ŞIRNAK – Suruç Katliamı’nda hayatını kaybeden Hogir Özkan’ın ablası Hatice Özkan, “Kardeşim Şengal’e gitti ve umut için Kobanê’ye gidecekti. Şimdi sadece adalet istiyoruz” dedi.
Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 yılında DAİŞ’in bombalı saldırısı sonucu 33 kişinin katledilmesinin üzerinden 7 yıl geçti. Aradan geçen zamana rağmen katliama ilişkin açılan davada arpa boyu yol alınmadı. Katliamda çocuklarını kaybeden ailelerinin “Suruç için adalet, herkes için adalet” şiarıyla başlattığı adalet arayışı ise devam ediyor. Hayatını kaybedenlerden Hogir (Uğur) Özkan’ın (26) ablası Hatice Özkan (38), kardeşini anlattı.
CİZRE’DEN İSTANBUL’A GÖÇ
Şırnak’ın Cizre ilçesinden olan Özkan ailesi, 90’lı yıllardaki baskılardan dolayı İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Abla Özkan, Hogir’ın doğumundan kısa bir süren sonra babasının tutuklanarak cezaevine konulduğunu söyledi. Hogir ismi nüfus müdürlüğünde kabul edilmeyince resmiyette Uğur ismi kullandıklarını belirten abla Özkan, kardeşinin çocuklara karşı sevgi dolu olduğunu söyledi.
ÜNİVERSİTEDEN ATILDI
Mersin’de önce Gümrük Muhafızlığı bölümünü ardından da elektrik mühendisliği bölümüne başlayan kardeşinin düşüncelerinden dolayı okuldan atıldığını vurgulayan Özkan, Hogir’ın sistem dışı olmaktan mutlu olduğunu dile getirdi.
ŞENGAL’E DE GİTTİ
Özkan, şöyle devam etti: “Kardeşim, DAİŞ’in 2014 yılı saldırılarında Şengal’e gitti. Şengal’e gittiği zaman çok karşı çıktık ama bizi dinlemedi. Bir hafta orada kaldı. Geldiği zaman bana bir video gösterdi, ‘Bunu izle ve çocuğunu gözünün önüne getir’ dedi. Videoda bir çocuk vardı annesinin kucağında ağlıyordu. Uğur, çantasından şeker veriyor. Kadın o kadar dua ediyor ki, ‘Allah razı olsun çocuk bu gece uyuyacak’ diyor. Çocuk açlıktan ağlıyormuş. Uğur, ‘abla bunlar şaka değil. Gerçekten çocuklar açlıktan ağlıyor’ demişti. Yine o dağlardaki kadınların yaşadıkları vahşeti gösterdi ve ‘abla bak sen rahatsın. Her şeyin var. Onlar ise topraklarını bırakmamak için mücadele ediyor. Sen bana kızıyorsun ama bir de onları düşün. Farz et bu durum Türkiye’de oldu ve senin çocuğun bu halde. Senin için rahat uyur mu?’ demişti.”
SOMALİ’DEKİ ÇOCUKLARA YARDIM
Kardeşinin Şengal’den geldikten sonra bir inşaat firmasında çalışmak için Somali’ye gittiğini kaydeden Özkan, “Kardeşim, inşaat firmasında çalışmak için Somali’ye gitti. Sürekli çikolata, ayakkabı tarzı şeyler istiyordu bizden. Sen ne yapıyorsun bunları diye sorduğumuz zaman, sadece, ‘abla gönder bitti’ diyordu. En sonda yanından gelen arkadaşından öğrendik ki gönderdiğimiz her şeyi oradaki çocuklara dağıtıyormuş. Bazen kendi yemeğini bile onlara veriyormuş. Uğur, Türkiye’ye geldiği zaman onu havalimanında karşılamaya gittim. Uğur havalimanına indiği zaman yırtık bir terlik ve yıpranmış elbiselerle gelmişti. Eşyalarının hepsini oradaki çocuklara dağıtmış. Sohbet ettiğimizde, ‘abla, oradaki çocukların hepsi açlar. Yaşam koşulları çok zor. Sen burada rahatsın ama onların orada hiçbir şeyi yok’ dedi. Uğur çok merhametliydi” diye belirtti.
Berkin Elvan hayatını kaybettiğinde Hogir’ın onun cenazesine katıldığını anlatan abla Özkan, “Kardeşim gece geç saatlerde eve geldi. Geldiği zaman, ‘abla, keşke bende böyle şerefli bir şekilde şehit olsam’ dedi. Senesini doldurmadan dileği kabul oldu ve kardeşim de şehit oldu” dedi.
‘UMUT İÇİN KOBANÊ’YE GİDECEKTİ’
Kardeşinin Kobanê’deki çocuklara umut olmak, onların yüzüne bir nebze olsun güldürmek için gitmeyi amaçladığını dile getiren abla Özkan, şunları söyledi: “Suriye’deki çocuklara bir umut olmak için Kobanê’ye gitme amacıyla Urfa’nın Suruç ilçesine gitti. Çocuklar ölmesin isterdi. Orada bombanın patladığını ve kardeşimin hayatını kaybettiğine inanmadım. Bomba patladığını duyar duymaz onu aradım. Bana, ‘abla, sana dönerim’ diye mesaj attı. Bir daha iletişim kuramadım. Mesaj attığı zaman yaralı mıydı, yaşıyor muydu bilemiyorum.”
ADALET ÇAĞRISI
Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen Suruç Katliamının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen faillerinin cezalandırılmadığına dikkati çeken Özkan, devamla şunları ifade etti: “Hiçbir faili cezalandırma, olayı aydınlatma girişimi yok. Aksine bir de biz ailelere yönelik hareketler var. Biz sadece adalet istiyoruz. Adalet isterken babamın hakkında çeşitli bahanelerle soruşturmalar açtılar. Bu çok zorumuza gidiyor. Artık bu dava bir yere bağlansın. Canımız yanıyor. Bu saatten sonra daha da canımızı yakmasınlar. Bize bu kadar eziyet etmesinler. Sadece adalet yerini bulsun istiyoruz. Çünkü bugün benim kardeşimse yarın başkasına olacak. Daha kaç kişi katledilecek? Yeter artık bu kan dursun ve barış gelsin. Bu çocukların ne günahı var. Biz onları ne zorluklarla büyütüyoruz. Bir an önce adalet yerini bulsun.”
Adalet yerini buluncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerinin altını çizen abla Özkan, kamuoyundan dayanışmayı büyütmeyi istedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***