Türkiye’de adil yargılama sorunu olduğuna söyleyen Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmeyi bekleyen “yaklaşık 123 bin derdest başvuru bulunduğunu ve mevcut başvuruların 68 bin kadarının (yaklaşık yüzde 55) makul sürede yargılanma hakkına ilişkin şikâyetler olduğunu söyledi. Arslan, bireysel başvurulara ilişkin, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararlarının uygulanması konusunda büyük bir sorunun olmadığını söyledi.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda dün düzenlenen “Bireysel Başvurunun 10. Yıl Dönümü Uluslararası Sempozyumu”nda konuşan Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Arslan, 10 yıl önce Türk hukuku sistemine bireysel başvurunun kazandırıldığını hatırlattı.
“HEPİMİZ BİR BAŞKASININ GÖZÜNDE ÖTEKİYİZ“
Bireysel başvurunun başarılı bir şekilde gelecek nesillerle aktarılmasının çok önemli bir şartının, ötekinin haklarını koruyacak, ötekiyle birlikte, farklılıklarıyla birlikte bir arada yaşamı sağlayacak bir kültürel iklimin yerleşmesi olduğunu belirten Arslan, bu kültürel iklimin yerleşmesi ötekinin ontolojik varlığının kabul edilmesine bağlı olduğunu dile getirerek, “Aslında öteki dediğimiz aynadaki yansımamız. Hepimiz bir başkasının gözünde ötekiyiz” dedi.
Uzun yargılama ihlallerine diğer adil yargılama hakkı ihlalleri de eklendiğinde toplam ihlal kararlarının yüzde 70’nin adil yargılanma hakkına ilişkin olduğunun görüldüğünü kaydeden AYM Başkanı Arslan, “Başta uzun yargılama sorunu olmak üzere acilen çözmemiz gerek bir adil yargılama meselemiz vardır. Anayasa Mahkemesi ihlal kararlarında bu çözümün nasıl olması gerektiğine dair tespitlerde bulunmakta yeri geldiğinde de tespit edilen yapısal sorunun çözümü için kararı yasama organına göndermektedir” diye konuştu.
“TÜRK HUKUK TARİHİNDE İLK 10 YILLIK DÖNEM”
Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin standardını yükseltecek, pratik anlamda da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önündeki başvuru sayısını ve ihlal sayısını azaltacak radikal bir adım atıldığını kaydeden Arslan şu ifadeleri kullandı: “Bireysel başvuru sistemini anayasal sisteme kazandırmıştı. Umutluyduk çünkü bu hukuk tarihinin en büyük devrimlerinden birisiydi. Öbür yandan da kaygılıydık zira bir dizi bilinmez bizi bekliyordu. Bunların başında uzun yargılama gibi hukuk dünyamızın kronik sorunları vardı. Bunun getireceği muhtemel ağır iş yükü kaygıya sebep oluyordu. 10 yıl önce yaşadığımız bu duygulardan umut, azim ve irade kaygıya galebe çaldı ve bugün bireysel başvurunun iyi uygulama örneklerinden biri Türkiye’de yerleşti. Bu çok büyük bir başarı. Türk hukuk tarihi yazıldığında bu ilk 10 yıllık döneme önemli bir bölüm ayrılacağına inanıyorum.”
“BAŞTA ADİL YARGILAMA MESELEMİZ VAR”
Zühtü Arslan, konuşmasında, Anayasa Mahkemesinin iş yüküne dair bilgi verdi. Anayasa Mahkemesine, özellikle 15 Temmuz darbe girişimin ardından sayısı 100 binleri aşan başvurunun yapıldığını bildiren Arslan şu ifadeleri kullandı:
“23 Eylül 2012 tarihinden itibaren bugüne kadar Anayasa Mahkemesi’ne toplam 450 bin civarında bireysel başvuru yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi bunlardan 327 binini karara bağlamıştır. Derdest olarak 123 bin bireysel başvuru bulunmaktadır. 10 yıllık dönemde Anayasa Mahkemesi yaklaşık 30 bin ihlal kararı vermiştir bunların yüzde 60’ından fazlası sadece makul sürede yargılanma hakkına ilişkindir. Uzun yargılama ihlallerine diğer adil yargılama hakkı ihlalleri de eklendiğinde toplam ihlal kararlarının yüzde 70’nin adil yargılanma hakkına ilişkin olduğunu görüyoruz. Başta uzun yargılama sorunu olmak üzere acilen çözmemiz gerek bir adil yargılama meselemiz vardır. Anayasa Mahkemesi ihlal kararlarında bu çözümün nasıl olması gerektiğine dair tespitlerde bulunmakta yeri geldiğinde de tespit edilen yapısal sorunun çözümü için kararı yasama organına göndermektedir.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***