Kobanê Davası’nın 1 Ağustos’ta görülen duruşmasında, demans hastası tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlatılarak, savunma yapması istendi. Konuşamayan, kendini ifade edemeyen ve hatta avukatını dahi tanıyamayan Tuğluk savunma yapmaya zorlanırken, günün ilerleyen saatlerinde ise 28 Şubat Davası hükümlüsü Emekli Orgeneral Çevik Bir hakkında demans hastası olduğu gerekçesiyle tahliye kararı verildi.
Mahkeme heyetine tepki gösteren tutuklu siyasetçiler, avukat ve izleyiciler, Tuğluk’a yaşatılanları “işkence” olarak nitelendirdi. Duruşma salonunda yaşanılanlara tanıklık eden Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce ile Emekçi Hareket Partisi (EHP) Merkez Komite Üyesi Senem Deniz Kural, tabloyu değerlendirdi.
‘DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR’
SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Tuğluk’un hastalığına rağmen cezaevinde tutulduğunu hatırlatarak, “Düşman hukuku uygulanıyor” dedi. Mahkemenin Adli Tıp Kurumu’nun raporlarına dayanarak Tuğluk’u tahliye etmediğini söyleyen Yüce, “Bunun da siyasi saiklerle verilen, yargılanmaya değil cezalandırmaya yönelik tutumların devamı olduğunu görüyoruz. Buna işkenceyle zorla ifade almak diyebiliriz” dedi.
‘VİCDANLARI YARALAYAN BİR DURUM’
Tuğluk’un savunmaya zorlandığı sırada mahkeme salonunda olduğunu anımsatan Yüce, “Gerçekten hem vicdanımızı yaralayan hem de insanlığımızdan utandıran bir durumla karşı karşıyaydık. Aysel Tuğluk cümle kuramayacak durumdaydı, hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Tuğluk, ‘Hatırlamıyorum, bilmiyorum’ cevapları verdi. Buna rağmen savunma almakta ısrar etti. Mahkeme, Aysel Tuğluk’a ‘Avukatın savunmanı yapabilir mi, onaylıyor musun’ diye sordu. Tuğluk’un ‘avukatım kim’ dediğini duyduk. Mahkeme ise bunu duymazlıktan geldi” diye belirtti.
‘CEZALANDIRMA POLİTİKASI’
Tuğluk’un derhal tahliye edilmesi gerektiğini belirten Yüce, “Tarihe kara bir leke olarak girecek. Tuğluk’un ne kadar dirayetli, direngen bir kadın olduğunu biliyoruz. Mücadeleci bir Kürt kadını, barış mücadelesi veren bir kadın. Bugün Tuğluk’un savunmada hafızası olmak zorundayız. Bütün kamuoyunun gerekli baskıyı yapması gerekiyor” dedi.
Yargının, iktidarın talimatıyla “paket ceza” vermeye çalıştığını belirten Yüce, “Çevik Bir’in tahliye edilip Tuğluk’un tahliye edilmemesi hiçbir şeye sığmıyor. Birçok kişi serbest kalıyor, mafyalar, çeteler ya da başka suç işleyenler ama düşünce suçluları tahliye edilmiyor. Burada çok net bir şekilde düşman hukukunu görüyoruz. Doğru yolda olduğumuzu görüyoruz ve bunda ısrarla devam edeceğiz. Arkadaşlarımız içerde biz dışarda mücadeleye devam edeceğiz. Aysel Tuğluk’un hafızası, sesi ve sözü olacağız. Hala tutuklu olması bir işkence, mücadelemiz devam edecek. Tahliye edilene kadar mücadele edeceğiz. Tuğluk, bizim irademiz, mücadele arkadaşımız, böyle olmaya devam edecek” diye belirtti.
‘İNSANLIĞA YAKIŞMIYOR’
EHP Merkez Komite Üyesi Senem Deniz Kural ise, mahkemenin hasta bir tutukluya eziyet ettiğini belirtti. Hakimin tavrında Tuğluk’a suçlamaları kabul ettirmek olduğunu söyleyen Kural, “Zaten bir kumpas, bir tiyatro davasıdır. Kobanê Davası, yürütülen süreç, bir de üzerine hasta bir tutsağa bunun yapılıyor olması, gerçekten kabul edilebilir bir durum değildi. Buna derhal son vermeleri gerekiyor. ‘Buradan nasıl bir suç uydurabilirim’ diye ortaya atılan bir davanın, Aysel Tuğluk ve hasta bir tutsak bakımından davanın özüyle maalesef uyuşan, kendilerine yakışan bir hareketti ama insanlığa yakışmayan bir hareketti” ifadelerini kullandı.
‘KAYBETMEYE MAHKUMLAR’
Mahkemenin bu tutumuyla hem Tuğluk’u hem de yargılanan diğer siyasetçileri cezalandırdığına dikkati çeken Kural, “Hali hazırda muhtemelen verdikleri kararı uygulamak için adımlar atıyorlar. Tüm sanıkların savunmaları alınmadan bu davayı bitiremeyeceklerinin farkında oldukları için şu anda zorlayarak bunu yapma girişiminde bulunuyorlar. Hem ceza vermeyi hedefliyorlar hem de oradaki yargılanma esansında bir cezalandırma yapmaya çalışıyor” dedi. Davanın siyasi olduğunu ve elle tutulur somut kanıt ile belgeler olmadığını belirten Kural, “O yüzden bu gerçekten boşa düşecek, ne kadar baskı yaparlarsa tersini görecekler. O yüzden kaybetmeye mahkumlar iktidarı da bu uygulamaları da göndereceğiz. Karşılarında asla vazgeçmeyen bir güç duracak” diye belirtti.
‘İKTİDARA YAKIŞAN BİR MANZARA’
Tuğluk’a uygulanan tavrın kabul edilemeyeceğini belirten Kural, şöyle devam etti: “Hani gerçekten kendi iktidarlarına yakışan bir manzara. Bu sadece tek başına Kürtlere, HDP’ye, Kürt siyasetçilerine yönelik bir saldırı değildir. Mücadele eden bütün kesimlere yönelik bir saldırıdır. Sonuna kadar davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz.” (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***