Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı’ya gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.
Altaylı, Konya’da bir imamın minberden hekimlere yönelik şiddeti körükleyeci konuşma yapmasını “rezalat” diye niyeteleyerek Bakan Koca’ya konuyla ilgili yapacaklarını sordu.
‘HEMEN AÇIĞA ALINMASI GEREKİR’
“Olayı duyar duymaz hemen Diyanet İşleri Başkanı’nı aradım. Hac’da, Arafat’da idi. Buna rağmen aradım. Gün içinde iki kez aradım üstelik. Hemen bir müfettiş görevlendireceğini ve Konya’ya yollayacağını söyledi. Ardından Konya Valisi’ne aradım. O da içeriden bir soruşturma açtırdığını söyledi. Bence soruşturma yürürken hemen açığa alınması gerekir” yanıtını veren Koca’ya, Altaylı bu kez de “Bu çok açık bir şekilde toplumda kin ve düşmanlığı tahrik suçu. Toplumun bir kesimini hedef gösterme suçu. Müfettişe değil, savcılığa şikayet etmek gerekmez mi? Bakanlığınızın müdahil olması gerekmez mi?” sorusunu yöneltti.
‘GEREĞİNİN YAPILDIĞI KONUSUNDA ŞÜPHE DUYARSAK DEVREYE BİZ GİRERİZ’
Koca’nın buna cevabı ise “Fatih Bey, Konya’da şehit edilen doktor kardeşimiz bir kahraman. 8 çocuklu, fakir bir ailenin evladı. Bin bir zorlukla yetiştirilmiş bir hekim. Ailesini ziyaret ettim. Hekime yönelik şiddetin acısını en derin şekilde yaşıyoruz, görüyoruz. Bu konularda en ufak bir şüpheniz olmasın. Dediğim gibi ben soruşturmanın açığa alınarak sürdürülmesinden yanayım. Savcılığa Bakanlık olarak suç duyurusunda bulunma konusunu gidişata göre değerlendireceğim. Yani gereğinin yapıldığı konusunda şüphe duyarsak biz devreye gireriz” şeklinde oldu.
‘X-RAY CİHAZLARI İÇİN 4 AY ÖNCE TALİMAT VERDİM’
Koca, hekimlere yönelik şiddet vakalarının genellikle plansız, anlık öfke ile gelişen olaylar olduğunu, bu yüzden de gerek hastane girişlerinde alınacak önlemlerin, gerekse hastanelerdeki güvenlik elemanlarının anında müdahalesinin kolay olmadığını da söyledi.
“Konya’da bizi çok üzen ve pırıl pırıl bir doktorumuzu kaybetmemize neden olan olay mesela. Bu olayı gerçekleştiren kişinin kendisi de bir hastane çalışanı. Hastane güvenlik elemanı” diyerek “önlem almanın zorluğunu” vurgulayan Koca, “X-ray cihazları ile ilgili 4 ay önce talimat verdim. Tüm hastanelerde mutlaka tüm girişlere koyulması için. Ancak devlette süreçler var. İhaleye çıkılacak. Sayı çok olduğu için bir anda bulunması, alınması mümkün değil. En kısa zamanda koyulacak ama bugün söyleyelim, yarın tamamlansın olamıyor ne yazık ki!”
‘HEKİMLERİN ÜZERİNDEKİ BASKIYI KALDIRMAK İÇİN GEREKLİ ÇALIŞMALARI YAPTIK’
Sağlık Bakanı Koca, hekimlerin kendilerini “ihmal edilmiş, terk edilmiş ve umursanmaz hissettiğinin” hatırlatılması üzerine ise şu ifadeleri kullandı:
“Tam aksine. Bakın mesela malpractice davaları vardı. Sağlık sistemimizdeki başarıyı, hekimlerin tedavi başarısını engelleyecek duruma gelmişti. Bunu Batı ülkelerindeki gibi doktorların kendilerini sigorta ettirerek çözmeleri gerektiğini söyleyenler oldu. Biz bunu devlet olarak üstlendik. Hekimlerin üzerindeki baskıyı kaldırmak için gerekli çalışmaları yaptık. Kasıt olmadıkça hekime rücu edilmemeyi sağladık. Bir tazminat var ise bunu devlet ödeyecek ve hekime gidilmeyecek. Kasıtı da mahkeme kararına bağladık. Mahkeme ‘Kasıt vardır’ demedikçe kasıt yoktur şeklinde yönetmelik yaptık. Kurul karar vermeyecek. Ancak mahkeme kasıt ya da görevi kötüye kullanma vardır derse kurul devreye girecek ve kastın ağırlığına kusur durumuna kurul karar verecek.”
‘ECZACILARA İLAÇ FİRMALARININ VERMEDİĞİ KÂR PAYINI BAKANLIK OLARAK BİZ VERİYORUZ’
Koca, bulunamayan ilaçlar ve artan katkı payı talepleri sorunu içinse şunları söyledi:
“Bunun nedeni kur artışı ve fiyatların düşük kalmasıydı. Normalde bu artışlar şubat ayında yapılır ama biz bunu bu ay yaptık. Şubat’ta mahsuplaşırız dedik. Çünkü aksi takdirde ciddi sıkıntı olacaktı. Bu da uzun zamandır ilk kez yapılan bir şey oldu. Bir diğer mesele de ilaç firmaları eczanelerin kâr payını ödemiyordu. Eczane de bunu hastadan talep ediyordu. Şimdi eczacılara ilaç firmalarının vermediği kâr payını bakanlık olarak biz veriyoruz. Baremlerine zam yaptık. Artık katkı payı istenmeyecek. Ya da çok cüzi olacak.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***