İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun da katıldığı toplantıda ticari kredi faizlerinin yüzde 40’ı aştığını söyledi. ‘Çözüm’ adına atılan adımları kısa vadede işe yarar gibi göründüğünü ancak uzun vadede büyük sorunlara yol açtığını anlatan Bahçıvan, ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Kavcıoğlu’nun gözünün içine baka baka atılan adımların yanlış olduğunu, MB’nın 15-20 puanlık enflasyon tahmini revizyonları nedeniyle öngörüde bulunamadıklarını anlatan Bahçıvan, “Bankalarda TL cinsi ticari kredi faizleri yüzde 40 bandını aşmıştır, risk primimizin ne yazık ki 900 gibi tarihi seviyelere dayanması neticesinde ise yurtdışından borçlanma olanakları en aza inmiştir.” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin temmuz ayı olağan toplantısı, “Reel Kesimi Destekleyen Nitelikli Finansman Politikalarının Üretim ve İhracat Açısından Önemi’’ ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İKLİM ALEYHİMİZE DÖNÜYOR
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, önümüzdeki dönemde büyümede yavaşlamanın talep kanalıyla, yükselen faizlerin finansman koşulları kanalıyla, yüksek enerji fiyatlarının ise maliyet kanalıyla ülke ihracatını olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti. Bahçıvan, “Buna dolardaki güçlenmenin parite avantajımızı azaltma, hatta tersine çevirme riskini de eklemek gerekir. Tüm bunlar, uzun bir dönem lehimize olan küresel ekonomik iklimin, aleyhimize dönmekte olduğuna ve bu nedenle ihracatçı sanayimizin ve genel olarak ekonomimizin en az şekilde olumsuz etkilenmesi için bugünden çerçevesi iyi belirlenmiş adımların atılması, önlemlerin alınmasının gerektiğine işaret ediyor. Özetle; ihracat pazarları bozulurken sanayici finansman desteğinden mahrum bırakılmamalı.” diye konuştu.
YÜKSEK REVİZYONLAR NEDENİYLE ÖNGÖRÜ YAPMAK ZORLAŞTI
İSO olarak ekonomide yatırımların, ihracatın, istihdamın artması bağlamında en çok önemsedikleri başlıkların fiyat istikrarı ve finansal istikrarın önemi ve korunması olduğunu vurgulayan Bahçıvan, ardından şunları söyledi:
- Zira biz enflasyonun geçmişte olduğu gibi bugün de ne sanayicilerimize ne de diğer ekonomik aktörlere menfaat sağlayacağına inanmıyoruz. Sanayicilerimizin temel görevi olan sürdürülebilir yatırımları hayata geçirmenin, iş ve aş üretmenin, ihracat potansiyelini artırmanın ancak ve ancak enflasyonun ve beklentilerin kontrol altına alınmasıyla mümkün olduğunu düşünüyoruz.
- Nitekim Merkez Bankamız, dün yayınladığı Enflasyon Raporu ile 2022 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 17,6 puanlık artışla yüzde 60,4’e yükseltti. Ocak ve Nisan aylarında da sırasıyla 11,4 ve 19,6 puanlık revizyonlar yapılmıştı. Bu yüksek revizyonlar, geleceğe yönelik öngörü yapmanın ne kadar zorlaştığını açıkça ortaya koyuyor.
YÜKSEK FAİZLER TÜRK SANAYİİCİSİNİN EN BÜYÜK SORUNU
- Tabii ki yüksek faizler, maliyet anlamında Türk sanayicisinin yıllardan beri en çok muzdarip olduğu konulardan biridir. Nitekim İSO 500 çalışmalarımızda da yüksek kur ve faizlerin işletmelerimize getirdiği yükün özellikle son yıllarda arttığı açıkça görülmektedir.
- Yüksek faiz yükü altında gerçekten çok zorlu mücadele vermekte olan sanayicilerimizin; faiz maliyetlerinin düşürülmesine dönük çalışmaların en güçlü taraftarı olacağından hiç kimsenin şüphe duymaması gerekir. Ancak ekonomik güven ve küresel gerçeklerle uyum sağlamayan birtakım adımlar kısa vadede yüksek faize dönük bazı çözümler getirse dahi, oluşturduğu güven kırılganlıkları, beklentilerdeki bozulmaların etkisiyle daha uzun vadede hem finansal kaynaklara erişimi zorlaştırmakta hem de maliyetini artırmaktadır.
‘TL CİNSİ KREDİ FAİZLERİ YÜZDE 40’I AŞTI’
- Dolayısıyla bu politikalar, uygulamada da görüldüğü gibi bırakın faizleri düşürmeyi, faiz oranlarını altından kalkılması daha da zor noktalara taşımaktadır. Bu nedenle güçlü, öngörülebilir bir para politikasının orta ve uzun vadede sanayimize, reel sektörümüze katkı verecek en temel çıpaların başında geldiğini özellikle vurgulamak istiyorum.
