Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, 19 Nisan’da başlattığı “Sağlığımız İçin Hekimlere Kulak Verin” kampanyasına ilişkin bir kez daha Sağlık Bakanlığı önünde bir araya gelerek, taleplerini yineledi.
Bakanlık önünde açıklama yapmak isteyen doktorlara polis izin vermedi. Bakanlığın yanında bulunan Ankara Şehir Hastanesi önünde yapılan açıklamaya TTB Merkez Konseyi Başkanı Profesör Doktor Şebnem Korur Fincancı ve sağlık emekçilerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu katıldı.
‘SİYASİ OTORİTE SAĞLIKÇILARI DÜŞMANLAŞTIRIYOR’
Açıklamada konuşan Fincancı, toplumun sağlık hakkı için mücadele ettiklerini ve nitelikli sağlık hizmeti vermek istediklerini dile getirdi. Fincancı, “Güvenli ortamlarda, güvenceli koşullarda çalışmak istiyoruz dedik. Yıllardır yürüttüğümüz mücadelenin karşılığını göremeden, mücadelemizi ötekileştirme ve düşmanlaştırma davranışı gösteren siyasi otoriteyle sürdürmek zorunda kaldık. Sağlık ortamında yaşanan sorunlardan sanki sağlık emekçileri sorunluymuş gibi algılanmasının önüne geçmeye çalışıyoruz” dedi. Hem meslektaşlarını hem de önlenebilir ölümlerden kaynaklı yurttaşları kaybettiklerini vurgulayan Fincancı, sağlık hakkını korumak adına “Yaşam hakkı ihlali yaptınız” diye suç duyurusunda bulunduklarında görmezden gelindiklerini söyledi.
‘SORUMLULARI İŞARET ETMEK GEREKİYOR’
Beş dakikada sağlık hizmeti vermenin mümkün olamayacağını ve hekimlerin bu uygulamayı istemediğini sözlerine ekleyen Fincancı, şu taleplerde bulundu: “Bu mutsuzluğu, yetememe halini iki tarafta yaşıyor. Asıl sorumluları işaret etmek gerekiyor. Sağlık otoritesine, siyasi otoriteye bu sağlık politikalarıyla devam edilemeyeceğini hatırlatmak gerekiyor. Şehir şirket hastaneleri modelinden vazgeçmek gerekiyor. Bütçenin önemli bir kısmı bu binanın kirasına ayrılıyor. Etkili sağlıkta şiddet yasasına ihtiyacımız var. Salgında yitirdiğimiz tüm meslektaşlarımız için Kovid 19’un meslek hastalığı sayılması gerekiyor. Bu uygunsuz koşullarda hekimleri sağlık emekçilerini çalışmaya zorlamak için uygulanan baskılara son verilmesi gerekiyor. Mobbingle, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile arşiv taraması adı altında aslında yapılan güvenlik soruşturmalarıyla baskıcı uygulamaların son bulması gerekiyor.”
‘SUÇLU OLDUKLARINI HATIRLATACAĞIZ’
Mücadeleden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Fincancı, “Sağlık Bakanlığı’na, yeterli düzenlemeleri yapmadıkları, toplumun sağlık hakkını ihlal ettikleri için suçlu olduklarını hatırlatacağız” dedi.
KARAKAYA’YI HATIRLATTI
Fincancı’nın ardından konuşan Gergerlioğlu ise, şunları söyledi: “Aylar önce meslektaşımız kadın doğum asistanı Rümeysa Berin Şen, ağır ve yorucu bir nöbetten sonra trafik kazasında hayatını kaybetti. Kamuoyunun gündemine geldi. Koca’ya bunu hatırlattık ve kamuoyu baskısıyla sağlık çalışanları haklıdır diyerek bir yasa çıkarıldı. Cumhurbaşkanının azarlamasıyla yasa iptal edildi. Konya şehir hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Ekrem Karakaya bir cani tarafından vurularak öldürüldü yine gündeme geldi, yine unutulmaya yüz tuttu.”
‘İKTİDAR SAĞLIK ALANINDA İFLAS ETTİ’
İktidarın 20 yılın sonunda sağlıkta iflas ettiğine değinen Gergerlioğlu, yetersiz ve liyakatsiz ellerde verilen eğitimlerin yetersiz sağlık hizmetine sebep olduğuna dikkati çekti. Hekimlerin maddi manevi haklarının verilmediği özel sektöre geçtiğini ya da yurtdışına gitmek durumunda kaldıklarını belirten Gergerlioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Geçtiğimiz sene bin 500 hekim yurtdışına gitti. Bu sene sonuna kadar 3 bin 300’ü bulan hekimin gideceği tahmin ediliyor. Hekimin yetişmesi için milyarlar harcanan bu ülkede, büyük emeğin ve birikimin yurtdışına iktidar eliyle gönderilmesi demektir. Halkın sağlık hakkına yönelik iktidarın ihlali demektir. Sağlıkta kısır döngü ve şiddet devam edecektir. Önlemlerin alınması gerekiyor, hastanelerde X RAY cihazları olması lazım. Beyaz kod vakalarının bu kadar arttığı hastanelerde yeterli önlemlerin alınmamasıyla gerçekleşen yeni şiddet olaylarının faili Sağlık Bakanlığı olacaktır. Sağlığın siyasetin üstünde bir mesele olduğunu hatırlatıyorum.” (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***