Leerdam, etkinliğin sonunda sema kıyafeti giydi. Sema ustası Dikici ile fotoğraf çekindi.
BASRİ DOĞAN | AMSTERDAM, TR724
Hollanda’nın Başkenti Amsterdam’daki Opgang Kilisesi’nde düzenlenen Rumi Günü etkinliğine ev sahipliği yapan Kiliseler Birliği Başkanı Martijn van Leerdam, “İnsanların çok farklı olduğunu hepimiz biliyoruz. Sadece etrafına bak. Bazılarımız Hristiyanız, diğerleri Müslüman. Bazılarımız erkek. Diğerleri dişi. Bazılarımız genç. Diğerleri yaşlı. Ama hepimizi birleştiren bazı şeyler var. Hepimiz insanız. Hepimiz doğduk. Hepimiz bir gün öleceğiz. Bu dönemde altın bir kural var. ‘Sana yapılmasını istemediğin olumsuz bir şeyi, başkalarına yapma’ prensibini, saygıyı paylaşıyoruz.” dedi.
Sel felaketi dolayısıyla Pakistan’da hayatını kaybeden Müslümanlar, Türkiye’de yaşanılan zulümler ve dünyanın farklı coğrafyalarındaki sıkıntıda olan insanlar için dua çağrısı yapan van Leerdam, sözlerini şöyle tamamladı: ”Mevlâna’dan 13. yüzyıldan bir alıntıyla konuşmamı bitirmek istiyorum:
Zamanın acımasızlığı
Ve tüm işkenceler
Tanrı’dan uzak olmaktan daha az kötüdür
Ve onu unut.
Çünkü bu eziyetler geçecek,
Ama bu unutkanlık değil.
Yalnız o mutlu
Kim, uyanık ve Tanrı’yı hatırlıyor,
Aklını O’na yaklaştırır.
Bunlar her şeyden önce bir mistiğin sözleridir. Ve umarım bu sözler bizi sadece Allah ile birlikte, aynı zamanda birbirimize de yaklaştırır.”
Farklı şehir ve semtlerinden katılımcıların iştirak ettiği Kunst Avond (Sanat Akşamı) programının moderaterlüğünü Kamila Boukfouz üstlendi. Opgang kilisesinde yapılan toplu kahvaltı ile başlayan etkinliğe katılanlar daha sonra hapisteki çocukların çizmiş olduğu resimlerin sergilendiği ‘Özgürlüğe özlem’ sergisini gezdi.
Kuns van het Samen Leven ve Platform İNS Projeler Koordinatörü Kamila Boukfouz, açılış konuşmasında bu tür programların kültürlerin kaynaşması adına son derece önemli olduğunu vurguladı.
Amsterdam Opgang Kilisesi Koordinatörü Herman Bouma da ”13. yüzyıl filozofu ve şair Rumi evrensel sevgi ve ilahi sevgiyi hep eserlerinde öne çıkarmış. Bu sevgi dünyayı “sıcak” yapan şeydir. Çünkü bu sevgi olmadan dünya buz gibi soğuktur. Dünyaca ünlü Hollandalı ressam Rembradt da kendisini sevgiye adamış bir kişi. Eserlerinde bunu görmek mümkün. İslam sanatı olan Ebru sanatının içinde de sevgi vardır. Bugün Amsterdam’da Ophang Kilisesinde sevgi ile burada 150’ye yakın insan bir arada bulunuyor. Amsterdam’da kilisede aslında özlenen bir Müslüman ve Hıristiyan kardeşliği var. Bu bağın sonsuza dek sürmesini diliyorum.” temennisinde bulundu.
VAN LEERDAM: DUA ETMEDEN ALLAH’I NASIL ANLAYACAKSIN?
Mikrofona gelen Amsterdam Kiliseler Birliği Başkanı Martıjn van Leerdam ise Amsterdam’da Opgang Protestan kilisesinde ilk defa Rumi ve Hıristiyan mistisizmi konulu diyalog gününe ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu dile getirdi. Martıjn van Leerdam, ‘Bugün mistisizm hakkında konuşacağım.’ diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü: ”Mistisizm tam olarak nedir biliyor musunuz? Mistisizm, Allah ile birlik arayışıdır. Allah yaratıcıdır ve biz sadece onun yaratıklarıyız. Allah’a yakınlaşma farklı şekillerde kazanılabilir. İncil, Kur’an veya başka herhangi bir kutsal kitap hakkında bilgi edinebilirsiniz. Yüzyıllar boyunca diğer insanların bu konuda yazdıklarını okuyabilir ve birbirinizle tartışabilirsiniz. Papazları ve imamları dinleyebilirsiniz. Ama aynı zamanda Allah ile daha içsel bir şekilde de arayabilirsiniz. Dua ederek ve meditasyon yaparak. Oruç tutarak ve konsantre olarak. Hayattaki tüm diğer şeyleri unutarak. Mistik yol budur. Bu nedenle dua belki de en önemli inanç uygulamasıdır. İncil’den veya Kur’an’dan ayetler okuyabilirsiniz. Ama dua etmeden bundan ne anlayabilirsiniz? Kiliseye de camiye de gidebilirsin ama namaza teslim olamıyorsan bunun ne faydası var? Allah’ın kim olduğunu anlamaya çalışabilirsin ama dua etmeden nasıl anlayabilirsin?”
‘ALLAH EN ÇOK KENDİSİNE DUA EDENİ SEVER’
Program sonunda Mevlâna Celaleddin Rumi ve sema hakkında katılımcıların sorularını cevaplayan sema ustası Mevlevi Abdulkadir Dikici ise şunları anlattı: “Sema yüzlerce yıldır devam eden bir etkinliktir. Her figürde, her ritüelde bir anlam var. Sağ el ile Cenab-ı Allah’tan yardım dileriz, sol el ile Allah’ın lütuflarını tevzi etmeye çalışırız. İnsan kendi aczini bilen varlıktır. Aciz olduğunu bilen varlık insandır. Tek olan yüce yaratıcı Allah’tan devamlı talepte bulunur. Allah en çok kendisine dua edeni sever. Kim daha çok dua ederse Allah ona yakındır. Allah’tan istemeyi bırakır isek, önce kendimizi bırakmış oluruz. Allah’ı unutmuş oluruz. Sol ile Allah’tan aldığımızı başka insanlara veririz. Allah cimrileri sevmez. Allah cömertler ile beraberdir.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***