Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te gerçekleşen maden faciasında, 301 işçi hayatını kaybetti, 162 madenci de yaralandı. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru ile işletme müdürü Akın Çelik’in de aralarında olduğu 8 kişi tutuklandı.
Sonraki süreçte 3 sanık tahliye edildi. Yargılamaların ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 15 yıl, genel müdür Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, işletme müdürü Akın Çelik ile maden mühendisi Ertan Ersoy 18 yıl 9 ay, maden mühendisi, işletme müdür yardımcısı İsmail Adalı 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Tutuksuz sanıklardan emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik’e 11 yıl 8 ay, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık 10 yıl 10’ar ay, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç, çalışanlardan Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan, Fuat Ünal Aydın 8 yıl 4’er ay, Murat Bodur 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Şirketin patronu Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 sanık ise beraat etti.
DAVA YENİDEN GÖRÜLDÜ
Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020’de, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği ve istinaf mahkemesinin onadığı kararı bozdu. Can Gürkan’ın da aralarında olduğu 4 sanığa ‘olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama’ suçundan ceza verilmesini istedi. Fakat bu sırada 12’nci Ceza Dairesi’nin 3 üyesi değişti ve sonrasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 8 Ocak 2021’de 12’nci Ceza Dairesi’nin 30 Eylül kararına itiraz etti. Sanıklar hakkında ‘taksirle ölüme neden olmak’tan ceza verilmesi talep edildi. Dosya, Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi’ne geri döndü. Yeni heyet 2’ye karşı 3 oyla önceki kararını bozarak Can Gürkan’ın ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmaktan’ yargılanması gerektiğini belirtti. Gürkan’ın da aralarında olduğu 4 sanığın ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan tekrar hakim karşısına çıkması kararlaştırıldı. Dava, 13 Nisan 2021’de Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülmeye başlandı. Davanın 4’üncü duruşması Haziran 2021’de görüldü. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, tutuksuz yargılanan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a ‘bilinçli taksirle öldürme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 20 yıl; maden mühendisleri Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu’na 12 yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. Son olarak 8 Nisan 2022’de Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin temyize giden kararının düzeltilerek onanmasına karar verdi.
ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURDULAR
Yaklaşık 8 yıl süren dava nedeniyle ‘makul sürede yargılanma’ haklarının ihlal edildiğini belirten 301 işçinin yakınları, Anayasa Mahkemesi’ne tazminat başvurusunda bulundu. Son 1 yıl içinde bireysel olarak yapılan başvuruların sayısı 400’ü buldu.
Soma’da vefat eden madencilerin yakınlarının avukatlarından Ahmet Serdar Güneş, “Soma maden faciası davasında Yargıtay, önce olası kasttan ceza verdikten sonra üyeleri değiştirilerek olmayacak bir yöntemle kendi kararını bozdu ve sanıklar hakkında bilinçli taksirden hüküm kurdu. Burada hukukun açıkça yanlış uygulandığını görmekteyiz. Ayrıca sanık sayısı açısından pek de karmaşık olmayan dava oldukça uzun sürdü. Davanın uzun sürmesi nedeniyle, Soma’da vefat edenlerin yakınları daha da mağdur oldu. Bu nedenle soruşturma tarihi olan 14 Mayıs 2014 tarihinden itibaren 7 yıldan uzun süre geçtikten sonra tarafımıza hukuki destek için başvuranlar oldu. Bizim tarafımızdan da makul sürede yargılanma hakkıyla yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular yapıldı” dedi.
Güneş, sözlerine şöyle devam etti:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 8 yıl ve üzerindeki süreleri neredeyse her zaman makul sürede yargılanma hakkının ihlali olarak kabul ederken, Anayasa Mahkemesi de bazı kararlarında 5 yıllık dava süresini ihlal sayarak tazminat ödenmesine karar vermektedir. Biz de burada müvekkillerimizin hakkının ihlal edildiğini düşünüyoruz. Şu anda herhangi bir karar alınmış değil.”
‘SÜRECİN UZUNLUĞU BİZLERDE BİTKİNLİĞE NEDEN OLDU’
Soma’da oğlu Uğur Çolak’ı kaybeden 301 Derneği Genel Başkanı İsmail Çolak, 301 madencinin yakınları olarak davaya dahil olduklarını söyleyerek, “Beklentimiz etkili bir soruşturma olması, taleplerimizin kabul edilmesi ve 301 madencinin şehit olmasında sorumlu olan kişilerin cezalandırılmasıydı. Fakat asıl sorumlular hakkında etkili bir soruşturma olmadığını düşünüyoruz. 301 madencimizin şehit olduğu kaza 2014 yılında yaşanırken, davanın kesinleşmesi ise geçen nisan ayını buldu. Yaklaşık 8 yıllık bir dava süreci oldu. Bu sürecin uzunluğu bizlerde hem bir bitkinlik meydana getirdi hem de süreç uzadıkça davaya olan ilgi azaldı. Etkili ve adil bir yargılama olmadığını düşünüyoruz. Uzun bir yargılama olduğunu ve yaşam hakkının ihlal edildiğini düşünüyoruz. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk ve çıkacak kararı ümitle bekliyoruz” dedi. (DHA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***