Geçmişte rakip olduklarında ‘Eğer bu maçlarda bir kayıp yaşanacaksa zaten bir hedef hesabına girmemek lazım’ denilen ekiplerle Türkiye klasman atlamak için karşılaşıyor. Faroe Adaları ve Litvanya maçlarını rahat atlatan Türk milli takımı bu kez Lüksemburg’a konuk oldu ve yine 3 puanı bu kez 2-0’lık skorla hanesine yazdı.
1972 yılında yine Lüksemburg’da oynanan maçta 2-0 kaybeden Türkiye sonraki 6 maçta hep kazanan taraf oldu. Bu bilgiyi kenara koymak, o günden yakın zamana kadar Türkiye hangi noktalara geldi – gitti, düşünmek lazım. Avrupa Şampiyonası katılımları, Dünya üçüncülüğü derken ciddi çıkışlar yaşayan bir ekip, aynı sürede herhangi bir varlık gösteremeyen Lüksemburg ile bu dönem aynı seviyede oynuyorsa, düşüş çok ciddi demektir…
Türk futbolundaki karmaşa doğal olarak sahaya da yansımasını sağlıyor. Artık umut, Türk futbolunu aydınlığa çıkaracak yeni TFF başkanını belirleyecek seçimde!
İlginçtir, resmi başvuru süresi bittiğinde 2 olarak aday vardı gündemde. Bir gün sonra ne olduysa, 9 aday olduğu ortaya çıktı!
Siyasetin her damarına işlediği Türk futbolunun işi oldukça zor. Ama bu etkiden bahsedebilen sayısı oldukça az. Eden de sınırlı konuşabiliyor…
Örneğin Fenerbahçe’nin yaklaşan seçimler öncesi net tavrına yorum yapabilen kulüp yön gibi bir şey. Ali Koç kesinlikle en ciddi aday olarak gösterilen Mehmet Büyükekşi’ye karşı olduklarını söylemişti. Destek veren yok ama ‘Fenerbahçe, Ali Koç bu tutumuyla haksız’ diyen de yok. Sessizlik de kabul etmektir diye düşünürsek, Fenerbahçe’nin tavrına ‘Doğru’ gözüyle bakan çok ama ses çıkarabilen yok!
Olaya sırf futbol gözüyle de bakmamak lazım. Sporun her branşında kutuplaşma buram buram. Ama yakınmak nafile, herkes bildiğini okumaya devam.
Futbolsever ise saha sonuçlarıyla kendine teselli arıyor.
10 günde 4 maç oynamış olacak Türkiye. Şimdilik 3’te 3… Pazartesi Litvanya İzmir’de rakip olacak, deplasmanda 6 gol atılan bir rakip. Bu maç da kazanıldığında yol büyük ölçüde alınmış, hedefe yaklaşılmış olunacak.
Bu sürede 4 maç, yenilenen bir ülke takımı için hazırlık açısından iyi bir şans. Uluslararası takvimde fazla maç aralığı yok. Bu açıdan Kuntz ve ekibi şanslı…
Kuntz farklı isimlerle ışık veren bir görüntü yakalamış gözüküyoruz. Elbette bu seviyedeki rakipler karşısında böyle gol bile yemeden alınan galibiyetler güzel ama yanıltıcı veya rehavet getiren sonuçlar da olabilir bunlar. Dikkat etmeye devam etmek lazım!
Bu arada… Kuntz ve ekibinin seçimlerine saygı göstermek şart… Ama.. Bu kadar başarılı bir sezon geçiren Altay’ın 3 maçta da hiç forma giymemesi… İnsanı düşünmeye itmiyor değil. Doğrudur, 3 maçta gol yemeyen bir takım söz konusu. Yine bu hesabı yapmamak elde değil…
Bakalım… Sırada Litvanya sınavı var…
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***