Gazeteci Timur Soykan’ın ‘‘mafyanın savcıları var, İran ajanlarının savcısı var, polisleri kurye olarak kullanan uyuşturucu baronu olan savcılar var’’ sözlerinin ardından Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), bir açıklama yaptı. Soykan’ın yargı mensuplarıyla ilgili sözlerini yalanlayamayan HSK, bu isimlerin görevlerine son verildiği bilgisini paylaştı.
HSK, BirGün yazarı Timur Soykan’ın 5’inci Edremit Kitap Fuarı’nda mafya-yargı-emniyet ilişkilerini anlattığı ses getiren konuşmasına dair açıklama yaptı.
Açıklamada, Soykan’ın anlattıkları yalanlanmazken, bahsi geçen yargı mensuplarının ‘görevlerine devam ediyor algısının oluşturulmaya çalışıldığı’ savunuldu. HSK, Soykan’ın anlattığı yargı mensuplarının görevlerinden alındığı bilgisini paylaşmakla yetinerek şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Savcısı Lütfi (Karabacak) Kara hakkında ilgili iddialar nedeniyle 05.03.2019 tarihinde Kurulumuzca soruşturma izni verilmiş, söz konusu kişi 10.12.2019 tarihinde meslekten çıkarılmıştır.
Cumhuriyet savcısı Osman Yarbaş hakkında da ilgili iddialar nedeniyle 22.10.2021 tarihinde soruşturma izni verilmiş, bu kişi 18.08.2022 tarihinde meslekten çıkarılmıştır.
Cumhuriyet savcısı Davut Yılmaz ile ilgili iddialar nedeniyle ise 07.02.2022 tarihinde soruşturma izni verilmiştir. İlgili 08.02.2022 tarihinde tedbiren görevden uzaklaştırılmış, sonrasında adli mercilerce tutuklanmış olup, hakkındaki adli ve idari soruşturma süreci devam etmektedir.”
TİMUR SOYKAN NE DEMİŞTİ?
”SAVCININ ÇETESİ VAR, ÇETE ELEMANALARI DA POLİS”
Soykan 5’inci Edremit Kitap Fuarı’nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
”Yargı bir silah olarak kullanılıyor. Eskiden mafya infazlar yapardı, topuğundan vururdu, tehdit ederdi veya birini kaçırırdı. Şimdilerde ise mafya grupları birbirlerine karşı ve onlara engel olanlara karşı davalar, soruşturmalar açtırabiliyor. Mafyanın polisleri var, mafyanın yargıçları var, mafyanın savcıları var. Ve bunun o kadar çok örneği ile karşılaşıyoruz ki sadece Sedat Peker’in ifşalarında görmüyoruz bunu. Biz her gün dava dosyaları okuduğumuzda bunun inanılmaz örnekleriyle karşılaşıyoruz. En son okuduğum dosyalardan bir örnek vereceğim; bir savcı İranlı ajanlara çalışıyor. İstanbul Anadolu Adliyesi’nde bir savcı İranlı ajanlar Türkiye’de İranlı muhalifleri kaçırmak için suç örgütü birileriyle temas kuruyorlar. Suç örgütünün başı Davut Yılmaz isimli İstanbul Anadolu Adliyesi’nde bir savcı. Birini Denizli’de kaçırıyorlar, birini Yalova’da birini Zonguldak’ta kaçırmaya çalışıyorlar. Savcının çetesi var. Ve çetesinin elemanları polis.
Savunma sanayinde şirketi olan bir iş adamının çetesi ile savcının çetesi birbirine giriyor. İranlı ajanlarla para da anlaşamıyorlar. Birbirlerinin işini bozmak için birbirleriyle çatışıyorlar.
SAVCI 1 MİLYON DOLAR RÜŞVET KARŞILIĞINDA OPERASYON YAPIYOR
İstanbul’da başka bir savcıdan bahsedeyim. Lütfi Karabacak isimli savcı, bir şirketin borcu var ve çek vermiş. O çeklerin kullanılmaması için savcıya sipariş operasyon yaptırıyor. Savcı bu kişilere diyor ki; bana 1 milyon dolar verin, bu 1 milyon dolar karşılığında sizden alacaklı olan kişilere operasyon yapayım. Savcı Lütfi Karabacak dosya kendisine geldiğinde 100 bin dolar rüşvet alıyor, operasyonu yaptığında 900 bin dolar daha istiyor. Onlar 900 bin dolar veremiyorlar, 250 bin dolar veriyorlar savcıya. Bunun üzerine operasyon yaptığı örgütün liderini 250 bin dolar alarak serbest bırakıyor.
UYUŞTURUCU BARONU SAVCI KURYE OLARAK POLİSLERİ KULLANIYOR
Başka bir savcı uyuşturucu baronu çıktı. Savcı (Osman Yarbaş) polisleri kurye yapmış, kurya polisler uyuşturucu taşıyorlar bunlardan bir tanesi de ödüllü bir polis. O polis Konya’da savcının aracında yakalanıyor. Savcının Hakkari, Van, Adana, Antalya ve Konya üzerinden bir uyuşturucu rotası oluşturduğu ortaya çıkıyor. ”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***