Türkiye istatistik Kurumu’nun (TÜİK) resmi enflasyon oranını yüzde 79,6 olarak açıkladığı bir ortamda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 13’e indirmesi milyonları yoksullaştırırken, başta bankalar olmak üzere sermaye sahiplerinin kârlarına kâr katmasına hizmet ediyor.
Bankalar, TCMB’den düşük maliyetle aldıkları kaynakları yüksek faizle tüketiciye veriyor. Durum böyle olunca bankacılık sektörü kârlılıkta rekor üzerine rekor kırıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankacılık sektörünün yılın ilk altı ayında elde ettiği net kâr geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 400,5 artışla 169,1 milyar TL’ye ulaştı.
Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, 2021’in ilk altı ayında bankaların toplam kârı 33,8 milyar TL seviyesindeydi. Bankacılık sektörünün sadece haziran ayındaki net kârı BDDK verilerine göre 37 milyar 44 milyon TL oldu.
İlk altı aylık döneme bakıldığında en fazla kâr artışın bir önceki yılın aynı dönemine göre kamu mevduat bankaları yüzde 830,7 ile yakalarken, onu katılım bankaları yüzde 582,6 ile takip etti. Yerli özel mevduat bankalarının da bu dönemdeki kâr oranı yüzde 450’yi buldu.
2022’nin Ocak-Haziran döneminde en fazla kârlılık oranına kamu bankaları ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre kârlılıkta Ziraat Bankası yüzde 604, Vakıfbank yüzde 614 ve Halkbank yüzde 4500 artış kaydetti. Altı aylık kârlılıklar içinde Ziraat Bankası 16,2 milyar TL kâra ulaştı ve kamu bankaları içinde ilk sırada yer aldı.
Bu dönemde Halkbank’ın kârını 120 milyon TL’den 4,6 milyar TL’ye çıkarması dikkat çekti. Vakıfbank’ın da ciddi bir sıçrama yaparak kârını 1,4 milyar TL’den 10 milyar TL’ye çıkardığı görüldü.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***