- Bankalarda TL cinsi ticari kredi faizleri yüzde 40 bandını aşmıştır, risk primimizin ne yazık ki 900 gibi tarihi seviyelere dayanması neticesinde ise yurtdışından borçlanma olanakları en aza inmiştir. Bankalar ve şirketler yurtdışından borçlanmalarda zorlanmakta ve iki haneli döviz cinsi faizler ile karşılaşmaktadır. Bu anlamda Eximbank kaynaklı reeskont kredilerinin Türk ihracatçıları açısından ne denli yaşamsal bir kaynak olduğu çok açık görülmektedir.
YÜZDE 40 ZORUNLULUĞU FİNANSMANA ERİŞİMİMİZİ ZORLAŞTIRIYOR
- Haziran ayı itibarıyla reeskont kredisi kullanmak için döviz gelirinin yüzde 40’ını Merkez Bankası’na, yüzde 30’unu bankalara satma zorunluluğu getirilmesi ve izleyen bir aylık dönemde döviz almama taahhüdünün şart koşulması şeklindeki adımlar ihracatçılarımızı gerek kaliteli finansmana erişimi zorlaştırması gerekse de kur zararı yaratması ve yine gerekse de ciddi anlamda operasyon yükü getirmesi nedeniyle oldukça olumsuz yönde etkilemiştir. Unutulmamalıdır ki sanayimiz, üretim ve ihracatı için gerekli hammadde ve ara malını ithal etmek ve gerekli yatırımları hayata geçirmek için dövize ihtiyaç duymaktadır.
ÖDEMELER RİSKİ UYARISI
- Finansman koşullarının sıkılaştığı ve kredi imkanlarının daraldığı bugünlerde, sanayicilerimizin içinde bulunduğu bu durum, yakın zamanda yapmış olduğum açıklamamda da vurguladığım gibi zincirleme reaksiyon halinde gelişebilecek ödemeler risklerine işaret etmesi bakımından endişe yaratıyor. Ayrıca sürecin bu şekilde devam etmesi halinde başta yakın gelecekteki ihracat rakamları ve üretim rakamları olmak üzere, ekonomimizi olumsuz etkileyecek bir takım gelişmelerin arifesinde olduğumuzu da üzülerek belirtmek istiyorum.
- Eximbank bir an önce finansman işlevlerine kavuşmalıdır. Bankaların kredi olanakları üzerindeki kısıtlayıcı karşılık kararları da esnetilmelidir. Benzer şekilde TCMB, TL cinsi reeskont kredilerindeki döviz bulundurmaya ve bozdurmaya ilişkin koşullarını esnetmelidir.
KREDİ FAİZLERİ YÜZDE 50 ŞU ANDA!
Erdal Bahçıvan’ın TL cinsi ticari kredi faiz oranlarına ilişkin verdiği yüzde 40 oranına ilişkin bir başka sanayici Gökhan Turhan ise şöyle konuştu: “Erdal başkan çok mütevazı söyledi. Yüzde 40 dedi ama banka faizleri yüzde 45, yüzde 50 şu an. Belki firmadan firmaya fark vardır ama sanayicinin bu faizleri ödemesinin imkanı yok. Avrupalı rakiplerimizden de en az 15 puan döviz üzerinden farkımız var. Avrupalı rakiplerimiz çok uzun vadeli sıfır kredi kullanırken, biz bir bankaya gittiğimizde (döviz kredi faizini) yüzde 15’ten kapı açıyor.”
KAVCIOĞLU: UCUZ KREDİYLE DÖVİZ ALANLARIN LİSTESİ ELİMİZDE
Şahap Kavcıoğlu ise yatırım kredilerinin dövize gittiğini belirterek, sanayicilere tepki gösterdi. Eximbank’ın uzun süredir sıfır faizli kredi verdiğini kaydeden Kavcıoğlu, “Merkez Bankasını eleştirmek yerine gidin bu parayı kullanın. Kim kullanamazsa takipçisi olacağız. Kaynak var, vade uzatıldı, faiz düşürüldü. 1 trilyon verilmiş kaynak var ama herkes şikayet ediyor. Nerede bu para? Sanayici yatırım için verilen düşük faizli krediyle döviz alıyor. Enerji faturası 17.8 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkarken, firmalar bu dönemde (24 Şubat’tan hazirana kadar) 55 milyar dolar bankacılık kesiminden kredi kullanarak döviz aldı. Kredilerin nereye gittiğine siz karar verin. Ucuz krediyle döviz alanların listesi var elimizde. Bunu yapmayınç Hiç bir banka yüzde 40 ile para veremez. Biz takipçisi olmaya çalışıyoruz. Ama siz de talep etmeyin. Özel bankalardan özel yüzde 20-22’nin üzerinden kredi kullanmayın.” diye konuştu.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***