Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, Florida’daki Mar-A-Lago malikanesinin dün Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarınca basılmasının ardından Pensilvanya temsilcisi Cumhuriyetçi Kongre üyesi Scott Perry’nin telefonuna el konulduğu bildirildi.
CBS News kanalına açıklamalarda bulunan Perry, “Bu sabah ailemle yolculuk yaparken üç FBI ajanı cep telefonuma el koydu.” dedi.
FBI ajanlarının avukatıyla iletişime geçmek için teşebbüste bulunmadığını kaydeden Perry, telefonuna el konulmasına şaşırmadığını ancak öfkelendiğini söyledi.
Perry “Bu tür muz cumhuriyeti taktikleri her vatandaşı ilgilendirmeli.” ifadesini kullandı.
Cumhuriyetçilerden sert tepki
Özellikle Cumhuriyetçi partililer Trump’ın ikametgahının aranmasını siyasi amaçlarla “adalet sisteminin silah olarak kullanılması” şeklinde niteleyerek olaya sert şekilde tepki gösterdi.
Temsilciler Meclisi azınlık lideri Kevin McCarthy, Twitter hesabından FBI baskınıyla ilgili Adalet Bakanlığını suçlayarak, “Adalet Bakanlığı, siyasetin silah olarak kullanıldığı kabul edilemez bir duruma ulaştı.” ifadelerini kullandı.
McCarthy, ara seçimde Cumhuriyetçilerin Kongrede çoğunluğu elde ederek söz konusu baskınla ilgili soruşturma başlatma tehdidinde bulunarak, Adalet Bakanı Merrick Garland’a “Elindeki belgeleri sakla ve bunun için şimdiden zaman ayır.” diye seslendi.
New York’un Cumhuriyetçi milletvekili Elise Stefanik de “Muhtemelen 2024 ABD Başkanlık seçimleri adayı birine yönelik, Adalet Bakanlığının siyasi rakiplerine karşı silahlandırılması hakkında Joe Biden ve yönetimi hakkında acil bir soruşturma açılmalı ve hesap verebilirlik olmalı.” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetçi partinin kıdemli üyelerinden Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham da Trump’ın muhtemel bir 2024 Başkanlık seçimleri adayı olduğuna dikkat çekerek, “Seçimlere yakın bir dönemde eski başkana yönelik bu şekilde bir soruşturma açılması sorunun çok ötesinde.” yorumunda bulundu.
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonunun en üst Cumhuriyetçi üyesi Ohia milletvekili Mike Turner ise FBI yönetiminden acil bir brifing talep ederek, “herhangi bir gerçek veya iddia edilen ulusal güvenlik tehdidi” içermeyen Trump’ın elindeki malzemelerle ilgili soruşturmaya yönelik teşkilatın eyleminin “benzeri görülmemiş” olduğunu kaydetti.
“Demokratik normlara ve hukuka eşi görülmemiş bir saldırı”
Trump’ın 2020 Başkanlık seçimlerinde sahtekarlık yapıldığı ile ilgili iddialarına ilk resmi desteği veren senatör olarak bilinen Josh Hawley, FBI baskınını “demokratik normlara ve hukuka eşi görülmemiş bir saldırı” olarak niteledi.
Missouri senatörü, Adalet Bakanı Garland’ı istifa etmeye veya azledilme ile yüzleşmeye, FBI direktörü Christopher Wray’i de Kongreye ifade vermeye çağırdı.
Trump’ın sıkı destekçisi olduğu bilinen Georgia milletvekili Marjorie Taylor Greene de ara seçimlerden sonra Cumhuriyetçilerin Kongrede kontrolü sağlayarak devletin içindeki “düşmanı” ele alacaklarını belirtti ve FBI’nın mali kaynaklarının kesilmesi çağrısında bulundu.
Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi Başkanı Ronna McDaniel, Trump’ın evinin aranmasını “korkunç” olarak niteleyerek, sadece bunun bile kendi parti seçmenlerinin kasımda oy kullanması için bir neden olabileceğini söyledi.
“Hiç kimse hukukun üzerinde değildir”
Ülkedeki siyasi yelpazenin diğer tarafında bulunan Demokratlar ise Trump’ın evine yönelik FBI baskınını, ‘hiç kimsenin hukukun üzerinde olmadığı’ şeklindeki yorumlarla değerlendirdi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, NBC Televizyonunda katıldığı programda, FBI’nın Trump’ın evinde arama yaptığını haberlerden öğrendiğini belirterek, “Hukuk düzenine inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Trump’ın belgeleri muhafaza etme biçimini araştıran Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesinin Başkanı Demokrat Carolyn Maloney, Adalet Bakanlığını eski başkanın bilgileri ele alışını “tamamen soruşturmaya” çağırdı.
Maloney, “Başkanların ABD’nin ulusal güvenliğini korumak gibi ciddi bir görevi var ve eski Başkan Trump’ın gizli bilgileri yanlış ele alarak güvenliğimizi riske attığı iddiaları en üst düzeyde soruşturmayı gerektiriyor.” dedi.
Tartışmaların hedefindeki Adalet Bakanlığı ve FBI ise şu ana kadar Trump’ın evinde yapılan arama ile ilgili herhangi bir açıklama veya yorumda bulunmadı.
Trump’ın evine yapılan FBI baskını
Trump, yaptığı yazılı açıklamada, Florida’daki malikanesinin dün sabah FBI ajanları tarafından arandığını duyurmuştu.
Eski ABD Başkanı açıklamasında “Florida, Palm Beach’teki güzel evim Mar-A-Lago şu anda kuşatma altında, büyük bir FBI ajanı grubu tarafından baskın yapılıp işgal edildi. Bu milletimiz için karanlık bir zamandır. Daha önce hiçbir ABD başkanının başına böyle bir şey gelmedi.” ifadesini kullandı.
ABD basınına yansıyan haberlerde, FBI aramasının, Trump’ın Beyaz Saray’daki görevi sırasında Florida’daki konutuna gizli kayıtları götürüp götürmediğine ilişkin yürütülen soruşturmayla ilgili olduğu bildirilmişti.
Adalet Bakanlığının, Trump’ın Beyaz Saray’dan taşınırken Mar-A-Lago’ya götürdüğü ve bu yılın başlarında Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi tarafından geri alınan 15 kutu belgenin içinden çıkan gizli kayıtları araştırdığı aktarılmıştı.
ABD’de federal yasalara göre gizli devlet belgelerinin kanunla belirlenmiş yerlerden çıkarılmaması gerekiyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***