AKP Milletvekili Ravza kavakçı Kan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işe girdikten yalnızca bir hafta sonra burs alarak ABD’ye eğitim için gittiği daha önce ortaya çıkmıştı. Bursun usülsüz olduğu gerekçesiyle yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararı verildi.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, AKP Milletvekili Ravza Kavakcı Kan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı Metro İstanbul Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından yurt dışına eğitime gönderilmesi ve sonrasındaki yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı açılan davayı hatırlatarak, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktığını yazdı.
İŞE GİRDİKTEN BİR HAFTA SONRA BURS ÇIKTI
Ravza Kavakçı Kan’ın, 1994’te İBB’ye bağlı Belbim A.Ş.’de bilgisayar programcısı olarak işe girdiğini ve iki yıl sonra ayrıldığını belirten Saymaz, Kan’ın belediyeye ikinci girişinin ise 2006’da olduğunu yazdı.
Saymaz yazısını şöyle sürdürdü:
“Ocak 2006’dan itibaren İBB’de sözleşmeli mühendis sıfatıyla çalışan Kan, 24 Kasım 2008’de ABD’deki Howard Üniversitesi Yüksek Lisans Bölümü’nden kabul aldı.
Derhal istifa etti.
1 Aralık 2008’de yine İBB’ye bağlı Metro İstanbul Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne iş başvurusunda bulundu.
Çünkü raylı sistemlerden sorumlu Metro A.Ş., personeline yurtdışında burslu şekilde lisans üstü eğitim aldırmaya karar vermişti. Birkaç şartla tabi. “İBB’nin menfaatini sağlamak” örneğin. “İş gücü kapasitesini arttırmak” ya da. “Personelin dönüşünü garantiye almak” gibi mesela.
Kan, Metro A.Ş.’ye başvururken işe kabul edileceğini, sonra ABD’ye gönderileceğini biliyor olsa gerek.
İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı raporuna göre 16 Aralık’ta işe başlatıldı.
23 Aralık’ta, burs sözleşmesi yokken, İnsan Kaynakları Müdürü Ali Yandır tarafından, Kan adına ABD’ye kesilmiş uçak biletinin ödenmesi teklifi Metro A.Ş. Genel Müdürü Ömer Yıldız’a sunuldu. Yıldız’ın 22 Aralık’ta “Uygundur” yazısıyla onaylandı. Onayın tarihi, tekliften bir gün önce olabilir mi? İBB’de oluyordu.
Metro İstanbul A.Ş.’den Howard’a ‘seçilmiş başarılı profesyonellerin’ yurt dışındaki eğitimi için burs programı başlattıklarını, tüm masraflarına sponsorluk ettiklerini bildiren mektup gönderildi. Kan da dört kişilik ‘başarılı profesyoneller’ grubunun içindeydi. Ancak Kan, bu yazı kaleme alınırken, Metro A.Ş.’de bir haftadır çalışıyordu.
Nasıl bir başarısı vardı, anlamak mümkün değil.
Yine sözleşme ortada yokken, 30 Aralık’ta ‘yurt dışı eğitim bursu’ adı altında Kan’a 4 bin dolar ödendi.
Burs sözleşmesi ise 1 Ocak 2009’da imzalandı.
Serbest Görüş:
‘MECBURİ HİZMET BİTMEDEN MİLLETVEKİLİ OLDU’
Kan, 2009 yılından 2013’e kadar ABD’de yüksek lisans eğitimi gördü.
Doktora dört yıl olmasına rağmen dört yıl yedi ayda bitirebildi. Felsefe ve siyaset bilimi dalında mezun oldu.
“Türkiye’nin Rol Model Statüsündeki Paradokslar Avrupa Birliği’ne Katılımı: Temsil Gücüne Eleştirel Bir Bakış” başlıklı tezi yazdı.
Bu teze İBB onay vermediği gibi, içeriği şirkete bildirilmemişti bile. Ayrıca Metro İstanbul A.Ş.’nin faaliyetleri ile bir ilgisi de bulunmuyor.
Kan’ın eğitimi için 155.035,42 dolar ve 52.781,49 TL harcandı.
15 gün içerisinde görevine dönmesi gerektiği halde müracaat etmedi.
İBB haricinde bir işte çalışmaması gerekirken, 2014’te özel üniversitede ders verdi.
Mecburi hizmetini tamamlamadan, 7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti’den milletvekili seçilince iş sözleşmesi askıya alındı.
Halen milletvekili olduğu için İBB’ye dönmedi.
İFADESİ BİLE ALINMADAN TAKİPSİZLİK
İBB el değiştirdikten sonra, o dönemin Genel Müdürü Ömer Yıldız ile Yardımcısı Ali Yandır hakkında güveni kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunuldu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Kan’ın ve iki eski belediye yöneticisinin ifadesini almadan kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
Kararda, ihtilafın Metro A.Ş. ile Kan arasındaki burs sözleşmesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Sözleşmede, mecburi hizmet şartının getirildiği belirtiliyor. Gerek Metro A.Ş.’de, gerekse başka iştiraklerde, şartları taşıyan çalışanlara yurt dışı eğitim burs imkanının sağlandığı kaydediliyor. Şüphelilerin “şirket zararına ve başkalarının menfaatine tasarrufta bulunma kasıtları bulunmadığı” savunuluyor.
İBB, karara itiraz etti.
Dilekçede, şüphelilerin sözleşmedeki yaptırımları uygulamayıp kamu zararına yol açtıkları ifade ediliyor. Kan’ın sözleşmedeki yükümlülüklere uymadığı ileri sürülerek, masrafların faiziyle ödenmesi gerektiği vurgulanıyor.
İBB, zararın tazmini ve iş sözleşmesinin feshedildiğine dair tespit için Kan aleyhine iki dava daha açtı.
Bu davalar devam ediyor.
‘ÖDE ÖDE BİTMİYOR’
Kan, bursun CHP tarafından gündeme getirilmesi üzerine TBMM’de, “Çalışıp burs almanın ve doktora yapmanın kanun dışı olduğunu, bunun usulsüzlük olduğunu bilmiyordum. Usulsüzlük neresinde, onu da bilmiyorum. Bütün çalışanlar gibi başvurdum, kabulümü aldım, doktoramı dört üzerinden dörtle tamamladım” dedi.
Usulsüzlük şurasında:
Kan, Merve Kavakcı’nın kız kardeşi olmasaydı, kuvvetle muhtemel Metro Istanbul A.Ş.’de iki haftada işe kabul edilmeyecek ve başladıktan bir hafta sonra ABD’de yüksek lisans eğitimi için burs kazanmayacaktı. Burs sözleşmesi imzalanmamışken uçak bileti alınmayacak ve kendisine elden para verilmeyecekti. Metro İstanbul A.Ş’nin faaliyet alanlarıyla ilgisi olmayan bir konuda tez yazamayacak, mecburi hizmeti bitirmeden milletvekili olamayacaktı.
Kavakcı Ailesi’ne nasıl bir borcumuz var ki öde öde bitmiyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***