Bu durumda yaklaşık 12 yıllık inşaat süresi ile Akkuyu Nükleer Santralinin, yapımı dünyanın en uzun süren nükleer santrallerinden birisi olacağı ifade ediliyor.
ANKA’da yer alan habere göre IC İçtaş’ın bir yetkilisinden edinilen bilgiye göre; Akkuyu Nükleer Santrali’nde Türk yüklenici IC İçtaş’ın çalıştığı dönemde 2 bin 500 – 3 bin metreküp olan günlük kullanılan beton hacmi; şirketin 26 Temmuz’da sözleşmesinin feshedilmesinin ardından yüzde 90 düştü ve Eylül ayında günlük 200-300 metreküpe kadar geriledi. İnşaatın durma noktasına gelmesi nedeniyle 1. güç ünitesinin devreye alınmasında en az 1-2 yıllık gecikme olmasının öngörüldüğü öğrenildi. Diğer üç ünitenin de birer yıl arayla devreye alınması planlandığı için tesisin tamamlanarak işler hale gelmesinin 5 yıldan fazla bir zaman alacağı ifade edildi.
SÖZLEŞME VE ORGANİZASYONLAR DEVRE DIŞI KALDI
Akkuyu Nükleer Santrali için 2010 yılında Rusya ve Türkiye arasında imzalanan uluslararası sözleşmede genel yüklenicinin Türkiye ve Rusya tarafından ortak belirlenmesi kayıt altına alınmıştı. Buna karşın 26 Temmuz 2022 tarihinde Türk yüklenici IC İçtaş’ın sözleşmesi feshedildi. Bu feshin Türkiye’nin enerji arz güvenliğini tehlikeye düşürecek süreci başlattığı da o dönem öne sürülmüştü. Edinilen bilgilere göre inşaatta kullanılan beton miktarındaki gerilemeyle birlikte; nükleer santral inşaatı konusunda eğitimli ve tecrübeli yaklaşık 7 bin Türk çalışanın şantiyeye girişi engellenmesi sonrasında sahadaki demir-çelik imalatları büyük oranda durdu, kurulan tüm sistem ve mühendislik organizasyonları devre dışı bırakıldı, projenin planlama uygulama ve mühendislik etkinlikleri askıya alındı. Bu gelişmelerle birlikte İçtaş tarafından yapılan 1000’den fazla sözleşme ve bugüne kadar kurulan tedarik organizasyonları da atıl hale getirildi.
ERDOĞAN VE PUTİN HAFTAYA SEMERKANT’TA GÖRÜŞECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin, 15-16 Eylül’de Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi dolayısıyla Özbekistan’ın Semerkant kentinde bir araya gelecekler. İki liderin görüşmesinden, Türkiye’nin gelecek yıldan itibaren enerjide arz güvenliğinin sağlanması için, Akkuyu Nükleer Santrali’nde yaşananlara yönelik önemli kararların çıkması tahmin ediliyor. İki lider son olarak 3 Eylül’de telefon görüşmesi yapmış ve Akkuyu Nükleer Santrali’nin de bu konuşmada değerlendirildiği belirtilmişti.
AKKUYU’NUN İNŞAAT SÜRESİ 12 YILI BULACAK
Akkuyu Nükleer Santrali’nin temeli 14 Nisan 2015 tarihinde atıldı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) verilerine göre dünyada nükleer santrallerin yapım süresi ilk betonun dökülmesinden sonra yaklaşık 6-7 yıl civarında bulunuyor. Bu kapsamda; Hindistan’daki Rajastan-5 ve 6 santrallerinin her ikisinin 7’şer yıl; Çin’deki Lingao-3 santralı 5 yıl, Japonya’daki Tomari-3 santrali 4,5 yılda inşa edildi.
Akkuyu Nükleer Santrali’nde ise yavaşlayan inşaat nedeniyle bugün itibariyle yaklaşık bir 1-2 yıllık gecikme yaşanacağı tahmin ediliyor. Tesisin tümüyle tamamlanmasının da yaklaşık 5 yıllık zaman alacağı hesaplandığında yaklaşık 12 yıllık inşaat süresi ile Akkuyu Nükleer Santralinin, yapımı dünyanın en uzun süren nükleer santrallerinden birisi olacağı ifade ediliyor.
Türkiye’ye bugüne kadar tek kalemde yapılan en büyük yatırım olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin 2023 yılında devreye alınacağı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2017 yılında açıklandı. Her biri bin 200 megavat kapasiteli 4 reaktör, Türkiye’nin toplam elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu tek başına karşılayacağı için tesisin devreye alınmasının Türkiye’nin hem sanayi üretimi hem de hane halkının elektrik ihtiyacı açısından hayati öneme sahip olduğu açıklanmıştı.
MUHALEFETİN ELEŞTİRİLERİ VAR
Muhalefet partileri ise hem garanti edilen enerji alım birim fiyatının hem de 50 yılı bulan işletme süresinin Türkiye’nin aleyhine olduğunu dile getirmişti. Tıkanan görüşmelerin aşılması için Türkiye’nin kısa süre önce Rusya’ya Nükleer Santral kapsamında liman hakkı tanıması da eleştirilmişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***