Demirtaş, Gazete Duvar’da kaleme aldığı yazısında, ortak adayının hedefinin yüzde 50+1 değil yüzde 80+1 olduğunu belirterek, “Amaç sadece seçimi kazanmak değil, en güçlü toplumsal meşruiyetle geçiş sürecini yönetmektir ifadesini kullandı.
Demirtaş, HDP’nin ortak aday konusundaki tutumu hakkında da “HDP, ortak aday düşüncesini ucuz bir pazarlık ya da kof bir şantaj unsuru olarak ileri sürmüyor. Dar parti çıkarlarını değil, ülkenin geleceğini düşünerek sorumlu davranıyor” dedi.
Demirtaş’ın yazısı şöyle:
“Seçim tarihi yaklaştıkça ortak adayın kim olabileceği konuşuluyor, herkes aklındaki ve gönlündeki adayın kim olduğunu söylüyor.
Oysa ortak adayın kim olacağından önce, ne olduğunu netleştirmek, ‘ortak aday kim olmalı’ sorusundan önce ‘ortak aday nedir’ sorusunu sormak gerekir.
Ben bu soruyu, aşağıdaki şekilde yanıtlıyorum.
Ortak aday bir kişi değil, bir anlayıştır. Tek adamın karşısına çıkacak bir başka tek adam ya da tek kişi değildir. Kolektif aklın sözcüsü, birleşmiş bilincin aktarıcısıdır.
Ortak aday tek bir partinin, tek bir kimliğin, tek bir inancın değil, bütün toplumsal kesimlerin ve farklılıkların bileşkesi, 85 milyonun siluetidir.
Ortak aday diğer adayların karşıtı değil, demokrasiyi savunanların rakipsiz adayıdır.
Ortak aday tek bir ideolojinin değil, gerçek demokrasinin temsilcisidir. Kamplara bölünmüş, paramparça edilmiş toplumu demokrasi değerlerinde buluşturan kapsayıcı güçtür.
Ortak adayın hedefi yüzde 50+1 değil, yüzde 80+1’dir. Amaç sadece seçimi kazanmak değil, en güçlü toplumsal meşruiyetle geçiş sürecini yönetmektir. Bunun için de sivil ve tam demokratik bir anayasa hazırlanmasına öncülük etmek, o anayasanın toplumun tüm dinamiklerinin katılımıyla yapılmasını sağlamaktır. Ülkeyi demokratikleştirecek sinerjiyi ortaya çıkarmaktır.
Ortak aday sadece siyasi partilerin değil; kadın platformlarının, çevre hareketlerinin, sendikaların, meslek örgütlerinin, odaların yani tüm toplumsal kesimlerin de adayıdır. Bunun için bu kesimlerin desteği alınmalı, görüşleriyle sürece aktif katılımları sağlanmalıdır.
HDP’nin ortak adaya açık olmasının, ortak adayda kararlı olmasının temel nedeni budur. Çünkü amaç sadece seçimi kazanmak olmamalıdır. Seçimle birlikte demokrasiyi ve toplumsal barışımızı da kazanmak olmalıdır. Bunun için de büyük bir toplumsal uzlaşma sağlanmalıdır. Ortak aday, işte bu büyük uzlaşmanın adıdır.
HDP, ortak aday düşüncesini ucuz bir pazarlık ya da kof bir şantaj unsuru olarak ileri sürmüyor. Dar parti çıkarlarını değil, ülkenin geleceğini düşünerek sorumlu davranıyor.
Türkiye hepimizindir, dolayısıyla ortak aday da hepimizin olmalıdır.
İkinci yüz yılında Cumhuriyet’i hep birlikte sahiplenerek onu hepimizin Cumhuriyet’i haline getirebiliriz. Demokratik, laik, sosyal, eşitlikçi, adil bir hukuk devletine dönüştürebiliriz.
Bu yoksulluğu, bu perişanlığı, bu zulmü hiçbirimiz hak etmiyoruz. “Sen, ben” yok “biz, hepimiz” var ve el ele vererek ülkeyi içinde bulunduğu felaketten çıkarabiliriz.
O halde hep birlikte yan yana durarak değişimi başlatalım.
İşte bu anlayışın adı ORTAK ADAY’dır.
Kimin bu anlayışı temsil edeceğine karar vermek ise sonraki iştir ve kolaydır.
Benim ortak adayla ilgili görüşlerim bu şekilde. Siz de görüşlerinizi yazın lütfen, avukatlarım bana ileteceklerdir. Çünkü ortak adayın kim olmasından önce ne olması gerektiğini ne kadar çok konuşursak o kadar sağlıklı sonuçlar çıkar ortaya.
Hepinize sevgiler, selamlar…”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***