Gezi davasında ağırlaştırmış müebbet hapis cezası alan iş insanı Osman Kavala’ya “casusluk” suçlaması yöneltilmesine gerekçe olarak gösterilen akşam yemeğini gazeteci Aslı Aydıntaşbaş’la yediğini duyuran Henri Barkey’den yeni açıklama geldi.
Gezi davasından tutuklanan ve Silivri Cezaevi’nde bulunan Osman Kavala, Gezi eylemlerini finanse ettiği gerekçesiyle tutuklanıp, ağırlaştırılmış müebbetle yargılanırken beraat etti. Hapishaneden çıkacağı sırada Henri Barkey ile Karaköy’de bir restoranda yemek yediği iddia edilerek ‘casusluk’ suçlamasıyla tekrar tutuklandı. Osman Kavala hakkında yeniden görülen Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Kavala’nın avukatları ise yaptıkları açıklamalarda, Kavala’nın o gece Henri Barkey’le yemek yemediğini söyledi.
Henri Barkey, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile, “Ben o gece Kavala ile değil tanınmış bir Türk gazeteciyle yemekteydim” demiş ve gazetecinin isminin iddianamede yer almadığına dikkat çekmişti. Barkey, sosyal medya hesabından yayınladığı açıklama ile iddianamede ‘Kavala ile yemek yediği’ iddia edilen geceyi anlattı.
Barkey, “Türk medyasında son günlerde çıkan haberler ile alakalı bir açıklama yapmak istedim. 18 Temmuz 2016 akşamı Karaköy Lokantası’nda arkadaşım, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile başbaşa yemek yemek için gittim.” dedi.
Barkey’in açıklamasına ilişkin olarak Aslı Aydıntaşbaş da “Yıllardır tüm ısrarlara rağmen bir açıklama yapmayan, kendisiyle ilgili şayiaları gidermek için talep edilen bilgi paylaşımına yanaşmayan bir şahıs, esrarengiz bir zamanlamayla yeni bir polemik başlatmıştır. Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması manidardır…” açıklamasını yaptı.
Barkey Halk TV’ye yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Aslı Hanım onun hakkında kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğunu iddia ediyor. Ben o gece Aslı Hanım’la yemek yedim, doğru olan da bu. Ertesi gün de Amerika’ya döndüğümde bunu kimseden saklamadım, saklamak için sebep de yoktu. Washington’daki tanıdıklarımın hepsi bundan haberdardı. AKP medyası 2018’de daha sonra 2020 Ekim iddianamesinde var olacak ayrıntıları yaymaya başladılar. Türkiye’den kimse beni arayıp sormadı, ne o akşamın ayrıntılarını ne de Osman Bey ve benim hakkımda uydurulan masalları. O iddianame çıktığında da Aslı Hanım’ın adını görmeyince onun başına bela gelmesin diye onun ismini Atlantic mecmuası için yazdığım makalede kullanmadım. Şimdi benim onu ifşa ettiğimi ima ediyor. Halbuki onun ismi internette başkaları tarafından ortaya atıldı. Bana da ilk sorulduğunda, ben o kişilerin kendilerini deklare etmelerini önerdim, kendim de yapmamak istediğimi söyledim. Aslı Hanım’ın o geceyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söylemeye başlamasıyla, benim her yerden, her köşeden açıklama yapmam istendi. Onun için bugün bu açıklamayı yaptım.”