Muhafazakar Farhikhtegan gazetesi ise “Yeni bir düzen yaratılıyor” yorumunda bulundu.
Arap medyasındaki yorumlar ise ülkeden ülkeye farklılık gösterdi.
İran yanlısı Arap basını Tahran’ın “stratejik önemine” vurgu yaparken, bir Suudi kanalı Putin’in bu zirveyle Batı’ya açık bir mesaj verdiğini söyledi.
Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) yayınlarda görüşmelerin bölgesel etkisi öne çıkarılırken Suriye basınının odağında ise Suriye’ye ilişkin konular vardı.
Rusya’daki Arapça medyada ise Tahran-Moskova ilişkisinin stratejik özelliği vurgulandı.
Katar’a ait Al Jazeera TV, Rusya’nın İran enerji sektörüne yatırımını da içeren 40 milyar dolarlık anlaşmayı aktarırken, Tahran ve Moskova’nın Batı yaptırımlarının etrafından dolanmanın yollarını bulmak için birlikte çalışacağını duyurdu.
Zirveye daha az yer veren BAE merkezli Sky News Arabia ise Erdoğan’ın Suriye operasyonu için Rusya ve İran’ın onayını almaya çalıştığını aktardı.
Suudi sermayeli Al Arabiya TV, Reisi ve Erdoğan’ın basın toplantısını kısaca yayınlamakla yetindi.
Londra merkezli ve Suudi Arabistan’da iktidara yakın bir gruba ait Asharq al-Awsat gazetesi, ABD Başkanı Joe Biden’ın Orta Doğu ziyaretinden günler sonra Putin’in Tahran’a gidip Hamaney ile görüşmesinin “Batı’ya güçlü bir mesaj olduğunu” aktardı.
Gazetenin konuyla ilgili bir diğer haberinde Rus uzmanlara göre Suriye’de gerilimin artması durumunda ABD ile Rusya’nın karşı karşıya gelebileceğine yer verildi.
Ülke içinde yayın yapan medyanın büyük kısmı zirveyi görmezden geldi.
ran yanlısı Arapça medya
İran’a ait Arapça yayın yapan Al-Alam TV, Suriye’deki olası gelişmelere yer verdi.
Lübnan merkezli Al-Mayadeen TV, bu zirveyle aynı gün Suriye Dışişleri Bakanı Mikdat Faysal’ın İranlı mevkidaşıyla görüşmek için Tahran’a gitmesine dikkat çekti.
Lübnan’daki Hizbullah yanlısı El-Ekber gazetesi Rusya-İran ilişkilerini öne çıkarırken Suriye’ye ise pek değinmedi.
Gazetenin başyazısında “Batı’nın tutumunu sertleştirdiği (özellikle de Suriye konusunda) bir dönemde Doğu kampı birbirleriyle ilişkilerini güçlendirmek için çaba sarf ediyor” ifadelerini kullandı.
Gazete Tahran ve Moskova’nın, tek kutuplu dünyanın sonunun geldiği ve yeni bir dünya düzeninin doğmakta olduğu konusundaki tutumlarının birbiriyle yakınlaştığını, zirvenin de bu yakınlaşmanın ardından yapıldığını aktardı.
Konuyla ilgili bir diğer analizde ise “Tahran fırsatını buldu: Batı saldırganlığına karşı bir arada” başlığı yer aldı.
Londra merkezli İran yanlısı Rai al-Youm gazetesine bir analiz yazan Hamed Abdoul-Ezz, Tahran zirvesinin “Biden’ın başarısız zirvelerine bir yanıt olarak” düzenlendiğini belirtti ve ekledi:
“Tahran zirvesi Türkiye, Rusya, İran ve kesinlikle Çin’i içerecek yeni bir ittifakın oluşturulması için bir platform görevi görecek.
“Bu ülkeler arasında ekonomik ilişkiler, ticaret ve finansal işbirliği alanında yeni bir dönemin başlaması bekleniyor.”
Aynı gazetedeki bir diğer analizde ise Ali al-Zaatari zirveyi dengelemek için bir Arap-Rus-Çin zirvesi düzenlenmesi gerektiğini savundu.
Lübnan merkezli Al-Modon gazetesine bir analiz yazan Adham Safey-Eddin, zirveye katılan üç ülkenin d bölgede birbirlerinin etki alanlarının genişlemesini desteklediğini belirtti.
Rusya merkezli Arapça medya
Russia Today ve Sputnik’in Arapça kanalları hem TV’de hem de internet sitelerinde zirveye geniş yer ayırdı.
İki kanal da hem Suriye hakkındaki görüşmeleri hem de İran-Rusya ilişkisinin geleceğine dair olasılıkları aktardı.
RT Arapça, Rus enerji devi Gazprom ve İran’ın NIOC şirketleri arasında imzalanan anlaşmayla Rusya’nın İran enerji pazarındaki en büyük oyuncu haline geldiğini vurguladı.
Suriye medyası
Suriye devlet medyası zirveyi büyük oranda görmezden geldi. Bunun yerine, ikisi de Suriye’nin müttefiki olan İran ve Rusya liderlerinin ikili görüşmesi öne çıkarıldı.
Suriye’deki Kürt medyası ise zirveyi Ankara’nın Suriye’deki yeni operasyon planı da dahil olmak üzere Suriye’deki son gelişmelere odaklanarak işledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***