Sedat Peker’in iddialarıyla gündeme gelen ve dolandırıcılıkla suçlanan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz, tutuklu bulunduğu Avusturya tarafından 15 Temmuz’da ABD’ye iade edilmişti. Avusturya’dan ABD’ye getirilen ve kara para aklamak ve dolandırıcılıkla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz, dün Utah eyaletinin Salt Lake City kentinde ilk kez hakim karşısına çıktı. Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk bugünkü köşe yazısında Korkmaz’la ilgili bazı iddiaları gündeme getirdi. Öztürk, Sezgin Baran Korkmaz’ın rüşvet verdiği herkesi kayda aldığını ileri sürdü.
İLGİLİ HABER
Sezgin Baran Korkmaz ABD’de hakim karşısına çıktı Avusturya’nın ABD’ye iade ettiği iş insanı Sezgin Baran Korkmaz, bugün Türkiye saatiyle 22:30’da hakim karşısına çıktı. Korkmaz, duruşmada hakkındaki suçlamaları reddetti. |
‘SESLİ VE GÖRÜNTÜLÜ KAYITLARI VAR’
Öztürk’ün yazısındaki iddialar özetle şöyle:
“Sezgin Baran Korkmaz’ın ilk gözaltına alınışı Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nin (KOM) eşgüdümünde gerçekleştirilmişti. Sezgin Baran Korkmaz, rüşvet verdiği herkesi kayda almış. Sesli ve görüntülü kayıtları var. Hakkında farklı soruşturmalar yürütülüyordu. Ancak kara para aklama iddiasından dava açıldı. Hakkında 24 dava var.
Devlet kademesiyle yakın ilişkili olduğu belirtilen Sezgin Baran Korkmaz, ABD’de yapılacak sorgusunda üst düzey kamu görevlileri aleyhine kullanılabilecek bilgiler verir mi? Yakalanmadan önce konuştuğumuzda, “Asla” demiş, “Devletimizin, milletimizin aleyhine olabilecek bir şey konuşmam” diye eklemişti. Kendisinin bir Rıza Zarrap olmadığını da söylemişti. Konuştuğum bir yetkili, “Öyle söylese de, ABD Derin Devleti siyaseten kullanmak için Korkmaz’dan bilgi alacak, bunları da siyaseten Türkiye aleyhine kullanacaktır” görüşünü dile getirdi.
Hazırlanan iddianameye göre, Sezgin Baran Korkmaz hakkında istenen hapis cezası 225 yıl. Bir hukukçu, “ABD parasını alınca, Sezgin’i gönderir. Onlar, paralarını kurtarmaya bakar” görüşünde.
Korkmaz’ın, Türkiye’ye verilmesi halinde olacaklar da belliydi. Mahkemede kendisini kurtarmak için gerekirse var olduğu belirtilen rüşvet kasetleri devreye sokulacaktı. Yurtdışına çıkmadan bir gün önce İçişleri Bakanı’nın makamına niçin çağrıldığını, orada ne konuşulduğunu, kimin alacağının silinmesinin neden istendiğini de en azından mahkeme aşamasında öğrenmiş olacaktık. O aşamayı beklemeden, İçişleri Bakanı konuşmalı. Silinmesi istenen borcun ne borcu olduğu söylemeli.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***