Antalya’da 16 yıl önce yediemin otoparkı işletmeye başlayan Antalya Otoparkçılar ve Oto Yıkamacılar Derneği Başkanı Mustafa Hakan Topçu, kendisine ait dört otoparkın tıklım tıklım araç dolduğunu belirtti.
Hacizli veya eksik evraklı araç yoğunluğuna cevap vermek için bir otoparkla başladığı yediemin işletmesine 4 otopark ile devam ettiğini anlatan Topçu, “İcra iflas kanunundaki birtakım eksiklikler burada araçların 5-10 yıl kalmasına neden oluyor. Otopark içinde motoru ve değerli aksamları sökülmüş, sadece şase ve kaportası bırakılmış 15 yıllık lüks araçlar dahi var.
Nedeni de haciz koyduran kişinin satış işlemlerini başlatmaması. Aracı terk etmesinin nedeni ise üzerinde diğer alacaklıların haklarının olması. İcraya çıkarıp masraf etse, satışından elde edeceği gelir icra koyduranın alacaklarını karşılamıyor. Bu nedenle aracı icrayla aldırıyor ve burada çürümeye terk ediyor” diye konuştu.
Yediemin otoparklarında yıllanmış araç yoğunluğunun altında yatan nedeni anlatan Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Araçların satışının yapılması için haciz koyan kişinin satışını istemesi gerekli. Hacizi başlatan ve aracın yediemin otoparkına gelmesine neden olan kişi, aracın üzerinde SGK’nın, vergi dairesinin veya başka alacaklıların hakkı olduğunu fark edince işlemleri başlatmıyor. Çünkü borçludan alacağı paradan daha az para alacağını görüyor.
Satış işlemini başlatmayınca buraya gelen araç yıllarca kalıyor. Ülke ekonomisi ve katma değerini de zarara uğratan bir anlayış. Yapılması gereken, 6 ay içinde hacizli araçların kanunen satılması lazım. Fakat bunla ilgili yeterli kanunlar çıkmadığı ve altyapısı olmadığı için bu işler çok ağır yürüyor. Bizim yediemin olarak hiçbir yaptırımımız yok. Buraya araç kazadan veya muayeneden gelmiş, biz araç sahibine ulaşmak için bilgi bile alamıyoruz. Buradaki araçlar beklediği sürece değer kaybı da oluyor, aksamları arızalanıyor. Bu süre kısa tutulmuş olsa, araçlar burada bekleyeceğine sahibine teslim edilse veya satışı yapılarak yeni sahiplerine ulaştırılsa, ülke için de bir katma değer sağlayacak. Ama burada çürümeye bırakılıyor.”
‘ARAÇ SAHİPLERİ SÖKÜYOR’
Araçlarının icra nedeniyle yakalama hacizli olduğunu bilen kişilerin araçların motor ve iç konsol gibi değerli parçalarını söktürdüklerini kaydeden Topçu, “Sanayilerde bu işleri yapan insanlar var. Kimileri araçlarının hacizlik olduğunu öğrenince kendileri motorunu, konsolonu, lastik ve jantlarının yanı sıra koltuklarına kadar söküyor. Bunları bir depoda muhafaza ediyorlar. Aracın kasasını da bir araziye bırakıp 155’i arayarak ihbar ediyorlar. Polis aracı şase numarasından kontrol ettiğinde yakalamalı hacizli olduğunu tespit edip otoparka çektiriyor. Aracını bu şekilde parçalayan kişi, kasasını ilerde açılan ihalede tekrar ucuza alarak söktüğü parçaları yerine takıyor. Buna genellikle lüks segment araçlarda daha çok rastlanıyor” ifadesini kullandı.
Sanayide bu işleri yapanlar olduğunu yineleyen Topçu, “Bu parçalama işi sektör olmuş durumda. Örneğin 1 milyon liralık aracınız var ve icralık. Sanayideki bu işleri yapan kişi ile anlaşıyorlar. Aracı o kişiye satıyorlar. O da parçalayarak aracın parçalarını satıyor. Bu şekilde bize içi boş araçlar geliyor” dedi.
‘BİNLERCE MOTOSİKLETİN DURUMU KANGREN OLDU’
Topçu, “Trafikten men edilen, haciz nedeniyle toplanan motosikletler ise yediemin otoparklarının kangren olmuş sorunu” diyerek, şöyle devam etti:”Bir motor bağlandığı zaman motorun değeri 500 TL ise, alacaklı kişi bu motoru satışa çıkarmak istediğinde 1500-2 bin lira masraf yapması lazım. Masraf satışa ekleniyor. 500 liralık motor 1800 liradan satışa çıkıyor. Kimse motoru bu fiyatlara almaz. Satılamadığı için de burada yıllarca bekliyor. En sonunda ‘Milli Emlak’ açtığı ihale ile hurda niyetine satıyor. Bunlar ülkenin zararına olan şeyler. Ülkemize dövizle getirilen binlerce araç çürüyor ve hurdaya dönüyor.”
‘HURDAYA DÖNEN ARAÇLARI 7/24 KORUYAN PERSONEL ÇALIŞTIRIYORUM’
Yediemin otoparkında 6 aya kadar günlük 20 TL bekleme ücretlerinin 6 aydan sonra yüzde 30 düşürüldüğünü, araç satılamadığı veya sahibine teslim edilemediği için alacaklarını tahsil edemediklerini de sözlerine ekleyen Mustafa Hakan Topçu, “Bu araçların güvenliği için 7/24 personel görev yapıyor. Bu araçlar yıllarca burada bekliyor. Biz alacaklarımızı alamıyoruz. Bir araç satılacak veya otoporktan alınacak ki biz de aracın burada kaldığı sürenin ücretini alabilelim. Maalesef satış olmuyor, araçlar neredeyse üst üste yığılı vaziyette satılacağı günü bekliyor” diye konuştu.
AVUKAT KAYA: İCRA İFLAS KANUNU, YEDİEMİN SATIŞLARINI ZORLAŞTIRIYOR
Avukat Harun Kaya, yedieminlerin hukuksal çabalarını zorlaştıran İcra İflas Kanunu’nun 88/6’ncı maddesinin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. İcra daireleri tarafından haczedilen araçlarla ilgili alacaklı tarafın talebi üzerine yakalama kararı alındığını, yakalanan araçların yediemin otoparklarına çekilerek burada muhafaza altına alındığını aktaran Kaya, sonrasında yaşanan sıkıntıları şöyle özetledi:
“Çekilen araçların üzerinde yalnızca icra daireleri değil, vergi dairesi ve sigortanın da haciz kararları yer alıyor. Haczedilip yakalama kararı alınan araçlar çok üzün süre depolarda beklemekte ve muhafazasına gerek kalmadığından İcra İflas Kanunu 88/6 maddesi gereğince yediemin aracılığıyla satış işlemleri yapılmaya çalışılmaktadır. Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği’ne göre yedieminler araçlardan kıymet takdir edilen tutar üzerinden yalnızca yüzde 30 miktarında otopark ücretini almaktadır. Araçlar bu yüzde 30 alacak miktarını aşacak kadar uzun süreler depolarda kalmaktadır. Bunun üzerindeki tutarlar yönünden yediemin depoları iş ve emeğinin karşılığını bu noktada alamamaktadır. Alacaklı alacağının tahsiline kavuşamazken, borçlu da alacaklı mercilerin çokluğundan dolayı araçları depolarda kaderine terk etmektedir. Aracın depolarda beklemesinde en çok zarara uğrayan taraflardan biri yedieminler.” (DHA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***